Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Korten, Türkiye'de 1985-2018 yıllarında HIV vakaları içinde yüzde 35,4 ile en geniş paya 25-34 yaş aralığı sahipken, son yıllarda 20-24 yaş grubunun yeni vakalar içindeki payında artış görüldüğüne dikkat çekti.
YAPAY ZEKA İLE TEK SES OLDULAR
Proje için oluşturulan paydaş metnini okuyan Özge Borak, Aylin Kontente, Sibel Taşçıoğlu, Pelin Batu, Ayşegül Dinçkök, Sedef İybar, Şehsuvar Aktaş, Atilla Şendil, Melis Babadağ, Bülent Seyran, Yekta Kopan ve Ogün Kaptanoğlu gibi ünlü isimlerin de aralarında bulunduğu 293 kişinin sesi, yapay zekâ teknolojisi ile bir araya getirilerek tek bir sese dönüştürüldü. Tüm proje paydaşları "Birlikte HIV'den Güçlüyüz" çatısı altında hayata geçirilen projeyle toplumun tüm kesimlerini Tek Ses olmaya çağırdı.
VAKA SAYILARINDA ARTIŞ TANI MERKEZLERİNE BAŞVURUDA DÜŞÜŞ
Toplantıda da vaka sayılarındaki artışa rağmen özellikle Covid-19 döneminde tanı/test merkezlerine başvurularda azalma görüldüğüne dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, şunları söyledi: "Türkiye'de 2020 ve 2021 yıllarında doğrulama testi pozitif tespit edilerek raporlanan HIV/AIDS vaka sayıları, 2019 yılındaki seviyenin yüzde 28 altında seyretti. Bildirimi yapılan yeni HIV/AIDS vaka sayısı, 1985-2021 yılları için toplamda 32 bin seviyesinin üzerine çıktı. Türkiye'de enfekte birey sayısının, saptanamayan vakalarla birlikte bu seviyenin çok üzerinde olabileceği tahmin ediliyor."
KİMLİK BİLGİSİ İSTEMEYEN MERKEZLERİN SAYISI ARTTIRILMALI
Türkiye'de HIV vakaları içinde en geniş paya 25-34 yaş aralığı sahipken (1985-2018 arasında %35,4), son yıllarda 20-24 yaş grubunun yeni vakalar içindeki payında artış görüldüğünü belirten Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Korten, "Halihazırda yaklaşık yüzde 40 olarak tahmin edilen bireylerin HIV pozitif durumlarını bilme oranının yüzde 90 seviyesine çıkarılması durumunda tedavi ve bakım maliyetlerinde ciddi azalma görmek mümkün. Bunun sağlanması için de özellikle isim ve kimlik bilgileri istenmeden ücretsiz HIV testi yapılan ve ülkemizde sadece 6 adet olan Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi sayıları ve kapasiteleri arttırılmalıdır. Ve genişletilerek tüm Türkiye'ye yayılmalıdır. Ayrıca tüm dünyada yaygın olarak kullanılan 'kendin yap' testlerinin gerekli düzenlemeler yapılarak hızlı bir şekilde kullanıma sunulması gereklidir" dedi.
HIV AZ VE YANLIŞ BİLİNİYOR
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın da "Türkiye'de HIV az ve yanlış biliniyor. Bu virüsün, nasıl bulaştığı, tedavisinin olduğu, düzenli tedavi sayesinde bulaşmasının önlenebileceği ve ayrıca HIV ile yaşayanlarda etkili tedaviler ile virüs bastırıldığında bu kişilerin yaşamlarını sağlıklı şekilde sürdürebildiklerinin ve çalışabildiklerinin toplum tarafından bilinmesi önemlidir" dedi.
KRONİK BİR HASTALIĞA DÖNÜŞTÜĞÜNE DAİR ALGIYI ARTTIRMAK İSTİYORUZ
Gilead Türkiye Medikal Direktörü Dr. Serhan Sevgi ise HIV ile ilgili toplumsal önyargıların kırılmasının ve sağlık kuruluşları dahil tüm paydaşların gerekli bilgi ve bilince sahip olmasının HIV ile mücadelede büyük önem taşıdığını vurgu yaparak sözlerine şöyle devam etti: "Dünyanın en yıkıcı hastalıklarına karşı mücadelemizde cesur adımlar atıyor ve dünyayı tüm insanlık için daha sağlıklı bir yer haline getirme amacımızla hareket ediyoruz. 1 Aralık Dünya AIDS Günü'nün, HIV'in önündeki engellere meydan okumak, HIV'in artık yönetilebilir kronik bir hastalığa dönüştüğüne dair algıyı artırmak ve halk sağlığı yetkilileri, toplum savunucuları, araştırmacılar ve sağlık hizmeti sağlayıcıları ile çalışmak için küresel bir fırsat olduğuna inanıyoruz."