Ocak ayı Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı. Kadınlarda en sık görülen 5 kanser türünden biri olan rahim ağzı (serviks) kanseri, Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre yılda yaklaşık 500 bin kadında teşhis ediliyor. Rahim ağzı kanseri, HPV (Human/İnsan Papillorna Virüs) virüslerinin yol açtığı enfeksiyonlar sonucunda ortaya çıkıyor. Bu kapsamda Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak ile görüştüm. Prof. Dr. Kavak, tüm kanserlerde olduğu gibi rahim ağzı kanserinde de erken teşhisin hayat kurtardığına dikkat çekerek "Üstelik rahim ağzı kanseri, erken teşhis edilme imkânı en yüksek olan kanser türü. Düzenli jinekolojik muayene yapılması durumunda kanserin öncü lezyonları zamanında teşhis edilebiliyor, uygun tedavilerle bu lezyonların büyük bir çoğunluğunun kansere dönüşmesi engellenebiliyor" dedi.
YILDA BİR KEZ DÜZENLİ KONTROL
Sinsi gelişen bu kansere neden olan HPV virüsünün kansere dönüşmesinin 10 yılı alabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kavak, şöyle devam etti: "İşte bu nedenle düzenli jinekolojik muayene hayati önem taşıyor. Ergenliğe giren tüm kız çocuklarına ve genç kadınlara şu çağrıda bulunuyoruz: "Lütfen düzenli şekilde yılda bir kez jinekolojik muayenelerinizi yaptırın. 21 yaşına gelmiş bir genç kızın ise jinekolojik muayenenin yanı sıra smear testi yaptırmasının, kanserle savaşta en önemli etken olduğunu unutmayın. Her test gibi smear testinin de yanılma payı vardır, testin düzenli aralıklarla yapılması yanılgı payını azaltacaktır."
EN ETKİLİ SİLAHIMIZ HPV AŞISI
RAHİM ağzı kanserine, HPV'nin neden olduğunu belirten Prof. Dr. Kavak, şöyle dedi: "Bu virüsten korunmak için elimizdeki en etkili silah HPV aşısıdır. HPV virüsüne karşı geliştirilmiş aşılar, özellikle ergenlikte uygulanırsa, oldukça etkili kabul edilmektedir. Rahim ağzı kanserinin etkeni olan HPV virüsü, ağırlıklı olarak cinsel yolla, bunun yanı sıra da hijyenik olmayan ortamlardan bulaşabilir. HPV virüsü, kolay bulaşan bir virüstür. Bu nedenle HPV aşısının yaptırılması büyük önem taşıyor. HPV aşısı için 9 ila 13 yaş aşılama yaşıdır. 26 yaşına kadar yakalama (catch-up ) aşılama yapılabilir ve 45 yaşına kadar uygulanabilir. HPV virüsü bulaştıktan sonra aşının etkinliğinin olmadığı unutulmamalıdır."
PAP SMEAR VE HPV TESTİ ÇOK ÖNEMLİ
PROF
. Dr. Kavak, rahim ağzı kanserine karşı iki ayrı tarama testi olduğuna da dikkat çekerek, şunları söyledi: "Bunun birincisi ve en önemlisi Pap Smear Testi. Bu testin özellikle cinsel hayatı başlamış olan kadınlarda 21-30 yaşları arasında 3 yılda bir yapılması gerekir. Tanıdaki diğer etkili yöntemimiz ise direkt virüsü araştıran HPV testidir. Kadınların 30 yaşından sonra bu testi de yaptırmasını öneriyoruz ancak 30 yaşından önce HPV testi yapmıyoruz. 30 yaşından sonra HPV testi ile her 5 yılda bir veya Pap Smear Testi ile 3 yılda bir devam edilir."
ÇARESİZ DEĞİL TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK
Diğer tüm kanserler gibi jinekolojik kanserlerde de tedavi yöntemlerinde önemli gelişmeler kaydedildiğini ifade eden Prof. Dr. Kavak, "Jinekolojik kanserler de gelişen cerrahi yöntemler, kemoterapi ve radyoterapi sayesinde artık 'çaresiz' değil, tedavi edilebilir bir hastalık durumundadır. Her şeyden önce de özellikle jinekolojik kanserler bazı durumlarda önlenebilen bir hastalık haline gelmiştir. Ancak burada da tüm kanserlerde olduğu gibi erken tanı çok önemlidir. Kanserin evresi, tedavi seçiminde en önemli faktördür. Rahim ağzı kanseri tedavisinde, cerrahi işlem birinci seçenektir. Radyoterapi, kemoterapi veya iki yöntemin beraber kullanılması hastalığın evresine ve hastanın durumuna göre uygulanabilecek diğer tedavi yöntemleri" dedi.
BU AŞI ÜLKEMİZDE YAPILIYOR
PROF
. Dr. Kavak, HPV aşılarının canlı aşı olmadığını belirterek, "Yani aşının içinde virüsün kendisi bulunmaz. Bu aşılar rahim ağzı kanserinin önlenmesinde kullanılır. Aşılar, HPV'nin yüksek riskli serotipleri olarak belirlenmiş ve kanser oluşumunu önlemede katkıları kesinleşmiş aşılardır. HPV enfeksiyonuna karşı bireylerde bağışıklık sağlar. Bu aşılar 2000'li yılların başından beri birçok ülkede milyonlarca kadına uygulanmış ve serviks kanseri öncü lezyonlarını ve dolayısıyla kanseri önlemede etkinlikleri kanıtlanmıştır. Aşının koruma etkinliği yüzde 95'tir. Bunların hepsi de ülkemizde bulunabilen aşılardır" dedi.