Medipol Mega Üniversite Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karcı ile '4 Şubat Dünya Kanser Günü' kapsamında, kadınlarda, üreme organlarının ikinci en yaygın kanser türü olan yumurtalık (over) kanserini konuştuk. Dr. Karcı, "Yumurtalık kanserinin her yaşta kadınlarda görülebilmekle beraber en sık 50 ile 60 yaş arasında görülür. Bir kadının yaşam boyu yumurtalık kanserine yakalanma riski yüzde 1.4 olup, kadınlar için dikkate alınması gereken önemli bir kanser türüdür" dedi.
KALITSAL OLABİLİR
Dr. Karcı, yumurtalık kanseri nedenleri çok net bilinmese de bazı risk faktörlerinin bu hastalığa neden olduğundan bahsedildiğine dikkat çekerek "Genetik, çevresel ve hormonal faktörler yumurtalık kanserleri nedenleri arasında gösterilebilir. Bunların yüzde 10-15 kadarı kalıtsal ve bunlarda belirli genlerde meydana gelen mutasyonların kalıtım yoluyla sonraki nesillere aktarılması sonucu meydana gelir" diye konuştu.
KİMLER RİSKLİ?
Dr. Karcı, hangi durumlarda genetik test yapılması gerektiğini ise şöyle sıraladı:
İki ya da daha fazla birincil meme tümörlerine sahip olmak
Ailesinde 50 yaşından önce meme kanseri tanısı almış bireyin bulunması
Ailesinde yumurtalık kanseri tanısı almış bireyin bulunması
Ailede iki ya da daha fazla bireyde meme ya da pankreas kanseri vakalarının görülmesi
Ailede meme kanserine eşlik eden pankreas, prostat, sarkom, adrenokortikal (böbrek üstü bezi), endometriyal, kan, tiroid kanserlerinden herhangi birine sahip olan bireyin bulunması.
GENETİK TEST NASIL YAPILIR?
Kalıtsal yumurtalık kanserini belirlemek için genetik testler yapıldığını söyleyen Dr. Karcı, "Bu testler kan alınarak yapılır. Sonuçların yorumlanması ve değerlendirilmesi tıbbi onkolog ve kanser genetiği uzmanı ile yapılmaktadır. Ülkemizde bu gen testleri üniversite hastaneleri, özel hastaneler ve bazı genetik merkezleri tarafından yapılabilmektedir" diye konuştu.
HIZLI PATOLOJİK İNCELEME
Yumurtalık kanseri tanısının nasıl konulduğunu ise Dr. Karcı, şöyle anlattı: "Kitlenin çıkarılması ve sonrası yapılan patolojik inceleme neticesinde yumurtalık kanseri tanısı konulur. Yapılan muayene ve tetkiklerde yumurtalığında kanser açısından risk taşıyan bir kadında laparoskopik ameliyat (kapalı ameliyat) veya açık ameliyat ile kitle çıkarılmakta ve ameliyat esnasında 'frozen' dediğimiz hızlı patolojik incelemeye yollanmaktadır. Ameliyat devam ederken kitlenin kötü huylu yani kanser olup olmadığı saptanmakta ve sonuca göre ameliyatın ne şekilde devam edeceğine karar verilmektedir. Yumurtalık kanserlerinde birincil tedavi, cerrahi ve sıklıkla sonrasında alınacak kemoterapiyi içermektedir. Cerrahide 'sitoredüktif cerrahi' adı verilen vücuttaki tüm tümoral dokuların çıkarılması çok büyük önem arz etmektedir."
İLERİ OLGULARDA OPERASYON GENİŞLETİLİR
YUMURTALIĞIN içinde kanserin saptandığı durumlarda, eğer hastanın çocuk istemi mevcutsa sadece hastalıklı yumurtalığın alınmasının yeterli olduğuna dikkat çeken Dr. Karcı, şöyle dedi: "Bu evreden daha ileri olgularda rahim, tüpler ve yumurtalıkların alınması, karın içi lenf nodlarının temizlenmesi ve karın ön kısmında bulunan tüm bağırsakların üzerini örten 'omentum' denilen yapının alınmasıyla birlikte saptanan tüm tümoral yapıların çıkarılmasını içeren 'sitoredüktif cerrahi' yapılır. Bu olgularda cerrahi sonrası koruyucu kemoterapi tedavisi hastalığın evresine göre tıbbi onkoloji bölümü doktoru tarafından planlanmaktadır. Ayrıca bazı yüksek riskli hastalık gruplarında kemoterapiler sonrası akıllı ilaç tedavileri de tıbbi onkoloji uzmanları tarafından önerilmekte ve uygun hastalarda reçete edilmektedir."