Miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi kırma kusurlarına sahip hastaların tedavisinde kullanılan bir lazer yöntemi olan Photorefraktif Keratektomi (PRK) göz hastalıklarının tedavisinde, 1996 yılında kullanılmaya başlandığına dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Baha Toygar, "Bu tedaviler içerisinde ilk ve en eski yöntem PRK. Bu eski lazer yöntemini günümüzde 'yeni' bir teknolojiymiş gibi 'No Touch' adıyla sunuluyor" diyerek, uyardı.
BU ÇOK ESKİ BİR TEKNİK
"PRK, No Touch tekniği artık çok az vakada uygulanmaktadır" diyen, Op. Dr. Toygar, bunun gerekçelerini ise şöyle anlattı: "İyileşme sürecinde 2-3 gün şiddetli ağrı yapması ve görme netliğinin oluşmasının çok uzun sürmesi nedeniyle bugün PRK teknikleri, istisnai durumlar dışında kullanılmıyor. Bugün, gelişen lazer teknolojileri sayesinde çok daha geniş bir kitle, göz kusurlarından kurtulma imkânına sahip olma noktasına geldi."
'No Touch' etiketiyle sunulan PRK tekniğinin günümüzde klasik lazer tedavisi olarak tanımlandığını ifade eden Op. Dr. Toygar, şöyle dedi: "Bu teknoloji 28 yıl önce ilk kullanılmaya başlanan lazer tedavisidir. Bu teknikte korneanın en üstündeki epitel adı verilen tabaka sıyrıldıktan sonra lazer uygulaması korneanın en üst yüzeyine yapılmaktadır. Tedavi dakikalar içinde tamamlanabilse de uygulama sonrası yaşanan ağrılı iyileşme süreci sebebiyle hastaların günlerce istirahat etmesi gerekiyordu. Bu sebeple günlük yaşantılarına, işlerine dönmeleri de günler alıyordu. Bununla birlikte istenilen görme seviyesine ulaşılması ise aylar sürmekteydi. PRK ya da T-PRK, bugün sadece bıçaksız lazer tekniği uygulanamayan olgular için bir alternatif tedavi yöntemidir. Bu gibi durumlar dışında PRK, No Touch tedavisi artık tercih edilmemektedir."
HALK ARASINDA YANLIŞ BİLİNİYOR
Halk arasında yanlış bilinen, No Touch tedavisinin el değmeden yapıldığı, yeni ve en etkili yöntem olduğu bilgisinin düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Toygar, "No Touch, T-PRK tedavisinin göze dokunmadan, sözde uzaktan yapılan ameliyatlar olarak bilinmesi ve anlatılması doğru değildir. Lazerle dahi olsa göze dokunmadan operasyon yapmak mümkün değildir. Göz hastalıkları uzmanı bir cerrah tarafından göze temas edilmesi, hasta açısından olumsuz olarak algılanmamalıdır. 1996 yılından beri kullanılan bu lazer cihazları en son teknoloji olarak pazarlanarak, hastalar üzerinde yanlış bir algı yaratılmaktadır" dedi.
İKİ TEKNİK ARASINDAKİ FARKLAR
Klasik lazer yöntemi olan No Touch, PRK, ile SMILE Pro Lazer tedavisini karşılaştıran Op. Dr. Toygar, şunlara dikkat çekti: "Eski nesil tedavi yöntemlerinde istirahat süresi günlerce, görme keskinliğinin istenilen seviyeye gelmesi ise aylarca sürmekteydi. Bugün gelinen noktada SMILE Pro tedavisinin lazer kısmı 10 saniye içerisinde tamamlanıyor. Aynı gün akşam hastanın görmesi netleşmeye başlıyor. Ertesi gün normal yaşamına aynen devam edebiliyor. Bu günümüz teknolojisinin getirdiği devrim niteliğinde bir olaydır."
YENİ TEKNİKLE 10 SANİYEDE LAZER OPERASYONU
LAZER teknolojisinde son yıllarda devrim niteliğinde gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Op. Dr. Toygar, SMILE Pro ( Professional) Lazer tedavisini örnek olarak gösterdi. Op. Dr. Toygar, bu tedaviyi şöyle anlattı: "SMILE Lazer tedavisi, göz bozukluklarının düzeltilmesinde uygulanan en güncel tedavi yöntemidir. Bununla birlikte; 10 yıldır kullanılan SMILE platformunda 2 yıl önce hayata geçirilen büyük bir değişiklik ile SMILE Pro, adı verilen farklı bir teknik kullanmaya başlandık. Türkiye bu yeni tedavi yönteminin en iyi şekilde kullanıldığı ülkelerin başında gelmektedir. SMILE Pro tekniğine robotik cerrahinin dahil olmasıyla tedavi artık çok daha hızlı yapılabilmektedir. Bu tekniği uygulayabildiğimiz gözlerde, tedavinin lazer kısmı 10 saniye içerisinde tamamlanabilmektedir. 10 saniye o kadar etkileyici bir süre ki hem hastaların işlem sırasında yaşadığı deneyim açısından hem de biz hekimler açısından şaşırtıcı."
HASTALAR AYNI GÜN NORMAL YAŞANTISINA DÖNÜYOR
SMILE Pro Lazer tedavisinin en büyük özelliğinin daha önce kullanılan yöntemlerden farklı olarak, gözün üst tabakasına etki etmemesi olduğunu belirten Op. Dr. Toygar, şunları söyledi: "SMILE Pro tedavisi, hastanın gözüne damla damlatılmasının ardından robotik kollar yardımıyla yapılmaktadır. Bu tedavide gözün üst kısmına lazer atışı yapılmaz veya flep oluşturulmaz. Sadece 2 milimetrelik giriş yeri açarak, minimal invaziv (küçük kesi) tedavi yöntemiyle hastanın aynı gün günlük hayata dönmesi mümkün."
HASTA SEÇİMİ ÖNEMLİ
Lazer tedavisinin dünyada en çok uygulanan tıbbi tedavi yöntemi olduğunun altını çizen Op. Dr. Toygar, şunlara dikkat çekti: "Lazer tedavisinin ilk uygulanmaya başladığı günden bugüne, milyonlarca insana lazer tedavisi uygulanmıştır. Elimizde yaklaşık 28 yıllık sonuçları bulunan modern bir tedavidir. Ancak lazer tedavisi en çok kullanılan yöntem olsa da hangi lazer tedavisinin hastanın göz yapısına uygun olduğuna uzman cerrahlar tarafından karar verilmektedir. Karar verirken sadece gözlük numarası değil hastanın mesleği, hobileri, yaşam tarzı dahi göz önüne alınmaktadır. Ayrıca kontrolsüz diyabet, ağır romatolojik rahatsızlıklar gibi sistemik hastalıklar ile glokom, göz içi iltihabı gibi göz sorunları bulunduğunda refraktif cerrahi uygulanmamaktadır. Bu nedenlerden dolayı tedavi yapılıp yapılmayacağı veya hangi yöntemin uygulanacağı kararının göz hastalıkları uzmanı tarafından verilmesi son derece önemlidir. Hasta, 'ben şu lazer yöntemiyle tedavi olmak istiyorum' gibi bir talep ile gelirse bu doğru bir yaklaşım olmaz."