Kahramanmaraş merkezli ve 10 ilin etkilendiği depremin ardından, Türk Böbrek Vakfı bölgedeki diyaliz hastalarının tedavi koordinasyonları için aktif olarak üzerine düşeni yerine getirmeye devam ediyor. Vakıf Başkanı Timur Erk, Crush Sendromu yaşayan sadece binin üzerinde hastanın akut tedavisi için yaklaşık 10 bin seanslık diyaliz kitine ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek şu bilgileri verdi: "Geçici katater (damar giriş yolu) ile 2 bin seanslık diyaliz malzemesi bağışını vakıf olarak üstlendik. İlk 500 seanslık malzemeyi İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne teslim ettik."
DİYALİZE İHTİYAÇ DUYULUR
Crush sendromu yaşayan bir hastanın tedavisi için yaklaşık 10-11 seans diyalize ihtiyaç duyulduğunun da altını çizen Timur Erk , "Göçük altında kalmaya bağlı oluşan crush sendromlu hastaların yanı sıra kronik böbrek yetmezliği hastalarının aksayan diyaliz tedavilerini gerçekleştirebilmeleri için vakfımız gereken tüm çalışmaları yürütüyor.
Timur Erk
Deprem bölgesinden gelen yoğun diyaliz merkezi arayışı talepli telefonlara tek tek yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yakın illerdeki diyaliz merkezlerine yönlendirme, diyaliz merkezi transferlerine araç sağlama konusunda bölge imkanlarının el verdiği ölçüde lojistik desteklerimizle hastalarımızın yanında oluyoruz" dedi. Timur Erk, deprem bölgesinden gelen diyaliz hastaları için de gerekli operasyonun İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda yürütüldüğünü belirterek, TBV'na bağlı diyaliz merkezlerine deprem bölgesinden hasta almaya başladıklarını söyledi.
Prof. Dr. Aydın Türkmen
EN BÜYÜK SORUN BÖBREK YETMEZLİĞİ
Müthiş
kurtarma operasyonlarıyla enkaz altından kurtarılanlarda en büyük tehlikenin ani ölümlere neden olabilen crush sendromu olduğuna dikkat çeken TBV Mütevelli Heyeti Üyesi, İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Türkmen, şunları söyledi: "Bu sendrom, kalp ritim bozukluğu, halsizlik, düşük tansiyon, ödem ve kahverengi idrar gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Enkaz altından çıkarılan kişileri bekleyen en büyük sorunlardan biri böbrek yetmezliği. Bu konu çok önemli. Özellikle miyoglobin denilen kas hücrelerinin içindeki pigmentli bir protein maddesi, yalnızca kasların içinde bulunur, dolaşımda bulunmaz. Göçük altında yaşanan ezilmeler sonucunda bu madde kastan dışarı çıkarak dolaşıma karışır ve böbrek içindeki küçük kanalcıklara yerleşir. İşte bu zorlu durum, hastada böbrek yetmezliğine yol açar."
ÇOK AZ SU VERİN ASLA MEYVE SUYU VERMEYİN
Enkazdan çıkarılan depremzedelere ilk yapılması gereken damar yolu açılarak, damardan serum verilmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Türkmen, 'Ezilen bölgede damar dışına çıkan sıvının yerine ulaşması için ilk olarak serum takılmalı, şayet ilk etapta serum vermek mümkün değilse, yine ilk olarak hastaya ağız yoluyla çok az su verilmesi gerekir. Sıvı verilirken özellikle meyve suyu gibi potasyum miktarı yüksek olan içeceklerden muhakkak kaçınılmalıdır. Kaslar vücuttaki potasyumun deposudur. Potasyumun vücutta belli bir miktarda olması gerekir. Eğer potasyum olması gereken limitin üstüne çıkarsa kalp aniden durabilir" dedi.