KOAH, nefes alıp vermede zorluk ile karakterize, kalıcı solunumsal yakınmalarla seyreden, yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığı. Hastalık, dünyada yetişkin nüfusun 10'da birini etkiliyor. Tüm dünyada KOAH nedenli ölüm sayısı 2019'da 3.22 milyonu bulmuş ve ölüm sayısı 2007 ile 2017 arasında yüzde 17.5 artmıştır. Türkiye'de 2019 yılında 100 bin kişi başına düşen KOAH ölüm sayısı 32.8 olarak kaydedilmiştir. Bu oran, Avrupa Birliği ülkelerinin ortalamasından yüzde 23.7 daha yüksektir.
TÜTÜN ÜRÜNLERİ KULLANMAYIN
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Genel Başkanı ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurdan Köktürk, 15 Kasım Dünya KOAH Günü'nde, hastalığın risk faktörlerine dikkat çekti. Prof. Dr. Köktürk "Günümüzde tütün kullanımının yanı sıra iç ve dış ortamda fosil yakıtları (odun, kömür, petrol, gaz), biyokütle (bitki sapları, tezek vb.) orman yangınlarının dumanına maruz kalma ve hava kirliliği de önemli risk faktörleri arasındadır. Yetersiz beslenme, enfeksiyonlar veya iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruz kalmaya bağlı olarak doğumdan önce ve sonra akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH'a yol açabilir" dedi.
NEFES DARLIĞI VARSA DİKKAT
PROF. Dr. Köktürk, KOAH'ın erken yaşta başlayabileceğini ve genç bireyleri de etkileyebileceğine dikkat çekerek, "KOAH öncesi koşulların farkına varılması, önlenmesi, hasta olanların erken teşhisi ve uygun tedavi yaklaşımları önemlidir. KOAH'da en sık görülen yakınmalar; öksürük, balgam, nefes darlığı ve bazı olgularda yorgunluk hissidir. Hastanın yakınmaları hastalığın ilerlemesi ile daha da artarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler" dedi. KOAH'ın tanısı, sağlık kurumlarında basit bir test olan "nefes ölçüm testi" (solunum fonksiyon testi) ile kolayca konulabildiğini de belirten Prof. Dr. Köktürk "Tanının doğrulanması için solunum fonksiyon testi kullanılarak hava akımında azalmaya yol açan tıkanıklığın belirlenmesi esastır" dedi.
HAVAMIZI KORUYALIM KOAH'SIZ YAŞAYALIM
TÜRK Toraks Derneği KOAH Çalışma Grubu Başkanı, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aylin Özgen Alpaydın da bu yıl 15 Kasım Dünya KOAH Günü'nün temasını iklim değişimi ve etkilerini de kapsayacak şekilde "Havamızı Koruyalım, KOAH'sız Yaşayalım" olduğunu söyledi. Prof. Dr. Alpaydın, küresel iklim değişikliğinin KOAH hastalarını da doğrudan etkileyeceğinin tahmin edildiğini belirterek "İklim değişikliği ile birlikte sıcaklık artışı, anormal hava olayları ve orman yangınları görülmektedir. Aşırı sıcaklıklar (hem sıcak hem de soğuk) yanında iç ve dış hava kirleticileri KOAH'ta artan solunum yakınmaları yükü, akciğer fonksiyon kaybı ve KOAH alevlenmeleri ile erken ölümlere neden olmaktadır" dedi. Prof. Dr. Alpaydın, KOAH'ın bireysel tedavisinde nefes açıcı özellikte "inhaler" olarak adlandırılan solunum yolu ile uygulanan ilaçlar kullanıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi: "Solunum yetmezliği olan KOAH'lı hastalarda evde oksijen tedavisi veya evde solunum cihazı tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç olabilmektedir. Öte yandan hastalığın seyrini kötüleştiren ve ölümlere neden olan alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarının yapılması gerekir. Tüm tıbbi tedavilere rağmen yakınmaların fazla olduğu KOAH hastalarında, ayrıntılı incelemeler yapıldıktan sonra bronkoskopi ile sarmal tel veya valf yerleştirme ile akciğerlerde ortaya çıkan aşırı derecede havalanmanın azaltılması amaçlanmaktadır. Bu işlemler deneyimli merkezlerde seçilmiş hastalara uygulanabilir."
DENGELİ BESLENİN VE EGZERSİZ YAPIN
PROF
. Dr. Alpaydın, akciğerleri sağlıklı tutmak ve sağlıklı nefes alabilmek için şu uyarılarda bulundu:
Tütün ve tütün ürünlerini kullanmayın.
Soluduğunuz ortam havasını temiz tutun.
Düzenli ve dengeli beslenin.
Düzenli egzersiz yapın.
Yaş grubunuza uygun aşınızı olun.
İklim değişimine duyarsız kalmayın.