Yağlı karaciğer hastalığı NASH, genellikle ileri aşamalara ilerleyene kadar herhangi bir belirti göstermediğinden dünyada sessiz salgın olarak adlandırılıyor. Dünyanın en iyi bilim insanları listesine giren, NASH hastalığının dünyada önde gelen uzmanlarından, İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı olan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen, ilerleyici bir karaciğer hastalığı formu olan NASH hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Yılmaz, aynı zamanda Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) Yağlı Karaciğer Çalışma Grubu Başkanı, Küresel NASH Konseyi (Global NASH Council) Türkiye temsilciliği görevlerini de yürütüyor. Prof. Dr. Yılmaz, NASH'ın yağlı karaciğer hastalığının ciddi bir tipi olduğunu söyleyerek, "NASH, karaciğerde iltihaplanma ve hasara neden olan bir tür yağlı karaciğer hastalığıdır. Yağlı karaciğer hastalığının yüzde 80'i basit yağlanma iken yüzde 20'si ise hastalığın ilerleyici formu olan NASH'dır. Tipik olarak obezite, diyabet, yüksek kolesterol ve diğer metabolik risk faktörleri ile ilişkilidir. NASH, siroz ve karaciğer yetmezliğine kadar ilerleyebilir" dedi.
DÜNYADA HEPATİT B VE C'NİN ÖNÜNE GEÇTİ
PROF. Dr. Yılmaz, NASH'ın dünyadaki görülme sıklığının en az yüzde 25, bizim ülkemizde ise neredeyse yüzde 50 olduğunu belirterek, şunları söyledi: "NASH ülkemizde siroza en çok yol açan Hepatit B'nin, Amerika'da ise Hepatit C'nin önüne geçti. Bundan 20 yıl önce fazla bir yağlanmamız vardı şimdi daha fazla yükselerek ürkütücü boyuta vardı. Dolaysıyla bunun için ciddi bir önlem almalıyız. Hatta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 'Nasıl bir politika uygulayalım? Bu hastalığı nasıl önleyebiliriz?' konularını tartışıyor."
KESİN TANI KARACİĞER BİYOPSİSİ İLE KONUR
NASH'IN genellikle herhangi bir belirti vermediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, şunları söyledi: "Rutin kontrollerde tesadüfen ultrasonda yağlanma saptanması veya karaciğer kan testlerinde anormallikle karşımıza çıkar. NASH teşhisi için karaciğer yağlanması veya şüphesi olan bir birey tipik olarak tıbbi öykü, fiziki muayene, kan testleri, ultrason gibi görüntüleme çalışmaları ile değerlendirilir. Viral hepatit gibi benzer kronik karaciğer hastalıkları dışlanır. Fibroscan gibi cihazlar kullanılarak siroz geliştirme riski bulunan 'fibrotik NASH' tahmin edilebilir. Kesin tanıda karaciğer biyopsisi yapılır."
HER 10 YAĞLANMA VAKASINDAN BİRİ NASH
PROF
. Dr. Yılmaz, "Yaygın yanılgılardan biri, karaciğer yağlanmasının önemsiz olduğudur" diyerek, şunları söyledi: "Bu algı eğer karaciğer yağlanmanız var ancak NASH yoksa doğru olabilir. Ancak her 10 karaciğer yağlanmasından biri NASH'tır ve NASH siroza ilerleyebilen bir hastalıktır. NASH tipik olarak obezite, insülin direnci, diyabet ve metabolik sendrom gibi alkol dışı nedenlerle ilişkilidir. NASH tedavi edilmediği takdirde karaciğer kanseri, siroz ve karaciğer yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Dünya çapında önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir" dedi.
EGZERSİZ YAP, DENGELİ BESLEN
NASH'I önlemek için neler yapılabileceğini ise Prof. Dr. Yılmaz, "NASH büyük ölçüde önlenebilir bir hastalık. Düzenli egzersiz, dengeli beslenme, sigara ve alkol tüketiminden kaçınma dahil olmak üzere sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek, bireyler NASH geliştirme risklerini azaltabilir. NASH için risk faktörleri olan diyabet, obezite gibi kronik sağlık durumlarının tedavi ve izlemlerinin de uygun yapılması önemlidir. Şu anda NASH için onaylanmış bir ilaç tedavisi yoktur ancak bu konuda ümit verici ön sonuçları olan ilaç araştırmaları devam etmektedir" diye konuştu.