Sinop'un Boyabat ilçesinde başlayan mütevazı bir hayat hikâyesi, azim ve çalışkanlıkla uluslararası bir başarı öyküsüne dönüştü. Henüz 30 yaşındayken ekmek parası kazanma umuduyla memleketinden ayrılan Şükrü Kurt, bugün Azerbaycan'da kurduğu restoran zinciriyle yüzlerce kişiye istihdam sağlıyor.
BULAŞICILIKTAN PATRONLUĞA UZANAN YOLCULUK
Şükrü Kurt'un hikayesi, birçoğuna ilham verecek türden. İlk olarak Rusya'da bulaşıkçılık yaparak sektöre adım atan Kurt, zamanla restoran işleyişinin her detayını öğrenerek kendini geliştirdi. Garsonluk ve aşçılık gibi aşamaları başarıyla geçtikten sonra, cesur bir adım atarak kendi işini kurmaya karar verdi.
Azerbaycan'da açtığı ilk restoranıyla gastronomi dünyasına adım atan Kurt, kaliteli hizmet ve lezzeti bir araya getirerek kısa sürede büyük bir müşteri kitlesine ulaştı. Bugün, Bakü'de birden fazla şubesi bulunan restoran zinciri, bölgenin en çok tercih edilen mekânları arasında yer alıyor.
AİLE DESTEĞİYLE GELEN BAŞARI
Şükrü Kurt, başarı yolculuğunda en büyük destekçisinin eşi Şebnem Kurt olduğunu vurguluyor. Evli ve iki çocuk babası olan 51 yaşındaki Kurt, aile değerlerini iş hayatına da yansıtarak samimi ve güvenilir bir marka oluşturmayı başardı. Şebnem Kurt, hem aile düzenini sağladı hem de iş dünyasında eşiyle omuz omuza çalışarak markanın büyümesine katkıda bulundu.
HEDEF TÜRKİYE PAZARI
Şükrü Kurt'un hayalleri Azerbaycan ile sınırlı değil. Edindiği deneyim ve başarıyı Türkiye'ye taşımak isteyen Kurt çifti, Sinop başta olmak üzere Türkiye genelinde yeni restoranlar açmayı planlıyor. "Memleketimizde de aynı başarıyı yakalamak ve istihdam sağlamak istiyoruz" diyen Kurt, gastronomi dünyasında yeni bir marka yaratmanın heyecanını yaşıyor.
AZMİN VE ÇALIŞKANLIĞIN ÖYKÜSÜ
Şükrü Kurt'un hikayesi, sıfırdan başlayıp büyük başarılara ulaşmanın mümkün olduğunu kanıtlıyor. Çalışkanlık, kararlılık ve doğru stratejilerle hayallerin gerçeğe dönüşebileceğini gösteren bu başarı öyküsü, genç girişimciler için de önemli bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Sinop'tan Bakü'ye uzanan bu hikaye, aslında sınırların yalnızca haritalarda olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.