Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERYEM GAYBERİ

Yeni Türkiye’den kim korkuyor?

'Millilik' ve 'yerlilik', bu ülkeye ihanet etmemenin, bu toprakları ve insanını sevmenin belirleyici kavramlarından.

Yüzlerce yıldır 'Batıcı' kavramıyla kendini tanımlayanlara karşı millet hep 'milli' ve 'yerli' duruşunu korumayı bildi.

Son yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere AK Parti'den ve diğer siyasi partilerden insanlar ve genel olarak 'millet' dediğimiz Anadolu insanı da bu kavramları vurgulayarak kendi konumunu belirliyor.

'Batıcı' kimliğini 'milli' kimlikten daha çok sahiplenenler ise senelerdir Türkiye'nin, sadece Avrupa Birliği ile yakınlaşmasından, Batı'ya boyun eğmesinden başka kurtuluşu olmadığını savunuyor.

Bugün 'kutuplaşma' dediğimiz çatışmanın kökeninde de bu 'Batıcı' ve 'yerli' duruş arasındaki çok eski gerilim yatmaktadır.

***

Hatırlarsanız geçen hafta Türkiyeli olmaktan çok bir 'batılı' figür olarak görülen Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk, İtalyan La Repubblica gazetesine konuştu ve "Eski Türkiye'yi özlüyorum" dedi.

Röportajı yapan İtalyan muhabir bile, Yeni Türkiye'ye Orhan Pamuk'tan daha çok adapte olduğunu ve bu gerçeği kabul ederek sorular yöneltti.

Mesela Pamuk'a sorduğu bir soru şöyle; "Kitaplarınızda ülkeyi sıklıkla varoşvari olarak betimlediniz. Şimdi ise Türkiye'nin dünyanın merkezinde bulunduğunu düşünmüyor musunuz?"

Pamuk'un cevabı ise muhabirin algısından daha 'yabancı': "Türkiye'de son 15 yılda dramatik bir değişim yaşandı. Bu değişim, yaşamımın ilk 50 yılında yaşadığımdan daha güçlü. Şimdi şunu söylüyorlar: 'Türkiye önemli. Bunun bedeli, dünyanın tüm sorunlarına sahip olmamızdır... Bazen, Türkiye'nin sorunlarının kimse tarafından umursanmadığı eski, güzel günleri özlüyorum."

***

Şimdi Pamuk'un bir hafta önceki sözlerini niye hatırladım? Sebebi şu, bu 'yerli' ve 'batıcı' duruş arasındaki farkı iyice kavrayalım diye. Bu gerilim bugünün değil çok eskinin tartışmasıdır.

İkincisi de Orhan Pamuk'un sözleri bir 'duruşu' yansıtıyor ve bunun da İngiltere'deki referandum tartışmalarının tamamen Türkiye karşıtlığı üzerinden yürümesiyle ilgisi var.

İngiltere aylardır "AB de kalalım mı çıkalım mı?" tartışması yaşıyor.

"Britain" (Britanya) ve "exit" (çıkış) sözcüklerinin birleşiminden oluşan Brexit kelimesi İngiltere'nin Avrupa Birliği (AB)'den ayrılmasını ifade ediyor.

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasının (Brexit) oylanacağı referandum da bugün. 45 milyon İngiliz sandığa giderek AB'den çıkıp çıkmamayı oylayacak.

Ben, "AB dağılıyor mu?" veya "İngiltere AB'den çıkarsa ne olur?" tartışmalarından ziyade İngiltere'deki referandum kampanyalarının merkezine Türkiye'nin oturtulmasıyla ilgileniyorum daha çok.

***

AB'den ayrılma taraftarları, "AB'ye girersek terör ve mülteci sorunu yaşayan Türkiye de AB'ye girecek ve biz de Türkiye gibi olacağız" argümanını ileri sürüyor.

İktidardaki Muhafazakar Parti ve onun lideri İngiltere Başbakanı David Cameron ise ısrarla "Hayır Türkiye 3 bin yılında bile AB'ye zor girer" diyerek seçmenine "Türkiye'yi hiçbir zaman AB'ye almayız. Korkmanıza gerek yok" mesajı veriyor.

***

İngiltere'de yaşayan bir Türk vatandaşından şunları duydum; "İnanamazsın, sanki İngiltere'de değil de Türkiye'de referandum yapılıyor. Gazeteler her gün Türkiye ile ilgili bir manşetle çıkıyor. Bütün siyasi tartışmaların ana gündeminde Türkiye var. Daha önce hiçbir seçimde böyle bir şey olmamıştı. İngiltere'deki seçimi resmen Türkiye domine ediyor" dedi.

Ona "15 yıl önce İngiltere'deki bir seçimde aylarca tartışmaların ana gündeminin Türkiye olacağını söyleselerdi inanır mıydın?" diye sordum. 'İmkansız derdim' dedi.

***

Orhan Pamuk, Yeni Türkiye'den, Türkiye'nin tüm dünyada ve Avrupa'da belirleyici olmasından, merkez ülke olarak görülmesinden çok rahatsız ve eski Türkiye'yi özlediğini itiraf ediyor. Çünkü o 'yerli' değil!

İngiltere ve AB yöneticileri de Pamuk gibi Yeni Türkiye'den rahatsız. Eski Türkiye olsaydı gündemlerine bile almazlardı.

Eğer eskiden olduğu gibi Türkiye, IMF ve Batı boyunduruğunda devam etseydi bugün İngiltere ve AB ülkelerinde en hararetli tartışmaların gündemi Türkiye olur muydu?

Sadece Yeni Türkiye'den korkanların 'kimliği' bile Yeni Türkiye'nin sağlam yolda olduğunu göstermeye yeter.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA