Dünyada 75 milyondan fazla yetişkin ve çocuk pulmoner hipertansiyon yani akciğer yüksek tansiyonunun pençesinde. Türk Kardiyoloji Derneği Pulmoner Vasküler ve Erişkin Doğumsal Kalp Hastalıkları Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akbulut, pulmoner hipertansiyon hastalığının kanserin en tehlikeli türleri ile yarıştığına dikkat çekerek, "Birçok hastalık sonucu gelişen ve kompleks bir hastalık olan pulmoner hipertansiyon (PH), akciğer damarlarında kan basıncı artışı ile seyreden, zamanında doğru tedavi edilmediği taktirde kalp yetersizliği ve ölümle sonuçlanan ciddi bir kalp–akciğer dolaşım bozukluğudur" dedi.
KÜRESEL SAĞLIK SORUNU
Prof. Dr. Akbulut, yaş, cinsiyet, ırk, sosyal veya etnik köken ayırmaksızın, küresel nüfusun yaklaşık yüzde 1'ini, 65 yaş sonrası nüfusun ise yaklaşık yüzde 10'unu etkisi altına alan pulmoner hipertansiyonun, günümüzde sınır tanımayan önemli bir küresel sağlık sorunu haline geldiğini söyledi. Prof. Dr. Akbulut, "Bu nedenle dünyada ve ülkemizde pulmoner hipertansiyon ile ilgili her yıl hastalığa karşı farkındalık yaratmak için 80'den fazla bilimsel, akademik dernek ve sivil toplum kuruluşu, küresel ölçekli bilimsel etkinlikler gerçekleştirmekte" dedi. Kadınlarda erkeklerden 2 kat daha sık görüldüğünü ve gebeliklerin yarıdan fazlasının da ölümle sonuçlandığını söyleyen Prof. Dr. Akbulut, şöyle dedi: "Dünyada milyonlarca yetişkin ve çocuk pulmoner hipertansiyon hastalığının pençesinde. Kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha fazla görülen bu hastalık, gebelik sürecinde anne kadar bebeğin de yaşamını tehlikeye atıyor" dedi. Pulmoner hipertansiyon hastası gebelerin, hamilelik sürecinin büyük bölümünü zorlu ve dayanılmaz yoğun bakım şartlarında geçirdiğini de belirten Prof. Dr. Akbulut "Gebeliklerin yaklaşık yüzde 56'sı ne yazık ki anne ve bebeğin ölümüyle sonuçlanıyor. Dünyada ve Türkiye'de pulmoner hipertansiyonlu kadınların kesinlikle gebe kalmamaları öneriliyor. Özellikle de deniz seviyesinden bin 500 metreden daha yüksek rakımlarda yaşamını sürdürenleri hedef alıyor."
EN TEHLİKELİSİ YÜKSEK TANSİYONLA KARIŞTIRILMASI
Oldukça
kompleks bir hastalık olan pulmoner hipertansiyonun, yüksek tansiyonla karıştırılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Akbulut, şöyle dedi: "Yüksek tansiyon ya da sistemik kan basıncı artışıyla karıştırılabiliyor. Karakteristik olarak birbirinden tamamen farklı pek çok hastalık pulmoner hipertansiyona yol açabiliyor. Nedenini halen açıklayamadığımız bazı etkenlerle genetik bozukluklar, ilaç ve toksinler, bağ dokusu hastalıkları, doğuştan kalp hastalıkları, karaciğer hastalıkları, bazı viral ya da paraziter enfeksiyonlar pulmoner hipertansiyonun nedenleri olarak gösteriliyor. Kalbin sol tarafını etkileyen bazı doğumsal ya da edinsel sorunlar, akciğer hastalıkları, sürekli düşük oksijen düzeyi, akciğer damarlarını tıkayan pıhtı ya da pıhtı dışı etkenler ile etki mekanizmaları belirsiz hematolojik, sistemik, metabolik bazı hastalıklar da pulmoner hipertansiyonun çıkış noktasını oluşturabiliyor."
YAŞAM SÜRESINI KISALTIYOR
PROF. Dr. Akbulut, pulmoner hipertansiyon hastalığı tedavi edilmediğinde, hastalığın safhalarına göre hastaların ortalama yaşam süresinin 6 ay kadar düştüğünü söyledi. Prof. Dr. Akbulut "Hastaların ortalama yaşam süreleri 2.8 yılken, bu süre çocuklarda 10 aydır. Hastalığın seyri ve iyileşme oranı hakkındaki öngörünün kötü seyretmesinin yanı sıra karmaşık yapısı nedeniyle de teşhisi ortalama 2.5 yıllık bir gecikme ile konulabilmektedir" dedi.
KOVİD ÖNEMLİ BİR NEDEN OLABİLİR
KOVID-19 enfeksiyonunun da yakın gelecekte önemli bir pulmoner hipertansiyon nedeni olarak karşımıza çıkabileceğinin öngörüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Akbulut, "Kesin tanısı ise ancak pulmoner hipertansiyon konusunda uzman merkezlerde, kalp kateterizasyonuyla konabiliyor" dedi.
5 MAYIS DÜNYA PULMONER HİPERTANSİYON GÜNÜ
PROF. Dr. Akbulut, 5 Mayıs'ın Dünya Pulmoner Hipertansiyon Günü olduğuna dikkat çekerek "Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) Pulmoner Vasküler ve Erişkin Doğumsal Kalp Hastalıkları Çalışma Grubu (PVHEDKH) olarak, hastalıkla ilgili farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. Amansız bir hastalık olan pulmoner hipertansiyonlu hastaların tanısını mümkün olduğunca erken zamanda koyarak; uygun tedavi stratejileri ile daha uzun ve kaliteli bir yaşam şansı ve bu hastaların günlük yaşamlarında karşılaştıkları tüm fiziksel ve sosyal engelleri azami ölçüde ortadan kaldırmayı hedefliyoruz" dedi.