Kovid-19 pandemisinin yarattığı ekonomik buhran döneminde ticari faaliyetlerini sürdürmek isteyen ancak borçlarını ödemede güçlük çeken şirketlerin en çok merak ettiği, iflas ve iflas erteleme ile sıklıkla karıştırılan konu; Konkordato.
Borçlu, vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemiyorsa veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altındaysa, iflas şartlarını da taşıyorsa konkordato kurumuna başvurabiliyor. Borçlunun gerçek veya tüzel kişi olmasının başvuru bakımından bir önemi bulunmuyor. Hatta, alacaklılar da borçlu namına konkordato talebinde bulunabiliyor.
Hukukumuzda revizesi çok eskiye dayanmayan, 12 yıl hiç başvurulmamış bu kurum, 2018 yılında 7101 s. İİK ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması hk. Kanun ile İflasın Ertelenmesine ilişkin düzenlemeleri TTK ve İİK'dan çıkarılarak, onların yerine ticari hayattaki arz ve talep doğrultusunda kanunlarımıza giriyor.
Konkordato bir İflas veya İflas Erteleme olmayıp, iflasa sürüklenen borçluların alacaklı baskılarından kurtulup bir süre nefes almalarına ve borca batıklığa sürüklenen bilançolarını toparlamalarına destek sağlıyor. Covid-19 pandemisi sürecinde Hertz, Victoria Secret, J. Crew gibi dünyaca ünlü markalar da bu yolu kullanarak, konkordato ilan etmişlerdir.
2)KONKORDATO İLE İFLAS ERTELEME ARASINDAKİ FARK NEDİR?
Konkordato ile İflas Erteleme arasındaki en büyük fark süre ve rizikonun yoğunluğu ile ilgilidir. Konkordato talebi başvurudan itibaren yetkili ve görevli Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 3 ay içerisinde karara bağlanıyor. İflas Erteleme incelemeleri ise 1 yıl kadar sürebiliyor. Konkordato başvurusu 3 aylık inceleme süresinde mahkeme tarafından onanmaz ise başvurucu iflasını açıklamak zorunda kalıyor. Yani bu durumda İflas durumu daha riskli, başvurunun reddi halinde hazırlıksız yakalanmanız mümkün. 3 aylık mühlet(Geçici Mühlet) içinde mahkeme tarafından bir Konkordato Komiseri atanıyor. Komiseriniz nezaretinde alacaklılar ile masaya oturuyorsunuz.
Alacaklılarla borçlarının bir kısmından feragat etmelerini, kalanı ise yapılandırmalarını teklif ediyorsunuz. 2/3'ü kabul ettiğinde mahkeme başvurunuzu tasdikleyerek onuyor ve kesin mühlet yani toparlanma sürecini başlatmış oluyor.
3)KONKORDATO İLAN ETMENİN ŞARTLARI VE BAŞVURU SÜRECİ NASILDIR?
Piyasa şartlarının bozulması, döviz kurlarının afaki oranda yükselmesi, mücbir sebep hali gibi mali durumu elinde olmayan sebeplerle bozulan, borçlarını ödemek isteyen ancak mevcut bakiyesi yeterli olmayan iyi niyetli borçlunun mahkeme kanalıyla alacaklılarıyla yaptığı anlaşma ile süreç başlar.
Borçlu bir iyileştirme projesi hazırlayarak mal beyanı ve alacak-borç çizelgeleri ile gider avansını yetkili ve görevli Asliye Ticaret Mahkemesi'ne sunar. Mahkeme borçlunun alacaklılar ile masaya oturması ve projenin incelenmesi için 3 aylık geçici mühlet verir ve bu süreçte borçluya bir Konkordato komiseri atar. 3 aylık geçici mühlet sonunda alacaklıların 2/3'ünün anlaşmayı kabul etmesi ve projenin de Mahkeme onayından geçmesi halinde Mahkeme başvurucuya 1 yıllık toparlanma süreci verir. Bu süre kesin mühlettir ve konkordato komiserinin yazılı başvurusu ile en fazla 6 ay daha uzatılabilir.
4)HANGİ ALACAKLAR KONKORDATO SÜRECİNDEN MUAFTIR?
Konkordato, prensip itibariyle borçluya ticari faaliyetlerini toparlamak için verilen bir mola süresi olduğu için bu süreçte borçlu aleyhine 6183 s. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hk. Kanun da dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz. Ancak bazı imtiyazlı alacaklar bu süreçten muaftır;
-İşçilik Hakediş ve Alacakları,
-İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları gibi yardım teşkilatları kurulması veya yaşatılması maksadıyla meydana gelen tesis, kurum veya derneklere olan borçları,
-İflasın açılmasından evvel son 1 yıl içinde tahakkuk etmiş nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları,
-Bu süreçte rehinle temin edilmiş alacaklara ilişkin takipler ve faiz devam eder ancak satış yapılamaz.
5)KONKORDATONUN BORÇLUYA SAĞLADIĞI AVANTAJLAR NELERDİR?
Kesin Mühlet içerisinde 21/07/1953 T. Ve 6183 S. Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hk. Kanuna göre yapılan talepler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve başlamış talepler durur, İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz kararları uygulanmaz. Zamanaşımı ve hak düşürücü süreler durur.
En büyük endişelerden biri de sözleşmelere bu sürecin etkisi ile ilgilidir. Borçlu, konkordato ilan eden tarafa yalnızca bunu bahane ederek sözleşmeden dönemez. Bu bir haklı fesih sebebi değildir.
Borçlu bu süreçte ticaretine, iyileştirme projesi nezdinde devam ederek, alacaklıların ve cebr-i icra baskısının stresinden kurtulur. Mali bütçesini alacaklar yerine toparlanma süreci için kullanabilir. Konkordato Komiserinin nezareti altında işlemlerine devam edebilir.
6)BORÇLU KONKORDATO KOMİSERİNİN VE MAHKEMENİN İZNİ OLMADAN HANGİ İŞLEMLERİ YAPAMAZ?
-Rehin tesis edemez,
-Kefil olamaz,
-Taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, takyit edemez,
-İvazsız tasarruflar yapamaz.