550 Recebinde (Eylül 1155) doğdu. Amcaları Ebü'l-Kāsım İbn Asâkir ve Sâinüddin İbn Asâkir ile İbn Ebû Asrûn, Abdurrahman b. Ebü'l-Hasan ed-Dârânî, Ebü'n-Nedâ Hassân b. Temîm ez-Zeyyât, Ebü'l-Mekârim Abdülvâhid b. Hilâl el-Ezdî, Dâvûd b. Muhammed el-Hâlidî, Muhammed b. Es'ad el-Irâkī gibi âlimlerden hadis dinledi. Kutbüddin Mes'ûd b. Urve en-Nîsâbûrî'den Şâfiî fıkhını öğrendi ve onun kızıyla evlendi. Dımaşk'ta Şâfiî fıkhının otoriteleri arasına giren, meclisi fetva soranlarla dolup taşan İbn Asâkir'den Ziyâeddin el-Makdisî, Zekiyyüddin el-Birzâlî ve Tâceddin Abdülvehhâb b. Zeynülümenâ gibi bazı şahsiyetler hadis rivayet etti. Fıkıh dersi verdiği talebeler arasında ise İzzeddin İbn Abdüsselâm, Ebû Şâme el-Makdisî ve Şehâbeddin İsmâil b. Hâmid el-Kûsî sayılabilir.
Hocası Nîsâbûrî'nin ölümünden sonra Dımaşk'ta Cârûhiyye Medresesi'nde onun yerine müderris olan İbn Asâkir 593 (1197) yılından itibaren buradaki Azrâviyye, bir müddet sonra da Kudüs'teki Salâhiyye Medresesi'nde fıkıh, hadis ve akaid dersleri vermeye başladı; ayrıca Eyyûbî Sultanı I. el-Melikü'l-Âdil tarafından Dımaşk'taki Takaviyye Medresesi'ne müderris tayin edildi, bir süre de Azîziyye Medresesi'nde ders verdi.
el-Melikü'l-Âdil, zühd ve takvâsıyla tanınan İbn Asâkir'i Dımaşk kadılığına getirmek istediyse de İbn Asâkir bu teklifi kabul etmedi. Fakat sultan bu mesele üzerinde ısrar ettiğinden şehri terketmek zorunda kaldıysa da daha sonra bağışlanarak geri getirildi. Yerine bir başkasını tavsiye etmesi istenince de İbnü'l-Harestânî'yi teklif etti. el-Melikü'l-Âdil'den sonra tahta geçen el-Melikü'l-Muazzam selefinin yasaklamış olduğu işret meclislerini yeniden serbest bırakınca bu icraatı gayri meşrû görüp karşı çıkan İbn Asâkir ile yeni sultanın arası açıldı. el-Melikü'l-Muazzam bu sebeple İbn Asâkir'in Takaviyye ve Salâhiyye'deki görevlerine son verdi. Sadece Cârûhiyye'deki vazifesine devam eden İbn Asâkir, Urviyye ve Nûriyye dârülhadislerinde hadis dersleri vermeye başladı. Ayrıca haftada iki gün, amcası Ebü'l-Kāsım İbn Asâkir'in ders verdiği yer olan Emeviyye Camii'ndeki Kubbetü'n-nesr'in altında ve Maksûretü's-sahâbe adıyla bilinen kısımda hadis okutuyordu. Hayatının sonuna kadar öğretim faaliyetleriyle meşgul olan İbn Asâkir 10 Receb 620 (9 Ağustos 1223) tarihinde Dımaşk'ta öldü ve Sûfiyye Kabristanı'na defnedildi.
İbn Asâkir'in fıkıh ve hadis alanında eser verdiğini kaydeden kaynaklar, sadece Kitâbü'l-Erbaʿîn fî menâḳıbi ümmihâti'l-müʾminîn raḥmetullāhi ʿaleyhim ecmaʿîn adlı eserinin ismini zikretmektedir. Günümüze ulaştığı tesbit edilen yegâne eseri de budur. Müellif, Hz. Peygamber'in hanımlarının menkıbeleriyle ilgili olan bu eserini hazırlarken Buhârî ve Müslim'in eṣ-Ṣaḥîḥ'leri, Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce'nin es-Sünen'leri, Ahmed b. Hanbel'in el-Müsned'i, amcası İbn Asâkir'in Târîḫu Dımaşḳ'ı, İbn Sa'd'ın eṭ-Ṭabaḳātü'l-kübrâ'sı, Beyhakī'nin Delâʾilü'n-nübüvve'si gibi çeşitli kaynakların yanında şeyhlerinden bizzat işittiği bazı rivayetlerden de faydalanmıştır. Kitâbü'l-Erbaʿîn Muhammed Mutî' el-Hâfız ve Gazve Büdeyr ile (Dımaşk 1406/1986) Muhammed Ahmed Abdülazîz (Kahire 1410/1989) ve Muhammed İbrâhim ed-Desûkī (Bulak 1992) tarafından neşredilmiştir.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi