14 Mart Tıp Bayramı ile hem sağlık çalışanlarının koşullarının iyileştirilmesi hem de hastalara daha iyi hizmet verebilmeleri ile ilgili neler yapılabilir konuları tartışılıyor. Öte yandan sağlık çalışanları her koşulda ve her dönemde hastalar için gece gündüz demeden en önde mücadele etmeye devam ediyor. Tıp Bayramı etkinliklerinin yapıldığı şu günlerde en önemli sağlık problemlerinden biri olarak kanser karşımıza çıkıyor. Kanserin sebepleri arasında sigara yine başı çekiyor.
Meslektaşlarıın Tıp Bayramı'nı kutlayan ve kanserden korunmanın yolllarını anlatan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, "Sigaraya bağlı gelişen ölümlerin yüzde 10 gibi önemli bir kısmı da sadece pasif içiciliğe bağlı gelişiyor. Günde 10 adet sigara içenlerde kanser riski 20 kat, günde 4'ten az içenlerde ise 5 kat artıyor. Sigara içmemek kendi kanser riskimizi büyük oranda azaltırken, çocuklarımız ve aile bireylerini de pasif içicilikten koruyarak onların da riskini düşürür." dedi.
GÜNDE 10 TANE SİGARA İÇİYORSANIZ RİSK 20 KAT FAZLA
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, Kanserden korunma yolları hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Coşkun; "Kanser gelişimi açısından en önemli risk faktörünün sigara olduğu söylenebilir. Sigara başta akciğer kanseri olmak üzere, aralarında gırtlak, böbrek, özefagus, mide, serviks kanserinin bulunduğu en az 15 kanser türünün riskini artırır. Sigarada en az 70 farklı kanserojen madde bulunur. Sigaraya bağlı gelişen ölümlerin yüzde 10 gibi önemli bir kısmı da sadece pasif içiciliğe bağlı gelişiyor. Günde 10 adet sigara içenlerde kanser riski 20 kat, günde 4'ten az içenlerde ise 5 kat artıyor. Sigara içmemek kendi kanser riskimizi büyük oranda azaltırken, çocuklarımız ve aile bireylerini de pasif içicilikten koruyarak onların da riskini düşürebiliriz." diye konuştu.
"KİLO EN ÖNEMLİ ÖNLENEBİLİR KANSER RİSK FAKTÖRÜ"
Kilonun da en önemli önlenebilir kanser risk faktörlerinden birisi olduğunu vurgulayan Coşkun, "Obezitenin, özellikle genç yaşlarda artan kanser sıklığının önemli sebeplerinden birisi olduğu düşünülüyor. Meme, yumurtalık, bağırsak kanseri direkt olarak fazla kilolu olma ile ilişkili kanser türleridir. Vücut kitle indeksindeki 5 puanlık artış bağırsak kanser riskini yüzde 25 oranında artırıyor. Obeziteyi önlemenin 2 yolu vardır. Bunlardan birisi beslenmenin dengeli olması, diğeri ise planlı egzersiz yapılmasıdır." ifadelerini kullandı.
"AKDENİZ TİPİ BESLENME KANSER RİSKİNİ AZALTIR"
Akdeniz tipi beslenmenin obeziteyi önleyerek içerikleri itibari ile kanser riskini azalttığını belirten Coşkun; "Meyve, sebze, tahıllar ve baklagillerden zengin olan bu beslenme şeklinde kırmızı et ve et ürünlerinin tüketimi oldukça az olmalıdır. Sebze ve meyveler de bol miktarda bulunan flavanoid ve antioksidanlar, ceviz, keten tohumu ve balıkta bol miktarda bulunan Omega-3 bu diyetin kansere karşı koruyucu unsurlarını oluşturur." şeklinde konuştu.
"HER GÜN 45-60 DAKİKA YÜRÜYÜŞ KANSERİN ÖNLENMESİNE YARDIMCI"
Egzersizin kiloyu ideal tutmaya yaradığını ve kanser riskini azalttığını söyleyen Coşkun, "Egzersize bağlı olarak immün sistemin uyarılması, inflamasyonun azalması, irisin hormonunun salgılanması gibi mekanizmalar ile kansere karşı koruyucu olur. Her gün 45-60 dakika tempolu hızlı yürüme şeklinde yapılan egzersiz, başta meme ve bağırsak kanseri olmak üzere bazı kanserlerin gelişme riskini azaltır." açıklamasında bulundu.