Savcılıkça belirlenen bilirkişi 6 sayfalık raporunda köy muhtarının yaptığı harcamaların 2018 yılında yapılan harcamalardaki 60 bin lira hariç tamamının faturalandırıldığını ancak bu faturalandırmaların soru işareti bıraktığını belirtti. Bilirkişi raporuna göre 2015 yılında yapılan köy camisi için minaresi, çevre düzenlemesi dahil 450 bin lira teklif verilmesine rağmen çevre düzenlemesi hariç 530 bin liraya cami yapılmasının kafalarda soru işareti bıraktığını ayrıca köye yayladan gelen su için boru v e diğer masraflar için harcanan paralar için kesilen faturalar, köye yapılan su deposu için harcanan paranın faturaları ve köye yapılan bir çok iş için harcanan paraların faturalarının şişirme olma ihtimalinin yüksek olduğu bilgilerine de yer verildi. Köyün evraklarını inceleyen bilirkişi 6 sayfalık raporunun son bölümünde ise köye bir inşaat mühendisi bilirkişi ataması gerektiğini ve yapılan işlerin hem metrajlarını ölçmesi gerektiğini hem de maliyet hesaplarının yapmasının uygun olacağını savcılığa bildirdi.
Muhtar Osman Akdoğan'ı 4 köylü ile birlikte savcılığa şikâyet eden Eyüp Akdoğan ise köye bir kısmı hibe yoluyla bir kısmı da köyün parası ile alınan kepçe, traktör, ambulans ve servis aracının da satışlarında usulsüzlük olduğunu söyledi. Eyüp Akdoğan, "Bizim elimizdeki resmi belgelere köye köyümüzün 700 ile 750 bin lira arasında parası ortada yok. Kaldı ki belgeli denilen harcamalarda yüksek tutarda faturalandırılmış. Muhtar birçok işi yasal olmayan yollarla halletmiş. Köyümüze hizmet olarak gelmesi gereken paralar ortada yok" dedi.

NE OLMUŞTU?
Sinop Yaylacılı köyünün 5 sakini, muhtar Osman Akdoğan'a köyün istimlak bedeli olan 3 milyon lirayı zimmetine geçirdiği iddiasıyla dava açtı. Köylüler: Muhtar bize 'Parayla köye cami yaptırdım, su getirdim' diyor. Oysaki köyün her şeyi hayır paralarıyla yapıldı.
Sinop Saraydüzü ilçesine bağlı Yaylacılı köyünde ikamet eden Eyüp Akdoğan ile 4 kişi, köy muhtarı Osman Akdoğan'ın köye ait 3 milyon liranın hesabını veremediğini gerekçe göstererek Boyabat Cumhuriyet Savcılığına suç duyurunda bulundular. Osman Akdoğan, 2011 yılında köyün Boyabat Barajı suları altında kaldığını ve başka bir mevkiye taşındığını bu nedenle istimlak bedeli olarak köy tüzel kişiliğine 3 milyon lira para aktarıldığını söyledi. Bu paranın bir kısmı ile yayladan köye su getirildiğini belirten Akdoğan, "Köyümüze su getirildi. Ancak bu su yoluna harcanan paranın büyük kısmı hayırseverlerin yardım paraları ile yapıldı. Köyümüze bir cami yapıldı ancak caminin yüzde 60'ı vatandaşların bağışları ile yapıldı. Buna rağmen başta şadırvan olmak üzere hala eksikleri var. Köylüler kendi evlerini kendi imkânlarıyla yaptı. Sonra da 2018 yılında muhtar bize 3 milyon liranın bittiğini söyledi. Paranın akıbetini sorduğumuzda ise yapılan işlere harcandığını söyledi. Yapılan işlemlerin miktarının bu kadar para etmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Köy adına yapılan işlerin çoğunluğu hayır paraları ile yapıldı ama köy parasından yapılmış gibi faturalar alındı." dedi.

Muhtar Osman Akdoğan'ın paranın büyük bölümünü zimmetine geçirdiğini öne süren Eyüp Akdoğan, "Osman Akdoğan köyümüzde bazı kişilerden adam başı 8 bin lira alarak evlerine ruhsat alacağını söyledi. Ancak ruhsatlar ortada yok. Ayrıca köyümüz yararına baraj kenarına kurulan balıkçılık kooperatifi köylünün bilgisi dışında usulsüz şekilde kiraya verildi. Köy ihtiyaçlarının karşılanması için daha önce alınan kepçe, traktör, ambulans ve minibüs 2020 yılında satıldı ancak kaç liraya satıldı, paralar nerede bilen yok. Muhtar köyümüzde bulunan ormanlık araziyi de hukuksuz şekilde parselleyerek köylüye satmaya kalktı. Ormanlık alana köylünün parasıyla kendine ev yaptı. Tüm bu usulsüzlerin araştırılması ve muhtarın hesap vermesi için şikâyetçi olduk." dedi.