Kahve, dünya çapında milyonlarca insan tarafından seviliyor. Birçoğumuz, sabahları ilk iş olarak, evde veya iş yerinde, ekrana veya internete bakarak veya gazete okurken geçireceğimiz saatlerde, işimize hazırlanmak ve önceki gecenin yorgunluğunu üzerimizden atmak için bir fincan sıcak kahve isteriz. Bu yaygın bir ritüeldir ve sabahları doğrudan bir fincan kahve içmeden güne başlamayan milyonlarca insan var.
YILDA 400 MİLYAR FİNCAN KAHVE İÇİLİYOR
Tam da bu noktada Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Vedat Göral, kahvenin bilinmeyenlerini bir bir ortaya döktü. Prof. Dr. Göral, "Yılda, içilen yaklaşık olarak 400 milyar fincandan fazla kahve ile insanlar kahvenin beraberinde getirdiği faydalardan da yararlanıyor. Kahvenin, karaciğer kanseri, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet gibi belirli hastalıkların riskini azalttığına ait bilgiler var. Ayrıca, faydalı etkisi bununla da sınırlı olmayıp, kahvenin kendisi, B vitaminleri, potasyum ve riboflavin içerir ve vücudumuz için en iyi antioksidan kaynağıdır" dedi.
KANSER VE KALP HASTALIKLARI RİSKİNİ AZALTIYOR
Yaz aylarının vazgeçilmezi soğuk kahve ile sıcak kahvenin etkilerine de dikkat çeken Prof. Dr. Göral, "Sıcak kahve, soğuk kahveye göre daha fazla antioksidan içeriyor. Bunu ABD'deki Thomas Jefferson Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmanın sonucuna göre söylüyorum. Öyle ki araştırmaya göre sıcak ve soğuk kahveler arasında önemli bir kimyasal fark var. O da sıcak kahvenin, soğuk kahveden daha yüksek antioksidan içermesi. Sıcak kahvenin, soğuk demlemeye kıyasla, hücrelere verilen zararı önleyebilen veya yavaşlatabilen daha yüksek antioksidan seviyelerine sahip olması sıcak kahveyi daha sağlıklı yapıyor. Kahvede bulunan yüksek antioksidan seviyesinin, kanser, kalp hastalıkları, karaciğer hastalığı ve tip 2 diyabet riskini de azalttığı belirtiliyor" dedi.
CÖMERT VE MUTLU OLUYOR
Science Dergisi'nde 2009 yılında yayınlanan başka bir araştırmaya da değinen Prof. Dr. Göral, şunları söyledi: "Bu araştırmada da bir fincan sıcak kahve içmenin, kişilerarası iletişimde sıcaklık ve olumlu duyguları artırdığı ortaya konulmuştu. Bir dizi çalışmada, araştırmacılar katılımcıları iki gruba ayırdı. Bir gruba bir fincan sıcak kahve, diğerine ise buzlu kahve içmesi söylendi. Elinde bir fincan sıcak kahve tutan katılımcıların, başkalarını cömert, ilgili ve sıcak olarak görme olasılıkları daha yüksekti. Ayrıca kendileri yerine arkadaşları için, bir hediye seçme olasılıkları daha yüksekti. Yani, sıcak kahve kişiyi daha cömert ve mutlu hale getirmekteydi."
DEMLEMENİN ETKİSİ
Sıcak demleme yöntemlerinde, suyun ısısının öğütülmüş kahveyi açtığına dikkat çeken Prof. Dr. Göral, "Dakikalar içinde çok hızlı bir şekilde kafein ve içerdiği besinler ortama geçer. Bu, demleme işleminin hızı, örneğin soğuk demlenmiş kahveden çok daha hızlı olduğu için, genellikle biraz daha asidik olan belirli bir tatla sonuçlanır. Belki de sıcak kahvenin asitlik seviyesinden kaynaklanmaktadır veya belki de sıcaklığın, tatları nasıl algıladığımızı etkilediği durumlardan biridir. Ayrıca, birçok insan sıcak demlenmiş kahvede, buzlu kahveden daha fazla asit tattığını bildiriyor. Bunun nedeni, sıcak tatların daha büyük, güçlendirilmiş hissetme eğiliminde olması ve bu nedenle asit/ekşi özelliklerinin daha fazla öne çıkması olabilir" dedi.
SICAK KAHVENİN AROMASI STRESİ AZALTIYOR
2008 yılında yapılan başka bir araştırmayı da örnek olarak gösteren Prof. Dr. Göral, şunları söyledi: "Bu araştırma kahve aromasının, belirli genlerin aktivitesini değiştirebileceğini ortaya çıkardı. Sıcak kahve kokusu, uykusuzluğun, stres ya da yorgunluk gibi etkilerini azaltmak için yeterliydi. Sıcak kahve, soğuk kahveye göre daha fazla kafein içeriyor. Bu da kişileri, daha dinç tutmaya yeterli bir neden."
SOĞUK KAHVE GASTRİTİ ARTIRABİLİR
SICAK kahvenin, soğuk kahveye göre daha az mide bağırsak sorunlarına neden olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Göral, şu önemli tespitlerde bulundu: "Soğuk kahve, hem kahvenin içindeki kafeinin etkisi hem de soğuk oluşu nedeni ile gastrit, midede rahatsızlık gibi belirtilere daha fazla neden olur. "
