"Romatoid Artritli bir hastanın birinci derece akrabalarında, görülme olasılığının normale göre on kat daha fazladır" diyen YDÜ Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalından Romatoloji Uzmanı Dr. Hülya Dede Vahedi, "Bu hastalıkta HLA-DRB1 geni en çok sorumlu tutulan gendir. Genetik yatkınlık olan kişilerde bazı çevresel faktörler hastalığı ortaya çıkarmada rol oynar. Çevresel faktörlerden ise en çok sigaranın ve ağız içinde kronik diş eti iltihabından sorumlu Porphyromonas gingivalis isimli bakterinin Romatoid Artritin ortaya çıkmasında rolü olduğu bilinmektedir" dedi.
Romatoid Artrit hastalığının yaklaşık olarak yüzde 0,5 ila yüzde 1 sıklığında görüldüğünü ifade eden Uzm. Dr. Hülya Vahedi, bu hastalığın en sık kadınlarda görüldüğünü belirtti. Romatoid Artritin en sık 25 – 55 yaşları arasında başladığını vurgulayan Dr. Vahedi, hastalığın geliş semptomlarının esas olarak eklemlerde ve eklem etraflarındaki tendonlarda görüldüğünü kaydetti.
Hastalığın tipik olarak el ve ayakların küçük eklemlerinde, el ve ayak bileklerinde şişme ve tutukluk olarak başladığını vurgulayan Uzm. Dr. Vahedi, aynı zamanda dirseklerde, omuzlarda, dizlerde ve kalça eklemlerinde de zamanla tutulmalar görüldüğüne dikkat çekerek, "Aylar içinde yeni eklem tutulumları olmaktadır. Simetrik tutulum önemli bir bulgudur. Tipik Romatoid Artrit hastalarında beşten fazla eklem tutulmaktadır. Sabah ağrısı ve gece ağrısı fazladır. Hareket ettikçe sabahları olan eklem ağrısı ve tutukluklarda azalma olur. Simetrik tutulum önemli bir bulgudur" diye konuştu.
Uzm. Dr. Vahedi, hastaların takibi ve bazı laboratuvar ve radyolojik bulgularında teşhis koymada yardımcı olabileceğini ifade ederek, "Kesin teşhis için diğer muhtemel hastalıkların dışlanması gerekir. Romatoid Artrit hastalığının tedavisinde kortikosteroid ve hastalık seyrini değiştiren temel ilaçlar kullanılır. Hastaların eklem ve kaslarını güçlendirici egzersizleri de ilaç tedavilerinin yanında yapmaları önemlidir" şeklinde konuştu.