Metropol kentlerdeki koşturmacalı yaşam, artan stres özellikle 40 yaş üstü erkeklerde görülen kalp yetmezliği vakalarını artırdı. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Okay Abacı "Kalp yetmezliğinden korunmanın temel yolu risk faktörlerini azaltmaktır. Yaşam tarzı değişikliği ile kalp hastalığının birçok risk faktörünü kontrol altına alabiliriz. Sigara ve alkolün bırakılması, kan basıncı ve kan şekerinin kontrolü, fiziksel olarak aktif kalmak, sağlıklı beslenme, kilo kontrolü ve stresin azaltılması ve yönetimine dikkat ederek kalp yetmezliği riskini azaltmış oluruz" dedi.
KENTLERDEKİ ARTAN STRES
Modern yaşamın getirdiği stres nedeniyle hastane ve yoğun bakıma yatışların 3'te birinde yeni başlangıçlı kalp yetmezliği tanısı konulduğunu belirten Prof. Dr. Abacı "Kalp yetmezliği, kalp kasının çeşitli nedenlerle olması gerektiği gibi kanı pompalayamaması durumudur. Kalp yetmezliği geliştiğinde, kan ileri doğru pompalanamadığı için özelikle akciğerlerde birikerek nefes darlığına neden olur. Modernleşme ve kentleşme ile birlikte yaşam tarzlarındaki değişiklikler ve artan stres ile birlikte özellikle kalp yetersizliğinin en önemli risk faktörü olan kalp damar hastalıkları artmıştır. Bu durum doğal olarak kalp yetmezliğinde artışa sebep olmaktadır. Her yaşta görülebileceği gibi sıklıkla 40 yaş üzeri erkeklerde daha çok görülür'' diye konuştu.
EN ÖNEMLİ BELİRTİ GÖĞÜS AĞRISI VE NEFES DARLIĞI
Geçmeyen öksürük, aktivite veya sırt üstü yatarken olan nefes darlığının kalp yetmezliği bulguları olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Abacı, dikkat edilmesi gereken diğer belirtileri şöyle sıraladı: "Halsizlik, yorgunluk, ayak ve bacaklarda şişme, hızlı veya düzensiz kalp atışları, egzersiz kapasitesinde azalma, beyazpembe renkli balgama eşlik eden hırıltılı solunum, hızlı kilo alımı, bulantı, iştah kaybı, dikkat azalması da kalp yetmezliğinin semptomları olabilir."
KALP YETMEZLİĞİNE GÖTÜREBİLİR
PROF
. Dr. Abacı, kalp yetmezliğine nelerin sebep olabileceğini şöyle sıraladı: "Kalp damar hastalıkları, kalp krizi, tansiyon yüksekliği, kalp kapak hastalıkları, kalp kasının hasarlanması, kalp kasının inflamasyonu, doğuştan kalp problemleri, ritim bozuklukları ile diyabet, tiroid hastalıkları, demir veya protein bozuklukları."
SON EVREDE KALP NAKLİ GEREKEBİLİR
PROF. Dr. Abacı, kalp yetmezliği tanısı için rutin kan tahlilleri, elektrokardiyogram ve ekokardiyografi istendiğini belirterek şöyle dedi: "Hastaların büyük kısmına bu yöntemlerle tanı konulabilmektedir. Daha ileri araştırmalarda koroner anjiografi, MR, BT anjiografi, biyopsi tanı için gerekebilir. Tedavi kalp yetersizliğine neden olan risk faktörüne bağlı olarak değişebilmekle beraber, kalp yetmezliğinde ölümleri azaltan ilaçlar kullanılmaktadır. Belli hasta gruplarında kalp pili, destek cihazları kullanılabilmektedir. Bununla beraber hastalığın ilerlediği dönemlerde kalp nakli (transplantasyonu) gerekebilir.''
YAŞAM TARZINIZI DEĞİŞTİRİN
KALP
yetmezliğinden korunmak için risk faktörlerinin azaltılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Abacı, "Yaşam tarzı değişikliği ile kalp hastalığının birçok risk faktörünü kontrol altına alabiliriz. Sigara ve alkolün bırakılması, kan basıncı ve kan şekerinin kontrolü, fiziksel olarak aktif kalmak, sağlıklı beslenme, kilo kontrolü ve stresin azaltılası ile yönetimine dikkat ederek kalp yetmezliği riskini azaltmış oluruz" diye konuştu.