Zerrin Özer'in 'O Yaz' şarkısında söylediği gibi "Ne güzel geçmişti bütün bir yaz/ Başımda kavak yelleri esen o yaş/Bense hanımeli kadar beyaz/Çalmıştınız kalbimi bilmeden biraz/ Nasıl da koşuşurduk bahçelerde/Şarkı söylerdik mehtaplı gecelerde/ Sen bana, ben sana komşu evlerde/Kök sarmaşıklar gibi sarıldık o yaz..." Yaz aşkları Eylül'le birlikte bitiyor mu gerçekten? Ya da yazın aşık olmak daha mı kolay? İşte bu soruların yanıtlarını Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın veriyor… Yaz aylarında ve güneşli günlerde insanların daha çabuk aşık olma eğiliminde olduğunu belirten Taşkın, bunun psikolojik ve biyolojik nedenleri olduğunun altını çiziyor.
GÜN IŞIĞI ENERJİYİ YÜKSELTİYOR
Güneş ışığının, vücudumuzda mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin seviyelerini artırdığını söyleyen Taşkın, "Yüksek serotonin seviyeleri, genel ruh halimizi iyileştirir ve bizi daha pozitif, enerjik ve sosyal hale getirir. Bu duygusal iyilik hali, yeni insanlarla tanışma ve romantik ilişkiler kurma eğilimimizi artırabiliyor. Ayrıca, yaz aylarında tatil, sosyal etkinlikler ve dışarıda daha fazla vakit geçirme gibi aktiviteler de yeni romantik ilişkilerin başlamasına katkıda bulunuyor" şeklinde konuştu. Gün ışığının, ruh halimiz ve beynimiz üzerinde de önemli etkilere sahip olduğuna dikkat çeken Taşkın, "Güneş ışığına maruz kalmak, beynimizin melatonin üretimini düzenler. Melatonin, uyku düzenimizi kontrol eden bir hormondur ve gün ışığı, melatonin seviyelerimizi düşürerek bizi daha uyanık ve enerjik hissettirir" dedi.
SEROTONİN ÜRETİMİ ARTAR
Gün ışığının, serotonin üretimini de artırdığını da belirten Taşkın, şunları söyledi: "Serotonin, ruh hali, iştah ve uyku gibi birçok vücut fonksiyonunu etkileyen bir hormondur. Yeterli gün ışığı almamak, depresyon ve anksiyete gibi ruh hali bozukluklarına yol açabilir. Özellikle kış aylarında görülen mevsimsel duygudurum bozukluğunun sebeplerinden biri de güneş ışığı eksikliğidir."
DUYGULAR DEĞİŞİM GÖSTERİR
BİR ilişkiye başlayan kişinin, aşka geçici mi yoksa kalıcı mı baktığını anlamanın bazı davranışsal ve duygusal işaretlerle mümkün olduğuna dikkat çeken Taşkın, bunları şöyle sıraladı: "Geçici veya yüzeysel bir ilgi, genellikle yüzeysel konulara odaklanma, derin ve anlamlı sohbetlerden kaçınma ve ilişkiyi hafife alma gibi işaretlerle kendini gösterir. Öte yandan, kalıcı bir ilişki arayışında olan bir kişi, partneriyle derin bağlar kurmaya çalışır, geleceğe yönelik planlar yapar ve duygusal olarak daha açık ve dürüst olur. Bu işaretleri analiz etmek içinse, kişinin iletişim tarzına, partnerine olan bağlılık düzeyine ve ilişkinin ilerleyişine dikkat etmek önemli. Ayrıca, kişinin geçmiş ilişki deneyimleri ve ilişkilere genel bakışı hakkında açık ve dürüst bir iletişim kurması, bu konuda daha fazla bilgi sağlar."
SOSYALLEŞME ROMANTİZMİ ARTIRIYOR
YAZ aşklarının genellikle kısa sürmesinin birkaç nedeni olduğunu belirten Taşkın, bunları şöyle açıkladı: "İlk olarak, yaz ayları, tatil ve geçici aktivitelerin yoğun olduğu bir dönemdir. Bu süre zarfında insanlar, günlük rutinlerinden uzaklaşır ve farklı sosyal ortamlara girerler. Bu tür geçici ve değişken ortamlar, kısa süreli romantik ilişkilerin oluşmasına zemin hazırlar. İkinci olarak, yaz aşkları genellikle eğlence ve anın tadını çıkarmaya odaklıdır. Bu tür ilişkiler, derin ve uzun vadeli bağlar kurmaktan ziyade, geçici bir heyecan ve mutluluk arayışıyla şekillenir. Yaz mevsiminin bitmesi ve insanların normal yaşamlarına dönmeleri, bu tür ilişkilerin sona ermesine yol açabilir. Yaz aşkları genellikle, mevsimsel ve geçici bir bağın ürünüdür ve bu nedenle kısa sürede sona erme eğilimindedir."