Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) ve Kongre Genel Sekreteri ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Koray Akkan'la damar sertliği ve kireçlenmelerinde uygulanan ameliyatsız yeni tedavileri konuştum... Prof. Dr. Akkan, girişimsel radyolojinin, kalp damarları dışında vücuttaki tüm damar hastalıklarının anjiyografi kullanarak tedavisini yapan bölüm olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Akkan, damar sertliği ve kireçlenmesinin daralma ve tıkanma yaparak, damar hangi dokuyu besliyorsa o dokunun beslenmesini engellemesi olduğu söyleyerek "Yaşam süresinin uzaması, önümüzdeki 30 yılda hem diyabet hem de buna bağlı böbrek yetmezliğinde belirgin artışlara yol açacaktır. Bunun sonucu olarak da özellikle ayak damarlarında atardamar darlık ve tıkanmaları çok daha sık görülecektir" dedi.
SİGARA, DİYABET VE KOLESTEROL
Prof. Dr. Akkan, damarlarda tıkanma ve daralmaların genellikle 50 yaşından sonra görülmeye başladığını ve yaşla beraber sıklığının da arttığını söyleyerek, kimlerin risk altında olduğunu şöyle sıraladı: "60 yaş üstü insanların yaklaşık yüzde 15'ini etkileyen bir hastalık grubudur. En önemli risk faktörleri sigara, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, kolesterol ve tansiyon yüksekliğidir. Damar sertliğine bağlı damar tıkanıklıkları bu hastalarda daha sık görülür."
AMELİYATSIZ YÖNTEMLER
Girışimsel radyoloji ile yaptıkları tedavileri Prof. Dr. Akkan, şöyle açıkladı: "Kronik damar tıkanıklıklarını açabilen bir ilaç tedavisi yoktur. Daha önce ameliyatla tedavi edilen damar tıkanmaları, yerini daha kolay ve riski daha az olan girişimsel anjiyografi ile yapılan tedavilere bırakmaktadır. Bunun bilincinde olan sağlık endüstrisi de son yıllarda çok büyük atılım yaparak damar tıkanmalarını açmada kullanılan balon ve stentlere ek olarak damar açma cihazları geliştirmektedir. İlaç kaplı balonlar ve ilaç kaplı stentler, açılan damarların daha geç tıkanmasını ve daha uzun süre açık kalmasını sağlamaktadır. Damar tıraşlama yöntemi damar açmada son yıllarda kullanıma giren yeni bir yöntemdir. Önümüzdeki dönemde vücutta eriyen ve iz bırakmayan stentler yaygın olarak kullanıma girecektir. Bu yöntemler tedavide başarıyı arttırmakta, riskleri azaltmakta ve açılan damarların daha uzun süre açık kalmasını sağlamaktadır."
ŞEKER HASTALARININ AYAK YARALARINA ÇARE
Damar tıkanmalarının yol açtığı problemlerin en önemlisinin şeker hastalarında ortaya çıkan ve iyileşmeyen ayak yaraları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akkan, şunlara dikkat çekti: "Toplumda, bu yaraların şeker hastalığına bağlı olduğu düşünülür ve tedavisi için genellikle yara bakımı yapılır. Aslında şeker hastalarında görülen ayak yaralarının yarısının zemininde atardamar tıkanmaları vardır. Ayak damarlarının tıkalı olması, yaraların iyileşmesini geciktirir. Çünkü damar tıkanması, ayağa yeterli kan (besin ve oksijen) ve verilen tedavilerin ulaşmasını engeller. Damarların anjiyografi kullanılarak girişimsel yöntemlerle açılması yaralarda çok hızlı iyileşme sağlayarak ampütasyonları, bacak ve ayak kesilmelerini büyük oranda engellemektedir. Bu tedaviler deneyimli girişimsel radyologların eli altında yüzde 95 üzerinde başarı ile gerçekleştirilmekte ve klinik olarak da ampütasyonları yüzde 80 civarında önlemektedir."
HASTANEDE KALIŞ SÜRESİNİ AZALTIYOR
PROF. Dr. Akkan, son 20 yılda bu alandaki gelişmeler sonucu damar tıkanmalarının tedavisinde en sık kullanılan yöntemin girişimsel radyolojik (anjiografik) yöntemlerle damar açma tedavileri olduğunun altını çizerek "Bu tedavilerin hastanede kalış süresinin daha kısa olması, ameliyata göre az riskli olması ve yüksek teknoloji ile desteklenmesi en önemli avantajlarıdır" diye konuştu.