Yaşlanmayla birlikte cilt, elastikiyetini kaybederek, yer çekiminin de etkisiyle sarkmaya başlıyor. Bu sarkma, doğası gereği elastik bir yapıya sahip olan cildimizin en ince bölgesi, göz kapaklarında daha çok olabiliyor. Günümüzde bu ameliyatların sık yapılması beraberinde tehlikeli sonuçlar doğuran komplikasyonlara da sebep olabiliyor. İşte tam bu nedenle göz kapağı sarkmalarında nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini konunun uzmanına sordum. Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gamze Öztürk Karabulut, "Zaman ve yerçekimi etkisinin yanı sıra uzun süreli güneş ışığına maruz kalma, sigara ve alkol kullanımı, düzensiz uyku ve hava kirliliği gibi faktörler de göz kapaklarındaki deformasyonları artırabilir. Bunun sonucunda üst ve alt göz kapaklarında çeşitli sorunlar oluşabilir.
Göz kapaklarında oluşan sorunların çözümü için uzman göz doktoruna danışılmalıdır" diyerek, uyarılarda bulundu. Üst ve alt göz kapaklarına uygulanan gençleştirme ameliyatlarına 'Blefaroplasti' denildiğini söyleyen Doç. Dr. Karabulut, "Göz hastalıkları uzmanı tarafından tanı konulmalı. Yine tanı konulmuş bu hastalara göz hastalıkları uzmanı tarafından ameliyat öncesi yapılan detaylı muayene ve tetkiklerle hasta ve hastalığın değerlendirmesi yapılmalıdır. Hastanın ameliyattan beklentisi doktor tarafından dikkate alınmalı ve operasyonun detayları hastaya anlatılmalıdır" dedi. Doç. Dr. Karabulut, diyabet, tiroit ve dolaşım bozukluğu hastalığı olanlar için ameliyat öncesi bazı önlemler alınması gerektiğini de söyleyerek "Göz kapağı ameliyatı olmasına karar verilen hastanın sigara kullanıp kullanmadığı, varsa sürekli olarak kullandığı ilaçlar ve takviyeler değerlendirilmelidir" dedi.
KANAMA DURUMLARINA DİKKAT!
ALT göz kapağından aşırı cilt alınmasının dışa dönme riskini artırabildiğini belirten Doç. Dr. Karabulut, "Göz kapağı ameliyatları sonrasında kanama durumlarına dikkat edilmesi gerekir. Göz arkasında oluşan kanamalar görme kaybına yol açabilir. Hastalarda morluk, şişlik, gözleri kapatmakta zorlanma gibi etkiler de görülebilmektedir. Ameliyat edilen göz kapağından alınan dokunun miktarına bağlı olarak bu gibi ameliyat sonrası etkiler yaşanabilir. Alt göz kapağı ameliyatlarında kas hasarı gelişirse, çift görme riski bulunmaktadır" dedi.
AMELİYATHANEDE YAPILMALI
GÖZ kapağı ameliyatlarının genellikle günübirlik yatışla ve lokal anestezi altında gerçekleştirildiğini söyleyen Doç. Dr. Karabulut, ancak bu ameliyatların mutlaka ameliyathane koşullarında uygulanması gerektiğini vurgulayarak, şunlara dikkat çekti: "Sedasyon uygulanarak hazırlanan hastanın göz kapaklarına anestezi uygulamak suretiyle göz kapağı ameliyatı yapılır. Ameliyatı yapan doktorun kullanacağı teknikler sayesinde göz kapaklarında ameliyat sonrası iz kalması engellenir. Göz kapağı ameliyatlarının ardından hasta gözleri kapatılmadan istirahate alınır ve kendisini hazır hissettiğinde taburcu edilir. Ameliyat sonrasında, 7-10 gün içinde dikişleri alınır."
DOKTORUNUZUN ÖNERİLERİNE MUTLAKA UYUN!
DOÇ.
Dr. Karabulut, göz kapağı operasyonu sonrası hastalara şu tavsiyelerde bulunduklarını söyledi:
Hastaların, ödem ve kanama riskini en aza indirmek için operasyon günü ve sonraki gün, uyanık kaldıkları süre boyunca her saat başı göz kapaklarına 5-10 dakikalık buz kompresi uygulamalarını istiyoruz.
Ameliyat sonrası birkaç gün başları göğüsten yüksek olacak şekilde uyumalarını öneriyoruz.
4 gün sonra banyo yapılabilir ve ortalama 4 gün sonra hasta normal aktivitelerine dönebilir.
Bir hafta boyunca ağır kaldırmaktan, yüzmekten, koşu gibi yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılması gerekmektedir.
Sigara içmemek gerekiyor.
Gözlerini ovalamamalarını tembih ediyoruz.
2 hafta boyunca kontakt lens kullanılmasını istemiyoruz.
Göz kapağı derisinin güneş ışınlarından korunması için koyu renkli güneş gözlüğü takılması öneriyoruz.
Göz kuruluğunu önlemek amacıyla, bazı ilaçlar reçetelendiriyoruz.