Özel Aile Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Haşim Furkan Güllü, meme kanserine karşı kadınlara uyarılarda bulundu. Op. Dr. Güllü, "40 yaş üstü kadınlar için bazı kontroller var ki hayati öneme sahip. Meme kanseri taramaları da bunlardan biri. Sadece 40 yaş üstü kadınlar için değil, maalesef bütün yaş grubu kadınlar için risk söz konusu. O nedenle mutlaka her yıl mamografinizi yaptırın" dedi.
ELİNİZLE KONTROL EDİN
En önemli kontrol yöntemlerinden birinin de kadınların kendi kendine muayenesi olduğunun altını çizen Op. Dr. Güllü, "Kadınlar, her duşa girdiklerinde kendi kendilerini muayene etmelidir. Kendini muayene etmek hem vücudumuzu tanımak için hem de eğer bir hastalık ortaya çıkarsa bunu erkenden fark etmek için çok önemlidir" dedi. "Peki kendi kendimizi nasıl muayene edebiliriz?" sorusuna Op. Dr. Güllü, şu yanıtı veriyor: "Her iki mememiz ve koltuk altımız için rutin bir doğrultu belirleyelim. Her defasında bu doğrultuda parmak uçlarımızın yardımıyla o bölgeleri sırasıyla yoklayalım. Kendi dokularımızı tanımak meme kanserinin erken teşhisinde çok önemli bir yere sahiptir. Bu muayene esnasında elinize kitle ya da alıştığınızdan farklı bir oluşum gelirse mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekmektedir."
GENETİK ÇOK ÖNEMLİ
Ailede ya da akrabalarda meme kanseri öyküsünün olmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Güllü "Özellikle bu kişilerin meme kanseri açısından daha dikkatli olması gerekmektedir" dedi.
MORAL EN BÜYÜK DESTEĞİMİZ
Amaçlarının hastayı tedavi ederken
aynı zamanda psikolojisini de
destekleyebilmek olduğunu ifade eden
Op. Dr. Güllü, "Çünkü kanserle savaşta
en önemli silahlarımızdan biri de moral ve
motivasyon. Unutmayın, erken teşhis hem
hayatımızı hem de mememizi kurtarır.
Rutin kontrollerimizi yaptırdıktan ve
kendi kendimizi muayene ettikten
sonra korkacak bir şeyimiz
yok" dedi.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR
OP. Dr. Güllü, "Hastalarımdan üzülerek duyduğum şey şu: 'Ben kötü bir hastalık çıkarsa diye korktuğum için hastaneye ancak gelebildim." Maalesef bu çok yanlış bir yaklaşım. Erken teşhis sayesinde belki de basit bir ameliyatla kurtulabilecek hastalarımız, hastalığın ilerlemesiyle kemoterapi almak zorunda kalabiliyor."
ONKOPLASTİK CERRAHİYLE MEME KORUNUYOR
OP. Dr. Güllü, bazı kadınların ise en çok korktuğu şeyin memesini kaybetmek olduğunu belirterek, şöyle dedi: "Doğal olarak bu çok normal bir duygu. Ama yaptığımız meme cerrahilerinde iki büyük önceliğimiz var artık. Bunun birincisi, hastamızı hastalığından kurtarmak, ikincisi onkoplastik cerrahi yani meme dokusunu olabildiğince korumak. Koruyamıyorsak bile yerini bir protez (silikon) ile doldurmak. Hatta bazı hastalarımız iyileştikten sonra sonuçtan o kadar memnun kalıyorlar ki diğer memesini de estetik ameliyat ettirmek istiyor."
ESTETİK KAYGILARINDA DA HASTALARIMIZIN YANINDAYIZ
TÜM bunların dışında, hastaların bazen estetik kaygıyla ya da şiddetli boyun ve sırt ağrısı şikayetleri yüzünden meme küçültme ameliyatı olmak istediklerini de söyleyen Op. Dr. Güllü "Bu ameliyatta ise memenin fazla dokularını alıyoruz ve geride minimum iz kalacak şekilde kapatıyoruz. Küçültme ameliyatlarımızda protez kullanmıyoruz. Hastanın tamamen kendi meme dokusunu kullanıyoruz. Özellikle şiddetli boyun ve sırt ağrısı yaşayan memesi büyük hastalarımız bu ameliyatlardan ciddi fayda görüyor" dedi.