Türk Oftalmoloji Derneği Nörooftalmoloji Birim Başkanı Prof. Dr. Banu Solmaz, en sık görülen göz hastalıkları arasında iskemik optik nöropati adı verilen, halk arasında ise göz siniri damar tıkanıklığı ya da felci olarak bilinen hastalığa karşı uyardı. Peki ama nedir nörooftalmoloji? Prof. Dr. Solmaz, "Bizim bölümümüz, göz ve sinir sisteminin ortak hastalıklarını değerlendiriyor. Görme sorunları gözlerden değil de beyinden veya beyin ile bağlantıyı sağlayan sinirlerden kaynaklanıyorsa, bu nörooftalmolojinin ilgi alanına giriyor" dedi. Göz siniri felcini Prof. Dr. Solmaz şöyle tanımladı: "Gözdeki optik sinirlerin bir bölümüne giden kan dolaşımının aksaması veya tıkanması sebebiyle ani ve ağrısız görme kaybı yaşanabilir. Buna 'göz siniri felci' deniyor. Yüksek tansiyon ve şeker hastaları dikkatli olmalıdır."
50-55 RİSKLİ YAŞLAR
Bu hastalığın altında yatan önemli risk faktörleri bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Solmaz, "Yüksek kan şekeri, yüksek tansiyon, kan yağlarının yüksek olması, gün içinde az su içilmesi, az hareket edilmesi, bazı genetik yatkınlıkların bulunması bu hastalığa sebep olmaktadır. Genelde 50-55 yaş grubunda görülse de daha erken yaşlarda da bu hastalığın görülmesi mümkün olmaktadır" diye konuştu.
TEDAVİSİ TAM OLARAK YOK!
Prof. Dr. Solmaz, gözde sinir felcinin göz sinirinin kanlanmasını sağlayan çok özel bir damar yumağının küçük pıhtılarla tıkanmasıyla ortaya çıktığını ve günümüzde tam olarak tedavisinin bulunmadığını söyledi.
GÖRME KAYIPLARI OLUŞUYOR
Göz siniri felci geçiren hastalarda, görme keskinliği ve renkli görme yetisinin azaldığına ve görme alanında kayıplar meydana geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Solmaz, tedavisiyle ilgili ise şu bilgileri verdi: "Tedavide kortizon içeren ilaçların bazı hastalarda faydalı olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte tüm hastalarımızı iyileştirme şansımız olmamasından dolayı koruyucu hekimliğin ön planda ve çok önemli olduğunu söylememiz gerekiyor."
HAREKETSİZ YAŞAM ETKİLİYOR
Metabolik değerlerimizin iyi olmasının bu hastalığa yakalanmamak adına önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Solmaz, şunları söyledi: "Kan şekeri, tansiyon ve kan yağlarının yüksek olması ile günlük hareketin az olması en önemli risk faktörleri. Bu hastalığın bir gözde ortaya çıkması, diğer gözde de bu hastalığın görülme ihtimalini üçte bir oranında arttıran bir risk unsuru oluşturuyor."
NASIL KORUNACAĞIZ?
Prof. Dr. Solmaz, göz siniri felcinden nasıl korunacağımızla ilgili ise şu önerilerde bulundu: "Bir gözünde bu hastalığa yakalanan hastalar belirtilen risk faktörlerine dikkat ederek dengeli beslenmeli, insülin direncini artıran gıdalardan uzak durmalı, bol sıvı tüketmeli, gün içinde hareket etmeli, yürüyüş yapmalı. Bu şekilde diğer gözün de aynı hastalığa yakalanma ihtimalini en aza indirmiş oluyoruz."