Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Diyetisyen Aslı Ortakçı, bayramda beslenme önerilerinde bulundu.
Dyt. Ortakçı "Özenle hazırlanılmış sofralarda sevdiklerimizle beraber keyifle sohbet ederken hızlı ve çok yeme eğilimi gösterebiliyoruz. Bunun üstüne bir de bu güzel bayram günlerinde ziyarete gittiğimiz eş, dost, akrabanın ikramları, bayramın vazgeçilmezlerinden olan hamur işleri ve tatlılar eklendiğinde kalorisi yüksek şeker ve çikolatalarla karşılaşma olasılığımız artıyor. Tüm bunlar, yemek bitiminde tıka basa doyup nefes almakta dahi zorluk çekmemize neden olabilir. Mide yanmaları ve bağırsak problemleri de açığa çıkabilir. O nedenle bayram sonrasında rahat etmek için yeme düzenini olabildiğince korumak gereklidir" dedi.
Peki, neler yapılmalı? İşte bu soruya Dyt. Ortakçı şu yanıtı veriyor: "Elbette ramazandaki uzun süreli açlık nedeniyle metabolizma hızının yavaşlamasına bağlı olarak daha hızlı kilo alınmaktadır. Şeker ve şeker içeren besinler kana hızla ve tamamen karışırlar. Vücut kanda bulunan şekerin tümünü aynı anda enerjiye çeviremez. Enerjiye çeviremediği kısmını karaciğer ve kaslarda depolamaya çalışır; ancak aşırı miktarda alınan glikoz vücutta yağ olarak depolanmaktadır. Aynı zamanda, alınan fazla miktarda rafine şeker kan şekerinde dalgalanmalara neden olmakta ve yeniden tatlı yeme isteğinin ortaya çıkmasına zemin hazırlayarak obeziteye olan yatkınlığı artırmaktadır."
GÜNE KAHVALTI İLE BAŞLAYIN
Güne hafif bir kahvaltı ile başlanması gerektiğini söyleyen Dyt. Ortakçı, şu önerilerde bulundu:
Kahvaltıyı atlamamak sindirim sisteminizin daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur.
Hamur işleri, kızartmalar vb. yerine yumurta, az yağlı peynir, söğüş vb. sağlıklı tercihler ile tokluk süresi artırılabilir.
Hazımsızlık ve mide problemi yaşamamak için gün içerisinde porsiyon dengesini korumak, aşırıya kaçmamak, azar azar ve sık sık beslenmek, tüketeceğiniz besinleri iyi çiğnemek gereklidir.
Bağırsak metabolizmasını da korumak gereklidir. Bunun için lifli-posalı besinlere ağırlık verilmelidir. Kuru baklagiller, sebze ve meyveler ve kepeği ayrılmamış tahıllar lifli-posalı yiyeceklere iyi örneklerdir. Pirinç pilavı yerine yemeklerin yanında bulgur pilavı veya esmer pirinçten yapılmış pilav tercih edilebilir.
VÜCUDU BESLENMEYE YAVAŞ YAVAŞ HAZIRLAYIN
"Bayramda her ne kadar özenilse
de aslında
beslenme açısından
farklılık yaratmaya
gerek olmadığını
unutmayın" diyen
Dyt. Ortakçı, şunları
söyledi: "Yaşamın
her döneminde yeterli
ve dengeli beslenmek
gereklidir. Bu
nedenle
gün boyunca tükettiğiniz
besinler 4 besin
grubunda bulunan
besinlerden oluşmalıdır.
Bayramı, ramazan
öncesi beslenme düzenine
döneceğiniz geçiş günleri gibi
düşünebilirsiniz. İlk günlerde hafif
beslenerek başlayıp bedeninizi
alıştırarak yemek yemeli, üçüncü
gün tüketimi ilk güne oranla biraz
daha artırarak normal beslenme
düzeninize geçiş yapabilirsiniz."
SU İÇMEYE ÖZEN GÖSTERİN
Bayram ziyaretleri sırasında çay ve kahve tüketiminin aşırı miktarlarda olmaması gerektiğini söyleyen Ortakçı, "Fazla çay ve kahve tüketiminde, çay ve kahvenin diüretik etkilerinden dolayı vücutta sıvı kaybı yaşanmaktadır. Bunun yerine gün içerisinde 2 litre su içmeye özen gösterilmelidir" dedi.
İKRAM EDİLENLERİN TADINA BAKIN
"İkramları geri çeviremiyorsanız da bir parça tadına bakıp bırakılabilirsiniz" diyen Dyt. Ortakçı, şunları söyledi: "Bayramda bol bol misafir ağırladığınızda veya misafirliğe gittiğinizde yapılan ikramların hepsini tüketmemek gereklidir. İkramları geri çeviremiyorsanız da bir parça tadına bakıp bırakılabilirsiniz. Eğer alternatif varsa ikramların hafif olanlarını tercih edebilirsiniz. Örneğin; hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilebilir. İkram edilen şeker, şerbetli tatlı ardından bir çay bardağı süt veya 1-2 yemek kaşığı yoğurt veya bir bardak ayran tüketerek şeker seviyenizi dengeleyebilirsiniz; fakat bazen fazladan yediğiniz bir dilim tatlı, çikolata veya ikramlıklar suçlu hissetmenize neden olur."