Alzheimer'ın dünya genelinde artığına dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Dr. Vugar Jafar, "Beynin hafıza, düşünme ve günlük işlevleri yerine getirme kapasitesini etkileyen bu hastalık, özellikle ileri yaş gruplarında ciddi bir sağlık sorunu oluşturuyor" dedi.
EN AZ RİSKLİ MESLEKLER
Ancak, yapılan son araştırmaların belirli mesleklerde çalışan bireylerde Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin daha düşük olduğunun gösterildiğini belirten Uzm. Dr. Jafar, "Özellikle taksi ve ambulans şoförleri, bu meslekler arasında öne çıkıyor. Araştırmalarda bu meslek dallarının Alzheimer'a yakalanma riskinin düşük olmasının sebebinin, teknolojinin getirisi navigasyon cihazlarına bağlı kalmamaları olarak gösteriliyor" dedi.
DEMANS ARTIYOR
Yaşlanan nüfusla birlikte demans vakalarının sayısının da arttığını söyleyen Uzm. Dr. Jafar, "Alzheimer hastalığı demansın en yaygın nedenidir ve vakaların yüzde 60-80'ini oluşturur. Alzheimer hastalığı kronik bir hastalıktır, dünya çapında önemli bir halk sağlığı sorunudur ve beyni etkileyen en ciddi hastalıklardan biridir. Hafızayı kötüleştirerek bilişsel işlevi etkiler ve insanların toplumda bağımsız olarak işlev göremez hale gelmesine yol açabilir. Alzheimer hastalığının sebebi hala tam olarak anlaşılamamıştır ve farmakolojik tedavi henüz semptomları hafifletmeye yöneliktir" dedi.
2050'DE 3 KATINA ÇIKABİLİR
Uzm. Dr. Jafar, dünya genelinde demans prevalansının yaklaşık 50 milyon kişi olduğunu söyleyerek, "Bu sayının 2050 yılında 3 katına çıkacağı tahmin ediliyor. Bu rakamın üçte ikisinin de düşük ve orta gelirli ülkelerde olduğu ileri sürülmüştür. Alzheimer hastalığı için en güçlü risk faktörleri ileri yaş ve en az bir 'APOE ε4 aleli genini' taşımaktır. Ayrıca, özellikle 80 yaşından sonra kadınların Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığı erkeklere göre daha yüksektir" diye konuştu.
TEKNOLOJİ HAFIZAYI OTOMATİKLEŞTİRİYOR
Nöroloji Uzmanı Dr. Gülten Özdemir de navigasyona bağımlı kalmanın Alzheimer riskine etkisinin son yıllarda yapılan araştırmalarda dikkat çekici bir şekilde ele alındığını belirterek, şöyle dedi: "Sık sık navigasyon cihazlarına bağımlı olarak yön bulmaya alışan bireylerin mekânsal farkındalık ve hafıza işleme kapasitesinde azalma yaşama riski olduğu belirtilmektedir. Navigasyon cihazları kullanıldığında, bireylerin yön bulma ve mekânsal haritalama becerileri devre dışı kalır. Beyin, çevresel ipuçlarını analiz ederek ve hafızada saklayarak yön bulma sürecini geliştirir. Ancak navigasyon cihazları bu süreci otomatikleştirir ve beyin bu önemli bilişsel işlevleri kullanma fırsatını kaybeder."
TAKSİCİLERİN BEYNİ SÜPER
Mekânsal ve yön bulma görevlerinin, beynin hipokampus bölgesinde yoğun aktiviteye neden olduğunu ve bu bölgenin Alzheimer hastalığında ilk etkilenen bölgelerden biri olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Özdemir, şunları söyledi: "Bu nedenle navigasyon cihazlarının aşırı kullanımı, hipokampusun bu tür görevlerde etkinliğini yitirmesine ve bilişsel gerilemeye yol açabilir. Teknolojik bağımlılık, beynin problem çözme ve planlama gibi yüksek düzeyde bilişsel çaba gerektiren işlevlerini azalttığı için bilişsel rezervin zayıflamasına neden olabilir. Bu, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı direncin azalması anlamına gelir. Araştırmalarda da taksi şoförleri gibi sık yön bulma ve mekânsal işlem gerektiren mesleklerde çalışan bireylerin, Alzheimer riskinin daha düşük olduğu bulunmuştur. Bu da beynin aktif olarak navigasyon yapmasının önemini vurgular."
BEYNİ AKTİF KULLANIN
Navigasyon gibi uygulamaların kullanımının sınırlanarak, zihinsel olarak aktif kalmaya özen göstererek, Alzheimer ve benzeri hastalıkların riskini azaltmanın mümkün olacağına değinen Uzm. Dr. Özdemir, "Beyni aktif kullanmak nörolojik sağlığı korumanın en etkili yollarından biridir. Günlük işlerin bir parçası olarak yapılan zihinsel faaliyetler, beynin aktif kalmasına yardımcı olur. Tüm bunlar Alzheimer'a yol açan bilişsel gerileme sürecini yavaşlatabilir" dedi.