İstanbul Cerrahi Hastanesi Dahiliye Bölümü'nden Uzm. Dr. Günel Musayeva, iyot eksikliğinin sebep olduğu hastalıklar hakkında bilgiler verdi. Doğru beslenmeyle iyot eksikliğinin giderilebileceğini belirten Dr. Musayeva, şunları söyledi: "İyot doğada en fazla deniz suyunda olmak üzere, toprak, hava ve besinlerde bulunan bir eser elementtir. İnsan vücudunda bulunan iyodun major kaynağı diyettir. Bu yüzden diyetle alınan iyot miktarı son derece önem arz etmektedir. Besinlerden özellikle kabuklu deniz ürünlerinde, tuzlu su balıkları, et, süt, yumurta ve tahıllarda yüksek oranda bulunmaktadır. Diyetle alınan iyot dışında, tiroit bezi ve periferal dokularda tiroit hormonlarının deiyodinasyonu ile açığa çıkan iyot da önemli bir kaynak oluşturmaktadır."
GÜNLÜK İYOT İHTİYACI NE KADAR?
İyodun, protein sentezi ve enerji üretiminde, büyüme ve gelişmede, sinir ve kemik dokunun yapısında, vücut ısısının düzenlenmesinde önemli role sahip olduğunu belirten Uzm. Dr. Musayeva, şöyle dedi: "Normal tiroit fonksiyonlarının karşılanması için günlük alınması gereken iyot miktarı; bebeklerde 90 mcg/ gün, 6-12 yaş çocuklarda 120 mcg/gün, yetişkinlerde 150 mcg/gün, gebelik ve laktasyonda ise 250 mcg/gündür."
İYOT EKSİKLİĞİNDE BİRÇOK HASTALIK ORTAYA ÇIKAR
İyot eksikliğinin vücutta birçok sorunu beraberinde getirdiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Musayeva, şunları söyledi: "İyodun diyetle alımının yetersiz olması, bağırsaktan yetersiz emilimi, idrarla iyot kaybının fazla olması, emzirme ve gebelik dönemleri ve anti tiroit ilaçlarla uzun süreli tedavi iyot eksikliğine yol açabilmektedir. Günlük iyot gereksiniminin karşılanamadığı bu durumlarda bazı gelişimsel ve fonksiyonel hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Bu hastalıklardan en sık gördüğümüz tiroit bezinin patolojik olarak büyümesi ile karakterize guatrdır. Az miktarda iyot eksikliği bile tiroit bezinin büyümesine neden olabilir. İyot yetersizliği günümüzde hem ülkemizde, hem de dünyada en önemli mikro besin yetersizliği arasında yer almaktadır."
KİLO ARTIŞI, YORGUNLUK, DEPRESYON VARSA DİKKAT!
"İyot eksikliğinin olduğunu nasıl anlarız" sorusuna Uzm. Dr. Musayeva, şu yanıtı veriyor: "İyot eksikliğinin birçok belirtisi olabilir. Bunlardan cilt kuruluğu, saç dökülmesi, kilo artışı, kabızlık, yorgunluk, üşüme, depresyon, konsantrasyon sorunları, unutkanlık, boyunda şişkinlik (guatra bağlı) en sık karşılaştığımız bulgulardır."
İYOT EKSİKLİĞİ İDRARDAN ÖLÇÜLÜYOR
İyot eksikliği tanısının konulabilmesi için en iyi yöntemin idrar testi olduğunu belirten Uzm. Dr. Musayeva, "İyot konsantrasyonunun 50mg/l'nin altında olması iyot eksikliği olarak tanımlanır. Son 10 yıl içerisinde ciddi yol alınsa da ülkemiz halen orta ciddi derecede iyot eksikliği ve endemik guatr bölgesidir. Sorun sofra tuzlarının iyotlanması ile şehirlerde önemli ölçüde çözülmüştür ama kırsalda devam ettiği düşünülmektedir" dedi.
GEBELİKTE ÇOK ÖNEMLİ
Gebelikte iyot eksikliğinin olması durumunda yeni doğanda sağırlık, ağır nörolojik kayıp, cücelik, ölü doğum ve zeka geriliğinin gelişebileceğini belirten Uzm. Dr. Musayeva, "Yeni doğan döneminde de iyot yetersizliği tiroit fonksiyonlarını ve beyin gelişimini olumsuz olarak etkilemekte ve tüm dünyada önlenebilir zeka geriliğinin en sık nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi.
KAYA VE GURME TUZLAR ÖNERİLMİYOR
Türk Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği'nin, kullanım için rafine iyotlu sofra tuzu önerdiğini belirten Musayeva, şu bilgileri verdi: "Rafine edilmeyen, içeriği net olarak bilinmeyen kaya tuzu, gurme tuzları gibi tuzların kullanımı ise önerilmemektedir."
BAZEN İYOTLU TUZ TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL
Sadece iyotlu tuz kullanımının artırılması ile bebek, çocuk ve yetişkinler için sorunun çözülebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Musayeva, "Ancak gebe ve laktasyondaki emzirme dönemindeki kadınlar iyot eksikliği için özel bir risk grubu oluşturmaktadır. Gebelerin izin verilen iyotlu tuz tüketimine ve yaşadığı bölgeye göre günde 100 ila 300 mg iyot desteği alması gerekmektedir. Bu destek multivitaminlerle, folik asit ile kombine preparatlarla yapılabilir" dedi.