Saçlar dış görünüşümüzün tamamlayıcı bir parçasıdır ve kim olduğunuza dair sözsüz ipuçları verir. Herkes sağlıklı, bakımlı ve ışıl ışıl görünen saçlara sahip olmak ve her daim göz alıcı ve muhteşem görünmek ister. Ancak saçlarımız da zamanla canlılığını yitirerek güçsüzleşebilir. Bu durum kalıtım ve yaşlanma gibi doğal dengenin bir parçası olsa da gerek kadınları gerekse de erkekleri etkiler. Günümüzde rejeneratif (yenileyici) tıp yöntemi olarak saçları geri kazanmak ve saçların büyümesini hızlandırmak amacıyla kullanılan popüler bir yöntem olan PRP (Platelet Rich Plazma )saç tedavisi, ortopediden cilt gençleştirmeye tıbbın birçok branşında olduğu gibi saç ekiminde de başarıyla uygulanıyor.
SAÇ EKİMİ ALANINDA BAŞARIYLA KULLANILIYOR
Yaklaşık 15 yıldır tüm dünyada güvenle uygulanan PRP'de kişinin kendi kanından elde edilen onarıcı ve iyileştirici faktörler saç dökülmesini durdurma, saç dökülmesini azaltma, saç kalitesini artırmada yüz güldüren sonuçlar veriyor. PRP, saç ekimi yöntemlerinde tamamlayıcı tedavi olarak da kullanılıyor. Özellikle 15-45 yaş arasındakiler için çok etkili bir uygulama olan PRP saç tedavisi saçları eski ihtişamına kavuşturarak insanların kendinden emin, daha güçlü ve özgüvenli hissetmelerini sağlıyor.
KİŞİNİN KENDİ KANINDAN ELDE EDİLİYOR
PRP (Platelet Rich Plazma), trombositten zengin plazma anlamına geliyor. Hastanın kendi kanı alınıp, mekanik uygulamalara tabi tutularak trombosit yoğunluğunun artırılmasıyla elde edilen preparat 'PRP' olarak adlandırılıyor. PRP saç tedavisi, vücudun kendi kendini iyileştirebilme özelliğini kullanarak saçların sağlıklı büyümesini ve çoğalmasını destekliyor. Kişinin kendi kanından oluşturulan PRP solüsyonunun kafa derisinde saç kaybı yaşanan bölgelere enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen PRP, var olan saç tellerini güçlendirirken pasif durumdaki kökleri de uyandırma işlevi görüyor.
MİKRO İĞNELERLE SAÇ KÖKLERİNE ENJEKTE EDİLİYOR
PRP saç tedavisinin başlangıç aşamasında uzman bir doktor tarafından hastadan damar yolu ile kan alınıp özel bir tüpün içerisine yerleştiriliyor. Daha sonra alınan kan, trombositleri ve plazmayı ayırmak için ayrışma işleminden geçiriliyor. Böylece kanın trombositlerden ve büyüme faktörlerinden zengin plazma kısmı ayrıştırılmış oluyor. Elde edilen plazma sıvısı PRP'nin hazırlanma sürecinde trombositlerin canlılığının sürdürülmesi bakımından hayli önem taşıdığından bekletilmeden mikro iğnelerle saç köklerine enjekte ediliyor.
İLK GÜN SAÇLARINIZI YIKAMAYIN, GÜNEŞE ÇIKMAYIN
İÇERDİĞİ büyüme faktörleri ve doku iyileşmesini sağlayan proteinler sayesinde saç ekiminde hücre yenilenmesini sağlayan PRP'nin en büyük avantajı, hastanın kendi kanından hazırlanıyor olması. Dolayısıyla hiçbir yan etkisi bulunmuyor. Kişinin iş ve sosyal yaşamını olumsuz yönde etkileyecek alerjik reaksiyon veya enfeksiyon gibi bir risk barındırmıyor. PRP uygulaması sonrasında ilk gün saçların yıkanmaması ve güneşe çıkılmaması öneriliyor.
2 İLA 4 HAFTA ARALIKLARLA 10 SEANS
PRP ile saç tedavisinin bir seansı 30 dakika sürüyor ve kişinin ihtiyacına göre 2 ila 4 hafta aralıklarla 10 seans olacak şekilde planlanıyor. Uygulama sırasında ağrı hissedilmiyor ve kişi normal aktivitelerine dönebiliyor. Tedavide sonuçlar birkaç hafta içinde gözle görülür hale geliyor ve artarak devam ediyor. Seanslar tamamlandıktan sonra hastaların kişisel durumu ve tedaviye verdiği yanıta göre yılda 1-2 kez olmak üzere enjeksiyonlara devam edilebiliyor.
KİMLERE YAPILMAZ?
SAÇ ekimi operasyonlarında dokunun hızlı bir biçimde toparlanmasını sağlayan ve özellikle 15-45 yaş arasındaki kişiler için oldukça etkili bir yöntem olan PRP, saçlarında seyrelme ya da dökülme görülen herkese uygulanabiliyor. Ancak ailesinde kanser öyküsü bulunanlar, kan sulandırıcı ilaç kullananlar, trombosit sayısı yetersiz olanlar, uygulama yapılacak bölgede enfeksiyon veya iltihap olanlar, hamileler ve emzirenler PRP saç tedavisi için uygun adaylar arasında değerlendirilmiyor.