Yeşilay'ın yeni Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç ile bir araya gelerek, uyuşturucu bağımlılığında ülkemiz ve dünyadaki endişe verici artışın nedenlerini, rehabilitasyon yöntemlerini ve Yeşilay'ın dünyada ülke Yeşilay'ları ile kurduğu uluslararası müdacade ağını konuştum.
HER 17 KİŞİDEN BİRİ BAĞIMLI
Uyuşturucu kullanımının küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Doç. Dr. Dinç, "2023 yılında Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi tarafından yayımlanan rapora göre esrar, Avrupa'da en yaygın tüketilen yasa dışı uyuşturucu madde olmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin 2023'te yayımladığı Dünya Uyuşturucu Raporu'na göre ise dünya genelinde 15-64 yaş aralığındaki her 17 kişiden biri uyuşturucu kullanıyor. Aynı raporda, dünya genelindeki uyuşturucu kullanımının son 10 yılda yüzde 23 arttığını görüyoruz. Ülkemizde tedaviye başvuran hastaların yaş ortalaması ise 29-45. Bu artış endişe verici. Hatta çapraz bağımlıklar yaşanıyor" dedi.
ÇAPRAZ BAĞIMLILIK NEDİR?
"Nedir bu çapraz bağımlılıklar?" diye sorduğumla ise Doç. Dr. Dinç, şu yanıtı verdi: "Bir bağımlılık başlayınca diğer bağımlılıklara da geçiş başlıyor. Sigara içiyorsa kişi devamında uyuşturucuya başlayabiliyor. Uyuşturucu bağımlılık endüstrisi genç beyinleri özellikle seçiyor. Bize en genç gelen bağımlı arkadaşımız 17 yaşındaydı. Çapraz bağımlılık içindeydi. 17 yaşında uyuşturucu bağımlısı olmuş ama elektronik sigaradan uyuşturucu bağımlılığına geçmiş. Sigaraya başlama yaşı bu kişinin 13-14'tü."
ULUSLARARASI MÜCADELE AĞI
Madde bağımlılığı ile ilgili Yeşilay'ın hem yurt içinde hem yurt dışında mücadele verdiğine de dikkat çeken Doç. Dr. Dinç "Madde, sigara, alkol, kumar ve teknoloji bağımlılığı olmak üzere 5 bağımlılıkla ilgili mücadele veriyoruz. Türkiye Yeşilay'ı diğer ülkelere de tecrübelerini aktarıyor. 90'ın üzerindeki ülkede, ülke Yeşilay'ı kuruldu. Uluslararası bir ağ oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü bağımlılık endüstrisi bunu yaymak için uluslararası bir ağ üzerinden organize, stratejik bir şekilde hareket ediyor. Bağımlılık endüstrisi ile mücadele ederken uluslararası bir ağ ile organize hareket etmeden tek başına mücadele etmek mümkün değil" dedi.
AİLE DE TERAPİNİN İÇİNDE
DOÇ. Dr. Dinç, Yeşilay'ın uyuşturucu bağımlılığı tedavisinde tüm dünyanın yakından gözlemlediği ülkemize özgü modelin detaylarını şöyle anlattı: "20 dünya ülkesinin uyuşturucu madde ile ilgili rehabilitasyon modelini inceledik. 10 ülkeye bizzat gittik, trendler nedir, inceledik. Bir sene boyunca da uzmanlarımızla kendi modelimiz üzerinde çalıştık. Dünyada yaygın olarak önce tedavi sonra sosyalleşmenin sağlandığı modeller hakimdi. Ama Türkiye'de bu anlamsız. Çünkü Türkiye'de aile sürecin içerisine muhakkak katılmak istiyor. Dünyada bu anlamda meşhur yerler var. 4 sene süren yatılı merkezler bunlar. Bu süre tamamen insanın bütün becerilerini öldürecek bir sistem. Bunlar 1960'ların 1970'lerin denenen sistemleri. Biz ayaktan tedavi üzerine meslek becerileri eğitimleri vererek, sürece aile terapisini de dahil ediyoruz. Biyolojik, psikolojik, sosyal, aile ve iş hayatı gibi tüm alanları kapsayacak bütüncül bir yaklaşım izliyoruz. Aile terapisi dünyadaki merkezlerde çok mümkün olmuyor. Çünkü bağımlı çocuklar genelde ailenin dışında kalıyorlar ama Türkiye öyle değil. Bu nedenle Türkiye modelinde aile de grup terapisi içinde yer alıyor."
1 MİLYONU AŞKIN İNSANA ULAŞTILAR
Ülkemizin
bütün illerinde ve KKTC'de ücretsiz danışmanlık ve tedavi hizmeti veren Yeşilay Danışmanlık Merkezlerine (YEDAM), kurulduğu günden bu yana 1 milyonu aşkın çağrı geldiğini söyleyen Doç. Dr. Dinç "İleri düzeyde bağımlılığı olan kişiler için Bursa ve Diyarbakır'da bulunan 40 yataklı rehabilitasyon merkezlerimizde, alkol veya madde kullanan danışanlara ücretsiz yatılı tedavi hizmeti sağlıyoruz. Bu sene içerisinde Kayseri'de kadınlara yönelik yeni bir rehabilitasyon merkezimiz hizmete girecek" dedi.
MESLEK SAHİBİ OLDULAR
BURSA'DAKİ merkezde 66 kişiye rehabilitasyon hizmeti verdiklerini söyleyen Doç. Dr. Dinç, "Bunlardan 13'ü meslek sahibi oldu. 5'i kaynak ustası, 8'i aşçı oldu. Biz Türkiye modelimizle sadece bir senede bu rakama ulaştık" dedi.
SORUNLU ÇOCUKLAR HEDEFTE
UYUŞTURUCUNUN ilk olarak yüzde 75'lik oranla arkadaş veya yakın çevreden temin edildiğini söyleyen Doç. Dr. Dinç, parçalanmış veya iletişim problemleri yaşanan ailelere mensup çocuklarda uyuşturucu kullanma riskinin yüksek olduğunu belirtti. Doç. Dr. Dinç "Özellikle parçalanmış ailelerin çocuklarını seçiyorlar" dedi.