Basit bir tanımla bağışıklık sistemi; doğal ve edinilmiş olarak birçok organın koordinasyonu ile birçok faktörden etkilenerek her çeşit mikroorganizmaya karşı vücudun geliştirdiği tepkidir. Bağışık sistemi organları; kemik iliği, dalak, timus bezi, lenf bezi ve bağırsak ilişkili lenfoid dokudur... Bu organların, T ve B hücreleriyle doğal öldürücü hücreler gibi birçok çeşit bağışıklık hücrelerini üretmek, immünolojik filtrasyon, antijeni tanıma ve diğer mukozal dokulardan farklı immünite hücre sentezini sağlamaktadır. Yaşlanma süreci ömür boyu antijen ve oksidatif strese maruz kalmasından dolayı T hücresi gibi bağışıklığı kuvvetlendiren hücrelerin üretiminde azaltmadan immünolojik bariyer olan cilt ve mukoza zarlarının az etkili olması patojen yani zararlı mikropların istilasını kolaylaştırmaktadır.
Ayrıca yetersiz beslenme bağışıklık sistemini tehlikeye atarak enfeksiyonlara yatkınlığı arttırabilmektedir. Çünkü bağışıklığın temel yapısı olan epitel bariyer, hücresel immünite ve antikor üretiminde besinlerin etkileri bulunmaktadır. Epitel bariyer için A, C, E vitaminleri ve çinko; hücresel immünite için; A, B6, B12, C, D, E, Folik asit vitaminleri demir, çinko, bakır ve selenyum mineralleri, antikor üretimi için ise A, B6, B12, D, E ve folik asit vitaminleri, çinko, bakır ve selenyum mineralleri gerekmektedir.
Bu nedenle yaşamın her aşamasında prebiyotik ve antioksidandan zengin optimal beslenmeyi sağlamak sağlıklı bağışıklık fonksiyonunu teşvik etmektedir. Bağışıklık fonksiyonunu desteklemek için taze sebzeler ve meyveler, sağlıklı hayvansal protein içeren besinler, süt ürünleri, baklagiller ve tam tahıllar içeren dengeli bir beslenme tüm enfeksiyonlardan bizi koruyucu etkiye sahiptir.
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİREN DOĞAL BESİNLER
Süt, yoğurt, kefir, peynir, yumurta, zeytinyağı, badem, yeşil yapraklı sebzeler, tam buğday ekmeği, bulgur, tarhana, kırmızı et, tavuk eti, hindi eti, balık, yeşil mercimek, yeşil biber, domates, limon, mandalina ve maydanoz tüketimi tüm bağışıklık sistemi için ön planda tutabileceğiniz besinler olarak yemenizi tavsiye ederim.
HASTALIKLARA KARŞI VİTAMİN MİNERAL KILAVUZU
A VİTAMİNİ: A vitamini ve çeşitli metabolitleri doğal, hücre aracılı ve humoral bağışıklık tepkilerini düzenler. A vitamini eksikliği, mukozal bağışıklık sisteminin bütünlüğünün bozulmasına ve bunun sonucunda patojenlerin istilasına duyarlılıkta bir artışa yol açar. A vitamini eksikliği makrofajların, doğal öldürücü hücrelerin ve lenfositlerin işleyişini olumsuz etkiler. Salatanızda havuç ve kırmızı biber ekleyin.
C VİTAMİNİ: Vücudun timüs bezinde depolanan C vitamini antikor üretiminde esansiyeldir. Bu sebeple portakal, yeşil biber, limon ve maydanoz bolca tüketin.
E VİTAMİNİ: E Vitamini, bağışıklık hücrelerini oksidatif hasarlardan korur. Eksiklik, T hücresi fonksiyonunda bozulma ve gecikmiş tipte aşırı duyarlılık testlerinde bozulma ile sonuçlanır. Selenyum, antioksidan selenoproteinler yoluyla hücrelerdeki redoks durumunu düzenler ve hem doğal hem de hücre aracılı bağışıklık fonksiyonu için gereklidir.
ÇİNKO: Çinko, oldukça çoğalan tüm hücreler için gereklidir ve hem doğal hem de edinilmiş bağışıklık fonksiyonunu etkiler. Eksiklik Thl cevabının baskılanması, azalmış makrofaj aktivitesi, azalmış T hücre aktivitesi ve artmış B hücresi apoptozu ile ilişkilidir.
YUMURTA: Düzenli olarak her gün beslenmenizde yumurta yiyin. Yumurtanın beyazında bulunan lizozim enzimi ve sarısında fosfotidilkolin antioksidanı sebebiyle enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisi sağlarsınız.
YOĞURT: Yoğurtta bulunan laktik asit bakterileri ve sütte doğal olarak olan konjuge linolenik asit, A vitamini sayesinde güçlü bağışıklık sisteminin çalışmasına destek verirsiniz.
BALIK: Balıklarda özellikle uskumru başta olmak üzere selenyum, D vitamini ve omega 3 yağ asitleri immün hücre üretimi açısından esansiyel yiyeceklerdendir. Propolis: Propoliste bulunan kafeik asit fenetil ester virüslerin hücreye yapışmasını ve hücre içine sızmasını önlersiniz.
PREBİYOTİKLER: Prebiyotik kaynağı olan pırasa, enginar, kereviz, kuru soğan, sarımsak, buğday, yeşil mercimek, muz, elma, badem tüketimine öncelik vererek bağışıklık sisteminizi güçlü tutabilirsiniz.
KIŞ MEVSİMİNDE SAĞLIĞINIZI KORUYACAK 7 ALTIN YİYECEK
TURUNÇGİLLER:
Turunçgiller dediğimizde mandalina, portakal, kan portakalı, greyfurt, limon, misket limonu ve pomelo aklımıza gelmeli. Turunçgiller meyve asitlerinden sitrik asidi bolca içerdiği için diğer meyvelere göre kan şekerini hızlı yükseltmezler. En önemli fonksiyonu yüksek C vitamini sayesinde kemik mineral yoğunluğunun korunmasında gerekli asit baz dengesini sağlamasıdır. Ve böbreklerde oluşabilen sitrat denilen taş yapan maddeyi atarak böbrekte sitrat taşı oluşumunu engellemektedir. Astımdan koruyan turunçgiller aslında soğuk algınlığını önlemez fakat soğuk algınlığı semptomlarının azalmasını sağlar. Bu nedenle soğuk algınlığı olunca 1 su bardağı karışık narenciye suyu içmek şifadır. Kış mevsiminde günde 2 adet mandalina veya yarım greyfurt veya 1 adet portakal yemek 70 kalori kadardır ve çok sağlıklıdır.
BOZA:
Genellikle darının fermentasyonu ile elde edilse de, pirinç, buğday, mısırın kırma veya unlarından biri ya da birkaçının su ile pişirilip şeker ilave edilmesiyle iki tip fermantasyonun sonucunda oluşan geleneksel içeceğimizdir. Bozanın pH'ı düşük olduğu için hastalık yapan mikropların temizlenmesini sağlar, laktik asit bakterileri ve beta glukandan zengin olduğu için de bağışıklık sistemini güçlendirir.
MANTAR:
Bağışıklığı destekleyen ve iştah hormonlarını kontrol altına almayı sağlayan etkisi olan mantar bol miktarda beta glukan içerir. Mantar özellikle hayvansal protein içeren bir bir öğün yanında yenirse enfeksiyon hastalıklarından daha güçlü korur ve iştahı da kısa sürede kontrol altına almayı kolaylaştırır.
ALABAŞ:
Sülfaranlardan zengin alabaş karaciğeri temizleyen, prostat ve kolon kanserini önleyen özelliğe sahip. Portakaldan daha yüksek miktarda içerdiği C vitamini sayesinde bağışıklık sisteminin iyi çalışmasını sağlar.
NAR:
Nar tanesinin çekirdekleri dişleriniz yardımıyla iyice ezilerek yenilirse antiaterojenik dediğimiz damar sağlığında etkili pursinik asidi en etkili şekilde almış olursunuz. Narın suyu ise antosiyanidin ve ellajik asitten zengindir. Bu iki antioskidan bağışıklık hücrelerinin üretilmesini destekler.
KEREVİZ:
Apigeninden zengin kereviz prebiyotik etkili inülüni de içeren kış sebzesidir. Doğal bağışıklık güçlendiricidir.
PIRASA:
Pırasanın flavonoidlerinden biri olan kaempherol doğal antienfeksiyon etkili ayrıca kalp damarların yenileyici özelliğe sahiptir. Pırasa ayrıca iyi bir potasyum kaynağıdır. Potasyum kan basıncının ayarlanmasında etkilidir.
PROTEİN:
Protein içeren besinler bu süreçte bizim çok dinç zayıflamamızı, vücut iç dengesinde tüm hasarların iyileştirilmesi ve doku yapımımız için gerekli olduğu için mutlaka protein içeren besinlerden yoğun bir beslenme uygulayacağım sizlere. Yumurta, kuru baklagiller, süt, yoğurt, peynir eğer evinizde varsa kırmızı veya beyaz et çeşitlerinden tüketmenizi isteyeceğim.