Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE Birimi ve Şırnak'ta bulunan öğretmenler terör örgütü PKK tarafında çeşitli tarihlerde şehit edilen 148 öğretmenin ailesine mektup gönderildi. Bir hafta boyunca okullarda gönüllü öğretmenler tarafından yazılan mektuplar, AR-GE birimine teslim edildi. AR-GE Birimi ise öğretmenlerin yazdığı duygu dolu mektupları şehit öğretmenlerin ailelerine ulaştırmak üzere gönderdi.
Mektupları ailelere ulaştırmak üzere postaya teslim eden Ar-Ge çalışanı Büşra Açıkgöz; "En son Gaziantep'te şehit olan öğretmen Ayşenur Alkan'ı anarak şunları söyledi; "mektup fikri bir şehit annemizin 'ben anneyim, hatırlarım' ama sizin hatırlamanız bizim için daha kıymetli, sözünden çıkarak yaptık. Daha önce de bu etkinliği Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak yapmıştık. Şehit öğretmenlerimizi unutmamak. Onların ışığında, onların devrettiği bayrağı alarak, bu yolda ilerlemek için, onları unutmadığımızı ifade etmek için bu etkinliği yapıyoruz. Bizler için her biri çok kıymetli. Hepsi maalesef hain PKK terör örgüt tarafından şehit edilmiş. Kimisi, okulda bombalanmış, kimisi kaçırılarak. Bunlar bizim için çok acı verici. Aynı zamanda unutmamamız gereken hadiseler. Biz nerden geldik. Hangi yolda ilerliyoruz. Bize hatırlatan şeyler. O yüzden bu etkinliği yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz. Umarım birşeylerin farkındalığını artırır ve tüm illerimizde böyle bir etkinliğe vesile olmuş oluruz" dedi.
Şehit öğretmenleri unutmadıklarını belirten Açıkgöz; "148 öğretmen şehitleri olan ailemize mektup ve birer plaket göndereceğiz. Onları unutmadığımızı, onları hep hatırlayacağımızı, ifade etmek için, onların birer evlatları olarak meslektaşlarımızın ailelerine bunları hatırlatmak, onları mutlu etmek için bunu yapıyoruz. 24 Kasım arifesinde böyle bir acı olayı yaşamak hepimizi üzdü ama bu bize yolumuzdan dönmememiz gerektiğini bu bayrak için her zaman her yerde kalemimiz ile mücadele etmemiz gerektiğini hatırlattı. Dinimize geçtiği gibi, 'onlara ölüler demeyiniz" diyor. Onlar bizimle buradalar. Onlar halen bizimleler. O yüzden onlarında öğretmenler gününü kutlamak için bu etkinliği yapıyoruz. Umarım ailelerinin bir nebze olsun acılarını paylaşabiliriz. Onların birer evlatları olabiliriz. Umarım meslektaşlarımızın ruhunu şadedebiliriz" dedi.
Şehit çocuğu olan Tümgeneral Ömer keçecigil Okulu Müdürü Ahmet Mirzanyar ise; "24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile öğretmen arkadaşlarımız ile beraber şimdiye kadar şehit edilmiş öğretmenlerimizin ailesine mektup yazmayı düşündük. Bundan dolayı duygu doluyuz. Özellikle böyle bir güne denk gelmesi çok duygulandık. Ne yapabiliriz diye düşündük. Öğretmen ailelerimiz bir çocuğunu kaybetmiş olabilirler ama onlarca, yüzlerce çocuk kazandılar. Benimde hayatıma dokunan bir öğretmen oldu. 7'inci sınıftan 8'inci sınıfa geçişte bir öğretmenimin 'okursan büyük bir adam olursun' dedikten sonra benim için bambaşka bir hayat başladı. Bir şehit çocuğu olarak bugün şehit edilen Ayşenur Alkan öğretmenimin ailesine başsağlığı diliyorum. Allah sabır versin. Unutmasınlar yüzlerce öğretmenleri, yüzlerce çocukları var. Duygularını en iyi anlayacak biri olarak söylüyorum. Ayşenur öğretmenim emin olsun bu çocuklar en iyi yerlere gelecekler. Hepsi okuyacak. Hepsi adam olacaktır. Çok çaba sarf ediyoruz. Onların bıraktığı kutsal emanete biz sahip çıkacağız" dedi.
Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde bulunan öğretmenlerden Cansel Şimşek'in Tunceli'nin Pülmür İlçesi Altınhüseyin Mezrasında 15 Nisan 1988'de şehit edilen Öğretmen Ali Boşgelmez'in ailesine yazdığı mektubun bir kısmı şu şekilde; "Bin tane öğretmen yan yana gelse abinizin çocuklara öğrettiğini öğretemez. Belki gözü yaşlı sizlere ve öğrencilerine teselli olamadı ama biliniz ki binlerce çocuk abinizi öğretmeni kabul etti. Bizlere getirilen her çiçekte, belimize dolanan her minik kolda gülen her yüzde öğretmenimizin payını ayırdık. O minik başları okşarken elimizin birini şehidimizin eli saydık. Her öğretmen yakını gibi sizler de pamuklara sardığınız abinizi belki de o pamukta öğrencilere tohum olması için yetiştirdiğinizin farkında olarak gururla uğurladınız görev yerine. O tohumu hiç unutmayacağız. Tabi yıllar dahi geçmiş bile olsa içinizin yandığını da unutmayacağız. Şehidimizin ve bu acıyı göğüsleyen siz fedakar ailelerin hakkını ödemenin bir yolu yok biliyorum. Tek yapabildiğimiz hatırasını kitap kokulu raflarda saklayabilmek. Yetiştiremediği binlerce fidana sahip çıkmak elimizden geldiğince. Bu hakkın altında ezilen tüm öğretmenler olarak şehidimize sonsuz saygımı sunuyorum, kalbimizden onları silecek herhangi bir silgi yok. Bizler yaşadıkça kalbimizde var olacaklar. Abinizin yerini tutmayacak olsa da binlerce kardeşiniz olarak ellerinizden öpüyor ve mektuba başlamayı uygun gördüğüm kelimeyle yine aynı mektuba son vermek istiyorum içten selamlar, binlerce teşekkürler" dedi.