Bayılma durumu, senkop olarak tanımlanıyor. Senkop, kan akımının beyinde geçici olarak azalması sonucu şuur ve postür kaybıyla meydana geliyor. Bayılmanın, altta yatan birçok hastalığa bağlı olarak gelişebileceğine dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Dr. Hatice Hale Tüzün, bayılma (senkop) ile ilgili bilgiler verdi.
BİRKAÇ DAKİKA SÜREBİLİR
Bayılmanın beyin kan akımının geçici olarak azalması sonucu gelişen, birkaç dakika süren, geçici şuur ve duruş (postür) kaybı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Tüzün, "Yani hasta bayılma sırasında şuuru kaybolduğundan olup biteni hatırlayamaz ve postür kaybı nedeni ile düşer. Her 4 kişiden biri hayatı boyunca en az bir kez bayılma yaşamaktadır" dedi.
BAYILMA NEDENLERİ
Bayılmanın kendisinin bir hastalık olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Tüzün, altta yatan bir hastalığın veya durumun sonucu olarak ortaya çıkabileceğini belirterek, en sık bayılma nedeni olan durumları şöyle açıkladı:
Kalbe bağlı nedenler: Kalp ritim bozuklukları, kan basıncının düşük olması (hipotansiyon), kalp kapak hastalıkları ve kalp kası hastalıkları ve kalp hastalıkları
Kalbe bağlı olmayan bayılma nedenleri: Aşırı ağrı hissi, kalabalık ve sıcak bir alanda ayakta durma, kan görme, sıcak duş alma, dışkılama gibi bir takım uyarılarla tetiklenebilir. Öncesinde genellikle baş dönmesi, bulantı, terleme, kulak çınlaması, göz kararması gibi belirtiler görülür.
Karotis sinus senkopu: Beyni besleyen önemli bir damar olan ve boyunda bulunan karotis arterin ikiye ayrıldığı yere karotis sinüs adı veriliyor. Burası basıya uğrarsa kalp hızında yavaşlama ve kan basıncında düşme olur.
Öksürük veya katılarak gülme ile ortaya çıkan senkop: Refleks senkop türü içerisinde yer almaktadır. Duygusal boşalmalarla tetiklenebilen bir bayılma türüdür.
Psikojenik nedenlerle ortaya çıkan senkoplar: Panik atak gibi psikojenik nedenler sonucu ortaya çıkan bayılmalardır.
Sebebi bilinmeyen senkoplar: Tüm araştırmalara rağmen senkop nedeni Tüzün tespit edilemez.
ÜÇTE BİRİNİN SEBEBİ BİLİNMİYOR
SEBEBİ
bilinmeyen bayılmaların, vakaların üçte birini oluşturduğunu söyleyen Uzm. Dr. Tüzün, altta yatan bir hastalığın bulunmadığı bazı bayılmaların nedenlerini ise şöyle sıraladı:
Dehidrasyon (vücudun olması gerekenden daha fazla sıvı kaybı yaşaması)
Yoğun duygusal stres
Endişe
Korkmak
Ağrı
Açlık
Alkol veya uyuşturucu kullanımı
Hiperventilasyon (çok fazla oksijen solumak ve çok fazla karbondioksitten çok hızlı kurtulmak)
Güçlü bir şekilde öksürme, boynu döndürme veya sıkı bir yaka takma (karotis sinüs aşırı duyarlılığı)
İdrar yapma (işeme senkopu)
BAYILACAK GİBİ HİSSEDİYORSANIZ...
UZM. Dr. Tüzün, bayılmanın her zaman önlenemeyebileceğine dikkat çekerek "Bayılacak gibi hissediyorsanız, uzanın ve bacaklarınızı kaldırın. Bu eylem, yerçekiminin beyninize kan akışını sürdürmesini sağlar. Eğer yatamıyorsanız, oturun ve kendinizi daha iyi hissedene kadar başınızı dizlerinizin arasına koyun" dedi.
ÇARPINTI, TERLEME VE BAŞ DÖNMESİ VARSA...
BAYILMA öncesinde hastalarda genellikle çarpıntı, bulantı, kusma, baş dönmesi, soğukluk-solukluk, terleme, şaşkınlık yakınması olabileceğine de dikkat çeken Uzm. Dr. Tüzün, "Kişi eğer bu belirtileri tanıyor ise hissettiği sırada oturabilir ya da ayaklarını yukarı kaldırıp uzanabilirse bulgular geriler, bayılma ortaya çıkmayabilir. Eğer kişi bayılırsa şuur ve postür kaybıyla meydana gelen bayılma sonucu kişide düşüş yaşanabilmektedir" dedi.
ANİDEN AYAĞA KALKARKEN DİKKAT
UZM
. Dr. Tüzün, kişinin oturduktan veya yattıktan sonra aniden ayağa kalktığında çok hızlı kalp atış hızından (taşikardi) bayılabileceğine de dikkat çekerek, "Kalp atış hızı dakikada 30 vuruş veya daha fazla hızlanabilir. Artış genellikle ayakta durduktan sonra 10 dakika içinde gerçekleşir. Bu durum en çok kadınlarda görülür ancak erkeklerde de ortaya çıkabilmektedir" dedi.
KİŞİYE ÖZGÜ TEDAVİ
DR. TÜZÜN, bayılma tedavisinin hasta ve hastalığın özelliklerine göre değiştiğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Özellikle hastanın yaşına, bayılma sırasındaki şikayetlerine ve altta yatan hastalıklara göre değişmektedir. Genelde çoğu kişide bayılma nedensiz ve bir kereye mahsus yaşanabilmektedir. Ancak sık tekrarlayan vakalarda altta yatan neden kalp damar hastalıklarıyla veya diğer başka hastalıklarla bağlantılı ise bu hastalıklar tedavi edilmektedir. Doğru tanı ve tedavi planlaması ile bayılma yönetilebilir ve kontrol altına alınabilir. Bir bayılma atağı geçirildiğinde bir başka nöbet geçirme olasılığı yaklaşık yüzde 30'dur. Başka bir atak geçirme riski ve durumun kişiyi nasıl etkilediği, nedenleri ve yaş, cinsiyet ve sahip olunan diğer tıbbi problemler dahil olmak üzere çeşitli faktörlere bağlıdır."
BAYILAN KİŞİLERİN YAKINLARINI DİNLİYORUZ
BAYILMA tanısı için en önemli adım hastanın ve olay sırasında yakınında bulunan kişilerin dinlenmesi olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Tüzün, şunları söyledi: "Hastanın tıbbi geçmişe yönelik ayrıntılı öykünün alınması ve ardından fizik/ nörolojik muayene çok önemlidir. Öykü ve fizik muayene sonrasında gerekirse kardiyolojik incelemeler (EKO/EKG/ ritim ve tansiyon holter, tilt table testi) ve nörolojik incelemeler (beyin tomografisi veya MRI, EEG (epileptik nöbet ile benzeyen bayılmalarda yapılır."