'Toksik' kavramı 'zehirli' demek. Yani bizi zehirleyen, bizi aşağı çeken ilişki. Herkesin toksik kişiler ve ilişkilerle karşılaşabileceğini belirten Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, ilişkilerde çaresizlik, öfke, suçluluk, sürekli açıklama yapma gereği hissetmek gibi duygulara dikkat çekti. Psikolog Dr. Bhais, "Bu duyguları sık yaşıyorsanız bu ilişkinin toksik olduğunu söyleyebiliriz. Toksik kişilerin özür dileme eğiliminde değildir. Toksik kişiler olumsuz duygularını karşısındakine atarak onları da aşağı çeker ve bu kişilerde genellikle kişilik bozukluğu problemi vardır" dedi. Toksik kişilerin ve toksik ilişkilerin özelliklerine de değinin Psikolog Dr. Bhais, toksik kişi ya da ilişkiyi zamanla tanıyabileceğimizi belirterek, şunları söyledi: "Hepimizin hayatında zaman zaman toksik insanlar, toksik ilişkiler olabilir. Bu kişi akrabalardan, aileden biri, arkadaş, sevgili veya eş olabilir. Kısa süreli hayatımıza girebilir ya da uzun süreli hayatımızda kalabilir. Biz bu kişileri süreç içinde bize hissettirdikleri ya da ilişkinin şekliyle tanıyoruz."
NASIL ANLARIZ?
Toksik ilişki yaşadığımızı nasıl anlayabileceğimizi de Psikolog Dr. Bhais, şöyle açıklıyor: "Biz sosyal ilişkilerimizi neden kurarız? Daha iyi daha mutlu, daha başarılı olabilmek, bize cesaret vermesi, destek olması için. Ancak bu kişiler tam tersini yapar. Biz bu kişileri nasıl tanıyoruz? Eğer bazı insanlarla ilişkinizde çaresizlik, öfke, suçluluk gibi, sürekli açıklama yapma gereği hissetmek gibi bazı duyguları sık yaşadığınızı düşünüyorsanız, bu ilişkinin aslında toksik bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz. Karşı tarafın bizi bir şekilde manipüle ettiğini, değiştirmeye, kontrol etmeye, belirli yönlere çekmeye çalıştığını düşünebiliriz. Yaşadığımız bu duygulardan toksik ilişki yaşadığımızı anlayabiliriz."
ÖZÜR DİLEMEZLER
PSIKOLOG Dr. Bhais, bu kişilerde özgüvenle ilişkili bir sorun olduğuna dikkat çekerek "Bu kişiler için özür dilemek, 'ben yanlışım, ben hatalıyım, bana olan saygı kaybolacak, bu yüzden asla geri adım atmamalıyım, sonuna kadar gitmeliyim' demek. Tabii ki bunları da çocuklukta öğrendikleri ve aile yaşantılarından geldiğini biliyoruz. Bu kişiler durduk yere böyle olmuyorlar. Ama bir şekilde onların ihtiyaçlarına özür dilememek iyi geliyor. Ama karşıdaki insanın ihtiyacına iyi gelmiyor" dedi.
OLUMSUZ DUYGULARI SİZE DE GEÇER
BU kişilerin, ilişkilerde daha fazla sorun yaşayan, zarar görebileceğini, yalnız olduğunu, kimseye güvenmemesi gerektiğini düşünen kişiler olabileceğini belirten Psikolog Dr. Bhais, şunları söyledi: "Yaşadıklarının sonucunda kişiler böyle bir yöntem geliştiriyor. Özür dilememek, karşı tarafa bazı duygular hissetmek gibi. Çünkü zamanında kendisi de bunu hissetmiş. Olumsuz duygu aynası diyorum ben buna. Kişi hissettiği duyguları aslında karşı tarafa aktarıyor. Sürekli memnun olmama durumu vardır. Eleştiri vardır, sürekli bir şeylere sinirlenirler, kızarlar, rahatsız olurlar, alınganlık gösterirler. Bir kafeye gidersiniz garsonla tartışırlar, sinemaya gideceksinizdir sinemanın yeri ile ilgili şikayet ederler. Siz de bir süre sonra o duyguları satın alırsınız, bir süre sonra sizde onun yanındayken bu duyguları sık hissettiğinizi daha eleştirel, daha alıngan olduğunuzu fark edersiniz. Aslında sizi de o duygularla aşağıya çekmeye çalışırlar."
BU BİR KİŞİLİK BOZUKLUĞU
TOKSİK insanların davranışlarının altında yatan nedenin aslında bir hastalık olduğunu dile getiren Psikolog Dr. Bhais, "Altta yatan neden, kaygı, depresif bir durum, kişilik bozuklukları olabilir. Genellikle kişilik bozuklukları daha sık gördüğümüz bir neden oluyor. Bu nedenle iyi insan veya kötü insan olarak değerlendirmemek, bunun bir hastalık olduğunu bilmek gerekiyor" dedi.
BU KİŞİLERDE GERİ VİTES YOKTUR
SAĞLIKLI ilişkilerde de tarafların birbirlerine yanlış davranışlarda bulunabileceğine, hatalar yapılabileceğine ve kırıcı olabileceğine değinen Psikolog Dr. Bhais, "Sonrasında özür bekleriz. Ancak bu kişilerde geri vites yoktur, yani geri adım atma durumu yoktur. Bu kişiler yanlış bir şey yaptıklarını düşündüklerinde ya da siz bunu düşünüyor olsanız bile asla özür dilemezler. Hatta şöyle olur, dersiniz ki, 'bu durumda yüzde yüz ben haklıyım, bu konuda da bir şey diyemez artık.' O konuşma öyle farklı yerlere gider, öyle gündemler açılır ki sonrasında siz kendinizi suçluluk hissiyle bulursunuz. Aslında baktığınızda burada da bir manipülasyon vardır" dedi.
SAĞLIKLI BİR İLİŞKİ NASIL OLMALI?
MEMNUNIYETSİZ, depresif veya kaygılı herkese toksik denilemeyeceğine de dikkat çeken Psikolog Dr. Bhais, şunları söyledi: "Sağlıklı bir ilişkide aldığınız kadar verebiliyor olmak önemlidir. Ben eğer değerli hissetmek ya da güven hissi verebiliyorsam, o da bana sevgi ve şefkati verebiliyor mu? Benim ihtiyacım olanı alıp ben ona ihtiyacı olanı verebiliyor muyum? Bir taraf daha fazla veriyorsa, bir taraf hep daha fazla alıyorsa orada dengesiz ve sağlıklı olmayan bir ilişki vardır."