Kasım ayı 'Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı'ydı. Ve her yıl olduğu gibi dünyada ve ülkemizde bu ay akciğer kanseriyle ilgili farkındalık çalışmaları yapıldı. Her yıl dünya genelinde yaklaşık 2 milyon kişi akciğer kanseri teşhisi alıyor. Ve bu ölümcül hastalık nedeniyle yaklaşık 1.8 milyon kişi yaşamını yitiriyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında en sık ölüme neden olan kanser türü. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'nün 2018 verilerine göre tüm yaş grupları içinde yüzde 21 ile en sık görülen kanser türü akciğer kanseri. 2018 yılında ülkemizde 30 bin 078 kişiye akciğer kanseri teşhisi konuldu. Akciğer kanserinde yaşam kayıplarını azaltılmasının en önemli basamaklarından birinin erken tanı olduğunu söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Seha Akduman, akciğer kanserinde immünoterapi, kişiye özgü akıllı ilaç gibi gelişmeler olsa dahi sağ kalımda hastalığın evresinin tedavi başarısında en kritik belirteçlerden biri olduğunun altını çizdi. Uzm. Dr. Akduman, "Günümüzde erken tanı için en etkili yöntemin de düşük doz akciğer tomografisi çekilmesi olduğunu biliyoruz. Tedavi başarısı ve erken tanı arasındaki bu direkt ilişki sonucu yapılan çalışmalar ile 50-80 yaş arasında 20 pkt/yıl sigara içenlerde düşük doz ile tomografi yeni akciğer kanseri yakalanma oranını anlamlı bulmuşlardır" dedi.
ERKEN TANI ÖMRÜ UZATIYOR
Akciğer kanserinde ömrü uzatmanın tek yolunun erken tanı ile olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Akduman, hastalıksız sağ kalımı sağlamanın tek yolunun ameliyat olduğunu, buna karşın sadece evre 1 ve evre 2 vakaların ameliyat edilebileceğini söyledi. Uzm. Dr. Akduman "Son 5 yılda tarama kriterleri netleşti ve düşük doz toraks bt ile şikayeti olmayan bireylerde de erken tanı ile tedavi başarısı artmaktadır. Kovidle de beraber gördük ki çekilen tomografilerle çok erken tanı konuldu ve erken tanı akciğer kanserlerinde kür şansı belirgin artmıştır" dedi. Akciğer kanserinde evre 1 ve 2'de 5 yıllık sağ kalım oranının yüzde 50-60'lara çıkarken, daha ileri evrelerde bu oranın yüzde 10'a kadar düştüğünü söyleyen Uzm. Dr. Akduman, "Yani hastalığın tanı konulmuş, evresiyle patolojisi ne olursa olsun evre ve sağ kalım arasında ciddi bir ilişki var. Dolayısıyla sağ kalımı arttırmanın en önemli yolu bugün erken tanı koymak" diye konuştu.
AKILLI İLAÇ SİGARA KULLANANLARI ETKİLEMİYOR
TÜRK Toraks Derneği Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Başkanı- Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Göksel de hormonal ve genetik faktörlerin akciğer kanseri gelişiminde rolü olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Göksel, şunlara dikkat çekti: "Özellikle sigara kullanmamış kadınlarda gelişen akciğer kanserinde genetik değişikliklerin yer aldığı gözlenmektedir. Bu durumun önemi akıllı ilaç olarak da bilinen hedefe yönelik tedavilerin bu hasta grubunda iyi yanıt verme olasılığının yüksek olmasıdır. Günümüzde erken evre akciğer kanserinde cerrahi ve stereotaktik radyoterapilerle başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Kemoterapiler halen etkili bir tedavi yöntemi olup, genetik mutasyon tespit edilen adenokarsinom vakalarında ise 'Hedefe Yönelik Tedaviler' uygulanmaktadır. Bu tedaviler, kanserli hücrelere zarar verirken normal hücrelere minimal etki yapmayı hedefler. Son yıllarda 'İmmunoterapiler' akciğer kanserinde yaşam süresini belirgin şekilde uzatan, umut verici tedavilerdir."
SİGARADAN UZAK DURUN
AKCİĞER kanserinin özellikle erkeklerde en yaygın ve öldürücü kanser türü olduğunu belirten Prof. Dr. Göksel, "Akciğer kanserinden korunmanın tek yolu sigara ve benzeri ürünleri kullanmamak ve maruz kalmamaktır. Özellikle tütün ürünlerini kullanmanın yanında tütün ürünlerinin dumanına maruz kalmak, asbest, ağır metal ve radyasyona maruziyet, hava kirliliği gibi faktörleri riski artırmaktadır" dedi.