İstanbul'da bir vakıf üniversitenin ev sahipliğinde yapılan '6. BaCI (Basic Clinical and Multimodal Imaging) Konferansı'na nörogörüntüleme teknolojilerinin öncüsü, California Üniversitesi Radyoloji ve Psikiyatri Profesörü Monte Buchsbaum da katıldı. 61 yıldır nörobilim alanında çalışan Prof. Dr. Buchsbaum'un, bilimsel dergilerde 500'den fazla araştırma raporu yayınladı. Prof. Dr. Buchsbaum'un, Bilimsel Bilgi Enstitüsü veri tabanına dahil edilmiş ve şizofreni ile depresyon hastalarında beyin metabolizmasının niceliksel istatistiksel analizini içeren ilk çalışması yayınladı.
GENE GÖRE HEDEFLENMİŞ İLAÇ
Prof. Dr. Buchsbaum, gelecekte, insanın genetik koduna göre ilaç reçete edileceğini söyleyerek, "Gelecekte, kişiselleştirilmiş tıp, genetik kodu okuma ve bunu tedaviyle eşleştirme, sağlık sektöründe gelişen en önemli alanlar olacak. Uzayan insan ömrü, bize başarılı yaşlılık yılları veriyor. Her insanın genetik kodunu okuyup ve her genetik mesajın fizyolojisine bakıp, uygun ilaçları reçete edebiliriz. Psikiyatristlerin sadece tahmini bir ilaç vermesini istemiyoruz. Biz spesifik olarak hedeflenmiş bir ilaç yazmak istiyoruz. Bu yüzden EEG gibi (beyindeki elektriksel aktiviteyi kaydetmek için kullanılan test) ölçme teknikleri kullanılmalıdır" dedi.
KİŞİLEŞTİRİLMİŞ TIP
Biyotıbbın geliştirilmesiyle birlikte eski tedavilerin çok da iyi olmadığının fark edildiğini belirten Prof. Dr. Buchsbaum, kişiselleştirilmiş tıbbın önemini vurguladı. Buchsbaum, "Şu anki teknoloji ve yeni ilaçlarla şizofreniyi tedavi edebiliyoruz ama hâlâ istediğimiz seviyede değil. Kişiselleştirilmiş tıp, mental sağlık için altın standarttır. Gelecekte, kişiselleştirilmiş tıp, genetik kodu okuma ve bunu tedaviyle eşleştirme sağlık sektöründe gelişen en önemli alanlar olacak" dedi.
İKİ HASTANIN BEYNİ BİRBİRİNDEN FARKLIDIR
Nörogörüntüleme teknolojilerinin öncüsü kabul edilen Prof. Dr. Buchsbaum, bilimsel ölçme tekniği olarak EEG kullanımının önemine değinerek, "İnsanlar birbirinden farklıdır. Biri depresif, diğeri şizofren iki hastanın beyni diğerlerinden farklıdır. Bu, hangi hastaya hangi ilacın verileceğini belirlemek için çok önemlidir. Psikiyatride herhangi bir şekilde hataya yer yoktur. Bu yüzden EEG gibi bilimsel ölçme teknikleri kullanılmalıdır. Şizofreni ve depresyondaki bir hastanın farklılıklarını anlamak bizim için çok önemli. İnanıyorum ki ilaçlardan ilham alan bu EEG metodu beyindeki bu noktaları bularak uygun farmakolojik terapiyle eşleştirmemizi sağlayacaktır" dedi.
EEG DATASI BİZİ DOĞRU İLACA GÖTÜRECEK
Prof.
Dr. Buchsbaum, gelecekte, bireysel tedavi planlarını oluştururken İlk önce EEG'den data alınacağını belirterek, şöyle dedi: "EEG sayesinde sağlıklı bireylerden nasıl farklılık olduğunu, nerede değiştiğini göreceğiz. Bu bize beyinde bir nokta söyleyecek. Büyük ihtimalle ön lobda veya başka muhtemel noktalarda. Sonra kütüphanemize, resimlerimize bakacağız. EEG'nin bizim kütüphanemizdeki resimlerden ve datalardan, diğer ilaçlardan nasıl değişik bir sonuç verdiğine bakacağız. Bu zaten yapıldı. Sonra EEG'deki sonuçlara bakarak spesifik olarak hangi ilacın hangi noktayı etkilediğine karar verebileceğiz. Bu, bizim doğru ilacı seçmemizi sağlayacak. Spesifik beyin resmimiz var, EEG datamız var ve doğal olarak hangi spesifik ilacı vereceğimizi biliyoruz."