Rebîülâhir 725'te (Mart-Nisan 1325) Kahire'de doğdu. Birçok âlim yetiştiren ve Kahire, Kudüs, Dımaşk gibi merkezlerde hatiplik ve başkadılık yapan bir ailedendir. Teẕkiretü's-sâmiʿ ve'l-mütekellim fî âdâbi'l-ʿâlim ve'l-müteʿallim adlı eserin müellifi olan dedesi Muhammed b. İbrâhim gibi Burhâneddin de atalarından Cemâa b. Ali'ye nisbetle İbn Cemâa diye meşhur olmuştur. İlk bilgileri babası ve amcasıyla muhitindeki bazı hocalardan alan İbn Cemâa küçük yaşta Dımaşk'a gitti ve oradaki akrabalarının yanında büyüdü. Aralarında Cemâleddin Yûsuf b. Abdurrahman el-Mizzî ile Zehebî'nin de bulunduğu âlimlerden ders aldı.
734 (1333) yılından beri babası tarafından yürütülmekte iken onun vefatıyla (739/1338) boşalan Kudüs hatipliği görevi kendisine verilen İbn Cemâa, yaşının küçük olması sebebiyle bu görevine fiilen birkaç sene sonra başlayabildi. Bu arada Halîl b. Keykeldî el-Alâî'nin ölümünden (761/1359) sonra Salâhiyye Medresesi'ne hoca oldu. Bu görevlerini 773 (1371) yılına kadar sürdüren İbn Cemâa aynı yıl Mısır başkadısı oldu. 777 (1375) veya 779'da (1377) başkadılıktan istifa ederek Kudüs'teki hatiplik ve hocalık görevine yeniden başladı. 781'de (1379) ikinci defa Mısır başkadılığına tayin edildiyse de 784 (1382) yılında yine Kudüs'teki görevine döndü. 785 (1383) yılının sonlarında Dımaşk'a başkadı ve hatip olarak tayin edildi. Ertesi yıl en yüksek ilmî pâye olan "meşîhatü'ş-şüyûh"a (ulemâ reisliği) nâil oldu. Şâban 790'daki (Ağustos 1388) ölümüne kadar bu görevlerini sürdürdü. Onun ölümüyle Benî Cemâa ailesinin Mısır ve Şam'da uzunca bir süre üstlendiği başkadılık hizmeti de sona ermiş oldu.
Tefsir, hadis, fıkıh gibi ilimlerde yüksek bir seviyeye ulaşan ve bu alanlarda pek çok öğrenci yetiştiren İbn Cemâa hadise özel bir önem verir, hadisle meşgul olanları takdir eder, edebiyata ve şiire olan ilgisinden dolayı şairlere ikramda bulunurdu. Zengin kütüphanesindeki kitapların çoğu daha sonra Üstâdüddâr Cemâleddin Mahmûd b. Ali tarafından elde edilerek kurduğu Mahmûdiye Medresesi'ne vakfedilmiştir. Kaynaklarda güzel ahlâk sahibi, cömert, doğru bildiğini çekinmeden söyleyen, fesatçılarla mücadele eden bir kişi olarak tanıtılır; başkadılık görevini birkaç defa bırakmasında onun dirayetli ve tâvizsiz tutumunun büyük etkisi olduğu belirtilir.
Eserleri. İbn Cemâa'nın kaynaklarda adı belirtilmemekle beraber on ciltlik bir Kur'an tefsiri olduğu kaydedilmekte, ancak eserin günümüze ulaşıp ulaşmadığına dair bilgi bulunmamaktadır. Onun el-Fevâʾidü'l-ḳudsiyye ve'l-ferâʾidü'l-ʿıṭriyye, Naṣîḥa fî ẕemmi'l-ġınâʾ ve's-timâʿih, Fetvâ bi-taḥrîmi'l-mûsîḳī adlı eserlerinin ise yazma nüshalarına rastlanmıştır (Brockelmann, GAL, II, 136).
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi