Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bozkurt Şener, görme bozukluklarının tedavisinde yeni teknolojiler ve yapay zekâ kullanımı ile gelinen son noktayı anlattı. Özellikle de miyop, hipermetrop ve astigmat olarak adlandırılan kırma kusurlarının tedavisinde kullanılan 'refraktif cerrahi' ile son yıllarda gözlük ve kontakt lens kullanımının bile ortadan kaldırıldığının altını çizdi.
YAPAY ZEKÂNIN ROLÜ NE?
Rekraktif cerrahinin miyop, hipermetrop, astigmat ve presbiyopinin (yaşlılığa bağlı yakın odaklama güçlüğü) tedavisinde kullanılan bir yöntem olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şener, "Refraktif cerrahide, kornea ve lensin etkileşimi ile kompleks bir sistem ve veri seti karşımıza çıkıyor. Özellikle mevcut kornea yapısı ile lensin etkileşimi ve birlikte nasıl çalışacağı, kaliteli ve keskin bir görüntü oluşması açısından büyük önem taşıyor. Çünkü bu kaliteli ve keskin görüntü, kornea ve lensten geçerken oluşur ve retinada odaklanır.
Yapay zekâ, bu noktada devreye girerek, mercek ile korneayı hem bir arada hem de ayrı ayrı değerlendirebilir ve bu etkileşim sonucunda oluşacak net görüntüyü simüle edebilir" dedi. Bu teknoloji sayesinde, kornea ve lens arasındaki karmaşık etkileşimlerin daha hassas bir şekilde incelenip cerrahi planlamalar yapılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Şener, "Böylece riskleri minimuma indirerek ameliyat sonrası beklentiler ve sonuçlar hakkında çok daha doğru öngörülerde bulunabiliriz. Yapay zekâ destekli planlamalar, bu süreçlerin daha titizlikle yönetilmesini ve çok daha başarılı sonuçlar elde etmemizi sağlıyor" dedi.
GÖRMEDE YENİ BİR BOYUT
Teknolojinın hızla geliştiğini ve yapay zekanın artık sadece cerrahi planlamalarda değil, akıllı (premium) lenslerin tasarım ve üretim süreçlerinde de devreye girmeye başladığını belirten Prof. Dr. Şener, şunları söyledi: "Günümüzde, yapay zeka ile dizayn ve optimize edilmeye başlanan akıllı lensler, halkasız ve pürüzsüz yüzeyli EDOF lensler olarak geliştirilmeye başlandı. Bu yeni yaklaşımlar, her mesafede kesintisiz, keskin ve kaliteli görmede yeni bir boyut ortaya koyuyor. Yakın gelecekte, bu ileri teknoloji lenslerin kullanımını daha sık göreceğiz."
OPERASYON 10 DAKİKA SÜRÜYOR
Takılan
merceklerin alerjik reaksiyonlara yol açmadığını ve vücut tarafından reddedilmediğini belirten Prof. Dr. Şener, "Bu mercekler, hastanın gözünde ömür boyu kalır, tekrar bir müdahale gerektirmez ve gelecekte katarakt gelişmesi gibi bir durum yaşanmaz. Deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında sadece 8-10 dakika sürer. Ameliyat tamamen ağrısızdır ve hasta kısa sürede günlük hayatına dönebilir" dedi.
BU MERCEKLERİN İKİ TÜRÜ VAR
EDOF (Extended Depth of Focus) mercekler hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Şener, şunları söyledi: "EDOF lenslerin iki alt grubu bulunyor. Hibrit ve Saf (Pür) EDOF lensler. Bu tedavi yöntemlerinden en gelişmişi olup sadece katarakt varlığında değil, gözdeki kırma kusurlarını düzeltmek amacı ile de kullanılıyor. Özellikle 45 yaş üstü hasta grubu için tercih edilen EDOF mercek ameliyatları, hem yakın hem de uzak mesafelerde net görüş sağlarken, astigmat gibi kusurları da düzeltebiliyor. EDOF mercekler, genişletilmiş odak derinliği sunan 'intraoküler' lenslerdir ve geleneksel 'trifokal' lenslerden farklı olarak hem uzak hem de orta mesafede net bir görüş sağlar ve ışık halkaları veya parlamalar gibi optik yan etkileri minimuma indirir. Bu mercekler, aktif bir yaşam tarzına sahip, orta ve uzak mesafede gözlük kullanmak istemeyen kişiler için idealdir."
EN UYGUN GÖZ İÇİ LENS TİPİ BELİRLENİYOR
Tedavi öncesinde hastanın görme ihtiyaçlarının doğru tespit edilmesinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Şener, "Detaylı bir göz muayenesi ve özel cihazlar yardımıyla yapılan tetkikler sonrasında, hastaya en uygun göz içi lens tipi belirlenir. Hastanın yaşı, mesleği, okuma alışkanlıkları, araç kullanımı gibi günlük yaşam detayları da bu seçimde önemli bir rol oynamaktadır. Mercek seçimi, bu ameliyatın en kritik aşamalarından biridir" diye konuşu.
BİLGİSAYAR KONTROLLÜ LAZER İLE YAPILIYOR
Ameliyat sırasında cerrahın elle yaptığı birçok müdahale, özel görüntüleme teknikleri yardımıyla bilgisayar kontrollü "Femtosaniye Lazer" kullanılarak gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Şener, "Yüksek hassasiyet gerektiren önemli aşamaların başarıyla tamamlanması sağlanıyor. Bu, ameliyatın doğruluğunu ve sonuçlarını iyileştiren önemli bir detay. Ayrıca ameliyatın, en son teknolojiye sahip bir ameliyathanede gerçekleştirilmesi ve doğru merceğin doğru şekilde yerleştirilmesi cerrahinin başarısını doğrudan etkiliyor" dedi.