Ozon tedavisi; ozon oksijen karışımının çeşitli uygulama şekilleriyle hastaya verilmesiyle gerçekleştirilen bir geleneksel tamamlayıcı tıp uygulaması. Geçmişi çok eskiye dayanıyor, ülkemizde de 1990'lı yıllardan beri uygulanıyor. Bu kapsamda, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Uzmanı Dr. Burcu Duran Tak ile ozon tedavisini konuştuk. Dr. Tak, ozon tedavisinin etkilerini şöyle anlattı: "Etki mekanizmasının temelinde hücrelerdeki oksijenlenmeyi ve enerji üretimini arttırması var. Bu sayede saç telinizden ayak tırnağınıza, karaciğer hücrelerinizden damar yapılarınıza kadar tüm vücuda ulaşabildiğimiz bir sistemik etki elde ederek, hücre yenilenmesi sağlıyoruz. Ayrıca antioksidan mekanizmalarını aktifleştirerek kanserden korur ve vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar."
KOVİD'E KARŞI DA ETKİLİ
Ozon tedavisinin bağışıklık sistemini de güçlendirdiğini belirten Dr. Tak, şunları söyledi: "Hücrelerin oksijenlenmesini, dolayısıyla nefes almasını sağlıyor. Toksin yükünden vücudu arındırıyor. Mantar bakteri ve virüsleri öldürdüğü için dezenfektan etki sağlıyor. Hatta pandemi döneminde Kovid-19 tedavisinde ozonun bu etkisinden çok yararlandık. "Evde herkes hasta ama ben hasta olmuyorum" der mesela ozon hastalarım. Çünkü tedavi altında vücutlarına mikroorganizma yükü almış olsalar da hastalık yapacak seviye çoğalmadan ozon tedavisi sayesinde temizlenmiş oluyor."
KIŞIN SIK ENFEKSİYON GEÇİRENLERİ KORUYOR
OZON tedavisinin kimlere uygulanabileceğini ise Dr. Tak, şöyle sıraladı: "Genel hücre yenilenmesi, anti aging yani gençleşme, kanserden korunma gibi durumlarda, tanılı hastalığı olmayan kişilere de uyguluyoruz. En fazla tiroit hastalıklarında, diyabet hastalarında (şeker hastalarında), kalp damar hastalığı olanlarda ve sık enfeksiyon geçiren kişilerde özellikle kış aylarında mutlaka öneriyorum. Alerjik hastalıklarda döküntü, astım gibi tanılarda kullanıyoruz. Fibromiyalji ağrılarında, eklem ağrılarında 2'nci 3'üncü seansta bile ağrılar azalıyor. Ağrı konusunda mükemmel bir yanıt alıyoruz. Vitamin eksiklikleri olmaksızın kendisini halsiz yorgun hisseden, uykuya dalmakta zorlanan ve sabahları enerjisiz kalkan kişilerde yine çok olumlu sonuçlar alıyoruz. Tüp bebek tedavisi deneyen kişilerde yumurta ve sperm kalitesini artırıyor."
DAMARDAN VE KAS İÇİNE DE YAPILABİLİYOR
OZON tedavisinin nasıl uygulandığını ise Dr. Tak, şöyle anlattı: "Ozon tedavisinin çeşitli uygulama yolları var. Bunlardan rektal ve damardan ozon tedavisi sistemik etkili olanlardır. Bunun dışında kas içine, eklem içine, cilt altına, yağ dokusu içine, vajina içine, kulak içine gibi çeşitli uygulama yolları mevcut. Hastaya hangi amaçlı yaptığımıza göre uygulama şekli değişiyor. İlk muayenede yol haritamızı belirliyoruz."
BAKLAYA ALERJİSİ OLANA UYGULANMAZ
Kimlere ozon tedavisinin uygulanamayacağı konusunda Dr. Tak, şunları söyledi: "Tedaviyi uygulamadığımız en önemli hastalık G6PD (glikoz 6 fosfat dehidrogenaz enzimi) enzim eksikliği hastalığıdır ki bu hastalık da toplumda az bir oranda görülür. Bakla sebzesi (fava) yendikten sonra sarılık gelişen kişilerde bu enzim eksikliği oluyor. Her hastamızda uygulama öncesi bu enzim değerine bakıyoruz. Kontrol altında olmayan tiroit bezinin fazla çalıştığı hipertirodizm durumunda da ozon tedavisine hormon seviyeleri kontrol altına alındıktan sonra başlanıyor. Gebelere, 18 yaş altı kişilere, emzirenlere de ozon tedavisi uygulanmamaktadır."
8-12 SEANS YETERLİ
"OZON tedavisi kaç seans uygulanır?" sorusuna Dr. Tak, şu yanıtı verdi: "Ozon tedavisi bir sean yapılıp 'Tedavi aldım' diyebileceğimiz bir tedavi değildir. Hastaya ne için yaptığımıza ve tedavide aldığımız yanıta göre haftada 2 gün veya haftada 1 gün uyguluyoruz. Ortalama 8-12 seans diyebiliriz. İstediğimiz yanıta ulaştıysak ayda 1 şeklinde devam ediyoruz. Daha sonra yılda 1 veya 2 kez bu şekilde kür olarak alınması yeterli oluyor. Etkileri 4'üncü 5'inci seans gibi ortaya çıkmaya başlıyor. Seanslar ortalama 20 dakika sürüyor."