Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Samuray Tuncer, oküler onkoloji sayesinde tek gözde veya her iki gözde tespit edilen lezyonların göze ait veya sistemik hastalık yönünden ciddi ipuçları verdiğini belirterek, oküler onkoloji dalı ile ilgili merak edilenleri anlattı.
OKÜLER ONKOLOJİ NEDİR?
Oküler onkolojinin, gözlerde oluşan tümör (kitle) gibi oluşumlarla ilgilenen göz bilim dalı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tuncer, "Göz ve göz çevresi kanser türlerinde tedavi seçenekleri sunmaktadır. Oküler onkoloji ile ilgilenen göz hekimleri tarafından gerçekleştirilen detaylı muayenelerle erken teşhis edilebilen gözde, melanom, hemanjiom, lenfanjiom ve rabdomiyosarkom (kötü huylu orbita tümörü) gibi hastalıklar doğru zamanda uygulanan tedaviler sayesinde risk oranları düşürülerek, tedavi edilebilmektedir" dedi.
TÜMÖRLER TESPİT EDİLİYOR
Oküler onkoloji alanında artan bilgi ve tecrübe ile birlikte göz ve göz dibi muayenesi sırasında tümörlerin (kitleler) tespit edilebildiğini belirten Prof. Dr. Tuncer, şöyle dedi: "Yani, sadece miyop, hipermetrop ve şaşılık gibi rahatsızlıkların değil, erken teşhisin çoğu zaman hayati önem oluşturabileceği tümörleri, rutin göz muayenesi sırasında teşhis etmek mümkün olabilmektedir. Hastalarda görülen farklı semptomlar teşhis sürecine yardımcı olmaktadır. Hastaların henüz kendilerinin bile fark etmediği birçok rahatsızlık bu şekilde anlaşılabilmektedir. Bu rahatsızlıkların sağlıklı olarak gözlenebilmesi için hastaların göz muayenelerini düzenli olarak yaptırmaları, görme seviyelerindeki ve göz bölgesindeki değişikliklerin dikkatlice takip edilmesi gerekiyor."
PLAKLAR KİŞİYE ÖZEL HAZIRLANIR
Göze konulacak plakların kişiye özel hesaplanıp, hazırlandığının altını çizen Prof. Dr. Tuncer, şunları söyledi: "Ameliyat 2 aşamalıdır ve genel anestezi altında yapılır. Ameliyat sırasında tümörün yeri belirlenir ve radyoaktif plak tümör bölgesi üzerindeki skleraya dikilir. Plak tedavisine ek olarak ameliyat sırasında veya sonrasında termoterapi veya kriyoterapi gerekebilir. Radyoaktif plak, istenen dozun verilmesini takiben gereken doza göre ayarlanıp, yaklaşık 3-10 gün sonra tekrar ameliyat ile gözden alınır. Ameliyat sonrası, hastalar belli aralıklarla (1.gün, 1.hafta, 1.ay, 3 ay, 6.ay…) kontrol edilir. Ameliyattan hemen sonra tümör boyutunda geçici bir büyüme ve retina dekolmanında artış görülebilir. Çoğunlukla plak konulduktan 3-6 ay sonra tümörde küçülme başlar."
GÖZDEKİ TÜMÖR TÜRLERİ
Gözde görülen tümör çeşitlerini ise Prof. Dr. Tuncer, şöyle sıraladı:
UVEA MELANOMU: Erişkinlerde gözde en sık görülen birincil habis tümörüdür.
RETİNOBLASTOM: Çocukluk çağında sık görülen kötü huylu göz içi tümörüdür.
KOROİD HEMANJİYOMU: En sık görülen iyi huylu, damarsal tümörüdür.
RETİNANIN DAMARSAL TÜMÖRLERİ: Retinanın vazoproliferatif tümörü retinanın iyi huylu, damarsal bir tümörüdür.
KOROİD METASTAZI: Koroid, sistemik kanserlere bağlı tutulumun en sık görüldüğü doku özelliğini taşımaktadır.
RADYOAKTİF PLAK TEDAVİSİ NEDİR?
Ameliyat öncesi kadar ameliyat sonrası bakımında da dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tuncer, "Bu nedenle ameliyat sonrası, hastanın radyasyon güvenliği açışından gerekli kriterleri taşıyan bir ortamda kalması sağlanmaktadır. Ameliyat ile göze yerleştirilen plaklar ikinci bir operasyon ile gözden uzaklaştırılarak hasta takibe alınmaktadır. Göze konulacak olan plak, altın plak ve içine radyoaktif izotopların yerleştirildiği silikondan oluşuyor" dedi.
GÖZ DİBİ MUAYENESİ ÇOK ÖNEMLİ
Erişkinlerde gözdeki habis tümörlerinin büyük çoğunluğunu melanomların teşkil ettiğini belirten Prof. Dr. Tuncer, şöyle dedi: "Bu tümörler, hastaların yaklaşık olarak 3'te birinde hiçbir şikayete neden olmamaktadır. Rutin göz muayenesinde göz dibinin her hastada aksatılmadan bakılması gerekmektedir. Rutin göz dibi muayeneleri ile tespit edilebilecek tümörler, nadir de olsa hastanın hayatı açısından önem arz etmektedir. Çocuklarda gözde beyaz parlama ve şaşılık retinoblastom için uyarıcı olması gerekirken, erişkinlerde görme kaybı, eğri görme, ışık çakmaları gibi şikayetler, hastanın retina ve gerekli olgularda oküler onkoloji muayenelerinden geçmelerini gerektirir."