Hastalığa karşı aşılama faaliyetlerinin de başladığını hatırlatan Prof. Dr. Seyrek İntaş, aşılanan hayvanlarının etlerinin tüketimi için en az 28 gün bekletilmesi gerektiğine de vurgu yaptı. Hastalığın, keçi ve koyunlarda yüksek ateş, deri ve akciğerlerde içi sıvı dolu kesecikler şeklinde oluşan çok tehlikeli ve öldürücü bir rahatsızlık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Seyrek İntaş, "Hastalığın insanlara herhangi bir yolla bulaşması söz konusu değildir. Büyükbaş hayvanlarda da öldürücü etkiler göstermez" diye konuştu.
Koyun-Keçi Çiçek hastalığına karşı Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı'nın başlattığı karantina uygulamasının çok yerinde bir karar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş, "Hastalığın bulaş hızı oldukça yüksektir. Bu nedenle hastalığın görüldüğü yerlerdeki hayvanlar hızla karantina altına alınmalıdır. Yaşamlarını kaybeden hayvanlar ise toprağa gömülmeli ve üzerine kireç dökülmelidir" şeklinde konuştu.
Hastalığın ilk belirtilerini "ateş, depresyon, konjunktivit, göz yaşarması ve burun akıntısı" şeklinde sıralayan Prof. Dr. Seyrek İntaş, "Hastalığın şiddeti, virus suşuna, hayvanın yaş ve ırkına bağlı olarak değişir. Bir aylığın altındaki kuzu ve oğlaklarda ölüm oranları yüksektir. Erişkinlerin de akciğerlerde oluşan enfeksiyondan dolayı yaşama şansları oldukça düşüktür ve yüksek ateş, yavru atma, halsizlik gibi belirtiler gözlemlenir. Hastalığın bulaşma periyotları, enfekte ve duyarlı hayvan arasındaki teması takiben 8-13 gündür. Ancak bu durum kimi zaman 4 gün kadar kısa bir sürede de gerçekleşebilir" uyarısında bulundu.