Kış aylarında enfeksiyonların bulaş riski kalabalık ve kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirilmesinin de etkisiyle artıyor. "Çocukları soğuk hava değil, kapalı ortamlarda kolayca bulaşan mikroplar hasta ediyor" diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Elida Yüksel, şunlara dikkat çekti: "Kirli ellerin yüze sürülmesi, bulunulan ortamın düzenli havalandırılmaması ve öksürüp, hapşırırken havaya saçılan virüs ve enfeksiyonlar nedeniyle çocuklar sık hastalanıp okula gidemiyor. İyileştiğinde de çabucak yeniden hasta oluyor."
Son günlerde çocukların en sık kapısını çalan hastalıkları; nezle, grip, akut bronşiyolit ve farenjit olarak sıralayan Uzm. Dr. Yüksel, bu hastalıkların belirtilerini ve korunmanın yollarını, hastalık kapıyı çaldıysa yapılması gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
NEZLE GÖRÜLÜYOR
Uzm. Dr. Yüksel, çocuklarda en sık görülen kış hastalıklarının başında soğuk algınlığının (nezle) geldiğini belirterek, şunlara dikkat çekti:
"Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, öksürük, hapşırık ve boğazda kaşıntı gibi belirtilerle kendini belli eden soğuk algınlığının tedavisinde; serum fizyolojikle burnun yıkanması, sağlıklı beslenme, C vitamininden zengin sebze ve meyve tüketimi, bol su içilmesi ve dinlenmek çok önemli. Aksi taktirde soğuk algınlığı orta kulak iltihabına, akut bakteriyel sinüzite ve alt solunum yolu enfeksiyonuna yol açabilir. Soğuk algınlığı viral enfeksiyon olmasından dolayı tedavisinde antibiyotiğin yeri yoktur. Gereksiz antibiyotik kullanımı vücutta antibiyotik direncine yol açarak fayda yerine ciddi zararlar verir."
İNATÇI ATEŞ VARSA DİKKAT
Son dönemde çok yaygın görülen influenzanın (grip) kapalı ve kalabalık ortamlarda çok kolay bulaştığını vurgulayan Uzm. Dr. Yüksel, hastalığın başlıca belirtilerini yüksek ve inatçı ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı, kas ve eklemlerde ağrı, karın ağrısı, titreme, gözlerde kızarıklık, öksürük, bulantı, kusma ve ishal olarak sıraladı. Uzm. Dr. Yüksel, "Çocuklarda yetişkinlerden farklı olarak influenza enfeksiyonları öncelikle ishal, kusma ya da gözlerde kızarıklık, sulanma ve kaşıntı ile ortaya çıkabilir. Mutlaka doktora başvurulması gerekir. Bakteriyel enfeksiyon söz konusu değilse tedavide antibiyotiklerin faydası olmayacağından gelişigüzel antibiyotikten kaçınılması son derece önemlidir" dedi.
BRONŞİYOLİT 2 YAŞ ALTI BEBEKLERDE ÇOK SIK GÖRÜLÜYOR
Uzm. Dr. Yüksel, son günlerde özellikle 2 yaş altındaki bebeklerde çok sık görülen, viral bir enfeksiyon kaynağı olan bronşiyolitin, üst solunum yolu şikayetleri sonrasında gelişen hışıltı ve solunum sıkıntısı olarak tanımlandığını belirtti. Uzm. Dr. Yüksel, kalabalık ortamlarda bulunan ve sigara dumanına maruz kalan bebeklerde öncelikle burun akıntısı ve hafif ateşle seyreden hastalığın, akciğerlere inerek solunum sıkıntısı, hızlı nefes alma ve hışıltılı solunuma yol açtığını belirterek, şunları söyledi: "Bu şikayetler olduğunda zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır aksi taktirde ciddi solunum sıkıntısı, solunum durması (apne), sıvı kayıpları ve kalp yetmezliği gibi çok önemli hastalıklara yol açabilir."
KIŞ AYLARININ KABUSU FARENJİT
Çok yüksek bulaş riskine sahip olan ve damlacıklar yoluyla bulaşan kış aylarının kabusu farenjitin, bademciklerin iltihaplanması anlamına geldiğini söyleyen Uzm. Dr. Yüksel, şöyle dedi: "Sıklıkla yüksek ateş, üşüme, titreme, yutkunmada zorlanma, boğaz ve kulak ağrısı ile başlayan farenjitte şikayetler artarak ilerliyor. Farenjit doğru ve zamanında tedavi edilmediği takdirde bademciğe bağlı orta kulak iltihabına hatta kalp romatizmasına zemin hazırlayabilir. Akut farenjit çoğunlukla viral enfeksiyonlardan kaynaklandığı için gelişigüzel antibiyotik kullanılmamalı, bakteriyel farenjit durumunda doktor gerekli görürse antibiyotik kullanılmalıdır."
ÇOCUKLARI KIŞ HASTALIKLARINDAN KORUMANIN YOLLARI
Uzm. Dr. Yüksel, çocukları kış enfeksiyonlarından korumanın yollarını şöyle sıraladı:
Çocuklarınıza mevsim sebze ve meyveleri yedirin.
Gün içinde bol sıvı (su, ayran, kefir, çorba) tüketimine özen gösterin.
Çocuğun bulunduğu ortamı düzenli havalandırın.
Açık havada kısa yürüyüşler yaptırın.
Ellerini gün içinde yüzüne götürmeme ve sabunla yıkama alışkanlığı kazandırın.
Kendini okula gidecek kadar iyi hissetmiyorsa evde dinlenmesini sağlayın.
Evde sigara içmeyin. Çocuğun olmadığı ortamda içilse de üzerinize sinen koku çocuğu rahatsız eder.
Çevresinde hasta bir kişi varsa kendini korumak için maske takmaya teşvik edin.
Toplu taşımada tutacakları, kapı kollarını vb. ortak alanlarla temastan sonra ellerini yıkaması gerektiğini anlatın.
Avucunun içine değil, kağıt mendile ya da koluna hapşırmasını sağlayın.