11 Ramazan 1315'te (3 Şubat 1898) Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletine bağlı Muzaffernagar şehrinin Kandehle (Kândehle) kasabasında doğdu. Babası Muhammed Yahyâ ilim ve tasavvufla ilgilenen bir aileye mensup olup Diyûbend Medresesi'nin kurucularından Reşîd Ahmed Gengûhî'nin talebelerindendir. Kandehlevî, ilk öğrenimini iki yaşında iken babasıyla birlikte gittiği Gengûh'ta tamamladı. Kur'an'ı ezberledikten sonra babasından ve Cemâat-i Teblîğ'in kurucusu olan amcası Muhammed İlyas'tan Arapça, Farsça ve Urduca bazı temel kitapları okudu. 1910'da Mezâhirü'l-ulûm Medresesi'ne hoca tayin edilen babasıyla Sehârenpûr'a giderek öğrenimini orada tamamladı. 1914-1915'te babasından Mişkâtü'l-Meṣâbîḥ, Şerḥu Meʿâni'l-âs̱âr ile İbn Mâce dışındaki Kütüb-i Sitte'yi okudu ve ertesi yıl hacca gitti. Halîl Ahmed Sehârenpûrî'den Ṣaḥîḥ-i Buḫârî, Ṣaḥîḥ-i Müslim ve Tirmizî'nin el-Câmiʿu'ṣ-ṣaḥîḥ'i ile el-Muvaṭṭaʾın Şeybânî rivayetini okudu. Babasının vefatından (1916) sonra Mezâhirü'l-ulûm Medresesi'nde ders vermeye başladı. Ebû Dâvûd'un es-Sünen'ine dair Beẕlü'l-mechûd adıyla geniş bir şerh yazmayı düşünen hocası Halîl Ahmed Sehârenpûrî'nin isteği üzerine onunla birlikte on yıl sürecek bir çalışmaya başladı. 1925'te hocasıyla beraber Medine'ye gidince çalışmalarına orada devam etti. 1927'de Sehârenpûr'a döndü ve Mezâhirü'l-ulûm Medresesi'nde müdür yardımcısı, 1954'te müdür oldu. Gözlerinden rahatsızlanıncaya kadar kırk yıldan fazla bir süre (1927-1968) Ṣaḥîḥ-i Buḫârî ile Ebû Dâvûd'un es-Sünen'ini okuttu ve bundan dolayı "şeyhü'l-hadîs" unvanıyla anıldı (Muhammed Âşık İlâhî el-Bernî, s. 118-119).
Kandehlevî ilk tasavvufî terbiyeyi babasından aldı. 1925'te hocası Halîl Ahmed Sehârenpûrî'den Kādiriyye, Çiştiyye, Sühreverdiyye ve Nakşibendiyye tarikatlarında icâzet aldı; tedris ve telif faaliyetleri yanında irşad çalışmalarına başladı. Cemâat-i Teblîğ'i kuran amcası Muhammed İlyâs Kandehlevî'nin oğlu ve bu cemaatin lideri, kendisinin de öğrencisi ve damadı olan Muhammed Yûsuf Kandehlevî'nin en büyük destekçisi oldu. Cemâat-i Teblîğ'in yayılması için çeşitli toplantılar düzenledi, seyahatler yaptı. 1972'de Medine'ye yerleşti ve tebliğ çalışmalarını oradan yürüttü. Kandehlevî 25 Mayıs 1982'de Medine'de vefat etti ve Cennetü'l-bakī'a defnedildi.
Eserleri. Çoğu basılmamış 100'den fazla eseri olduğu kaydedilen Kandehlevî'nin başlıca çalışmaları şunlardır: 1. Evcezü'l-mesâlik ilâ Muvaṭṭaʾi Mâlik. Kandehlevî, el-Muvaṭṭaʾın en geniş şerhlerinden biri sayılan bu eserini bazı aralıklarla otuz yılda kaleme almıştır. Mukaddimede hadis ilmi ve tedvini, hadis tarihi, İmam Mâlik, el-Muvaṭṭaʾ ve nüshalarıyla şerhleri hakkında bilgi verdikten sonra müellif kısaca kendi hayatını, hocalarını ve isnadlarını zikretmiş, şerhte takip ettiği metot ve kaynakları hakkında açıklamalarda bulunmuş, hadis kitaplarında kullanılan terimler ve hadis usulüyle ilgili bazı meseleler üzerinde durmuştur. Kandehlevî, çalışmasını Muhammed b. Abdülbâkī ez-Zürkānî'nin el-Muvaṭṭaʾ şerhiyle Sehârenpûrî'nin Beẕlü'l-mechûd'u üzerine bina etmiştir. Râviler hakkında da bilgi veren müellif hadislerin fıkhî hükümlerini dört mezhebe göre açıklamış, Mâlikî mezhebi kaynakları yanında Hanefîler'in delillerini de belirtmeye çalışmıştır. Eser ilk olarak altı cilt halinde Hindistan'da yayımlanmış, on beş cilt halindeki ikinci neşrinin ilk üç cildi Kahire'de, diğer ciltleri Beyrut'ta basılmıştır (1974). 2. Ḫaṣâʾil-i Nebevî Şerḥ-i Şemâʾil-i Tirmiẕî. Tirmizî'nin Şemâʾilü'n-nebî adlı eserinin Urduca tercümesi ve şerhi olup Hindistan ve Pakistan'da çeşitli baskıları yapılmıştır. 3. el-Ebvâb ve't-terâcim. Ṣaḥîḥ-i Buḫârî'nin bab başlıkları ile hadisler arasındaki münasebeti tesbit etmek için kaleme alınmıştır (Muhammed Âşık İlâhî el-Bernî, s. 120). 4. Taḳrîr-i Buḫârî-i Şerîf. Ṣaḥîḥ-i Buḫârî derslerindeki Urduca takrirlerini ihtiva eden eserin I. cildi yayımlanmıştır. 5. Cüzʾü esbâbı iḫtilâfi'l-eʾimme (baskı yeri yok 1927). 6. Ḥaccetü'l-vedâʿ ve cüzʾü ʿumrâti'n-nebî (ṣallallāhu ʿaleyhi ve sellem). Bu konulardaki rivayetleri ve bunlarla ilgili fıkhî hükümleri ihtiva etmektedir (nşr. Ahmed ez-Za'bî, Beyrut 1418/1997). 7. Esbâbü saʿâdeti'l-müslimîn ve şaḳāʾihim fî ḍavʾi'l-Kitâb ve's-Sünne. Eser Harun Ünal tarafından bazı ilâvelerle birlikte Türkçe'ye çevrilmiştir (Kitap ve Sünnete Göre Mutluluğun Kazanılması, İstanbul 1984). 8. Târîḫ-i Meẓâhir. Sehârenpûr'daki Mezâhirü'l-ulûm Medresesi'nin elli yıllık tarihine ait Urduca bir eserdir (Sehârenpûr 1972). 9. Târîḫ-i Meşâyiḫ-i Çiştiyye. Yine Urduca olan eserde Çiştî şeyhi Halîl Ahmed Sehârenpûrî'den itibaren Çiştiyye tarikatı mensuplarının biyografisi verilmektedir. 10. Yâd-ı Eyyâm. Müellifin kendi hayatına dair olan eserin iki cildi basılmıştır. 11. Kütüb-i Feżâʾil per İşkâlât or unki Cevâbât. Faziletli amellere teşvik amacıyla Cemâat-i Teblîğ'in yayımladığı çeşitli eserlerde yer alan hadislerin bir kısmının mevzû olduğu iddiasına (Halid Zaferullah Daudi, s. 243-245) cevap vermek üzere yazılmış bir risâledir (baskı yeri ve tarihi yok). 12. Dehli ki Teblîġī Cemâʿat per çend ʿUmûmî İʿtirâżât or unki Mufaṣṣal Cevâbât. Delhi'de Cemâat-i Teblîğ'e yöneltilen eleştirilere verilen cevapları ihtiva etmektedir (Karaçi, ts. [Educational Press]). 13. Fitne-i Mevdûdiyyet. Kandehlevî, Mevdûdî'nin bazı görüşlerini bu kitapçıkta tenkit etmiştir (Lahor, ts. [Mektebetü'l-Kāsım]). 14. Vücûbü iʿfâʾi'l-liḥye (nşr. Ferîd Emîn el-Hindâvî, Beyrut 1408/1988).
Müellifin faziletli amellere teşvik amacıyla 1929-1964 yılları arasında Urduca kaleme aldığı, Cemâat-i Teblîğ'in tebliğ programları çerçevesinde Teblîġī Nisâb adıyla bir araya getirilip birçok defa yayımlanan ve çeşitli dillere tercüme edilen eserlerden Ḥikâyât-ı Ṣaḥâbe, Feżâʾil-i Teblîġ, Feżâʾil-i Ḳurʾân, Feżâʾil-i Ramażân, Feżâʾil-i Ṣalât ve Feżâʾil-i Ẕikr, Yusuf Karaca tarafından Ashâb-ı Kirâmdan Örneklerle Müslüman Şahsiyeti adıyla Türkçe'ye tercüme edilmiştir (İstanbul 1997). Ayrıca bunlardan Feżâʾil-i Ẕikr'i Hayri Demirci Zikrin Faziletleri adıyla Türkçe'ye çevirmiştir (İstanbul, ts. [Gülistan Neşriyat]). Kandehlevî'nin yine bu seriden Feżâʾil-i Ḥac, Feżâʾil-i Ṣadaḳāt, Feżâʾil-i Dürûd-i Şerîf gibi risâleleri de vardır.
Kandehlevî, Reşîd Ahmed Gengûhî'nin hadis derslerinde babasının iki yıl boyunca tuttuğu notları yayımlamak istemiş, bunlardan Sünen-i Tirmiẕî'ye ait olan takrirler üzerinde 1932-1934 yıllarında çalışarak oluşturduğu eseri kendi hâşiye ve ta'likleriyle birlikte el-Kevkebü'd-dürrî ʿalâ Câmiʿi't-Tirmiẕî adıyla neşretmiştir (I-IV, Karaçi 1987). 1956-1968 yıllarında Gengûhî'nin Ṣaḥîḥ-i Buḫârî takrirleri üzerinde durarak bunları da Lâmiʿu'd-derârî ʿalâ Câmiʿi'l-Buḫârî ismiyle yayımlamıştır (I-X, Mekke 1975).
Müellif, Muhammed Yûsuf Kandehlevî'nin Emâni'l-aḥbâr fî Şerḥi meʿâni'l-âs̱âr adlı eserinin basılamayan III ve IV. ciltlerinin el yazısıyla çoğaltılmasını sağlamıştır (1974). Ayrıca Reşîd Ahmed Gengûhî'nin hadis takrirleri serisinin Ṣaḥîḥ-i Müslim ile ilgili kısmı kendi gözetiminde damadı Muhammed Âkil Sehârenpûrî'nin ta'likleriyle el-Ḥallü'l-müfhim li-Ṣaḥîḥ-i Müslim (I-II, Karaçi, ts. [Mektebetü'ş-Şeyh]) ve Sünen-i Nesâʾî takrirlerinin I. cildi el-Feyżü's-semâʿî ʿalâ Süneni'n-Nesâʾî (Sehârenpûr 1985) adıyla neşredilmiştir.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi