Dünyada ve ülkemizde prematüre bebekler ve sorunları ile ilgili farkındalık yaratmak amacıyla 17 Kasım Dünya Prematüre Günü olarak kutlanıyor. Türk Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV) Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, sağlıklı bir yaşamın temelinin, sağlıklı bir gebelikle, zamanında ve sağlıklı bir doğumla başladığına dikkat çekerek, "Dünyada ve ülkemizde pek çok bebek, gebelik süreci tamamlanmadan, beklenen zamandan önce, yani prematüre doğmaktadır. Normal gebelik süresi ortalama 40 haftadır. Otuz yedinci gebelik haftasını tamamlamadan dünyaya gelen bebekler prematüre olarak tanımlanır ve dünyada yaklaşık her 10 bebekten biri prematüre olarak doğmaktadır" dedi.
DOĞUM 28 HAFTANIN ALTINDA OLURSA RİSKLİ
"Doğum ne kadar erken olursa, sağlıkla ilgili riskler de o kadar artmaktadır" diyen Prof. Dr. Cihat Ünlü şunları söyledi: "Erken doğan, özellikle de çok erken doğan prematüre bebekler, genellikle karmaşık tıbbi problemlere sahiptir. Karşılaşılan tıbbi sorun ve komplikasyonlar bebekten bebeğe değişkenlik göstermektedir. Ancak bebek ne kadar erken doğarsa, komplikasyon riski de o kadar yüksektir. En yüksek risk, 28 hafta altında doğan çok küçük prematüre bebeklerde, orta dereceli risk ise 28-31 hafta arası doğan sınırda prematüre bebeklerdedir. En düşük risk ise, 32-36 haftalar arasında doğan sınırda prematüre bebeklerdedir."
YILDA 15 MİLYON BEBEK PREMATÜRE DOĞUYOR
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre ülkelerin prematüre doğum oranlarının yüzde 5-18 arasında değiştiğini belirten Prof. Dr. Ünlü, "DSÖ verilerine göre, dünya genelinde yılda 15 milyon bebek prematüre olarak doğarken, bir milyonun üzerinde bebek bu nedenle 1 yaşını tamamlayamadan hayatını kaybetmektedir. Prematüre doğum oranları Türkiye'de de dünyadakine benzer şekildedir. 2021'de doğan 1 milyon 79 bin 842 bebeğin yüzde 12'si prematüre olarak dünyaya gelmiştir. Bu bebeklerin yüzde 88,5'i 32-36 haftalıkken, yüzde 11,5'i de 32 haftanın altındadır" dedi.
SAĞLIKLI BİR GEBELİK ÇOK ÖNEMLİ
PREMATÜRE doğumların çoğu kendiliğinden gerçekleşirken bazılarının tıbbi sebeplerle yapılan sezaryen doğumlar sonucu görüldüğünü belirten Prof. Dr. Ünlü, erken doğumun sebeplerini ise şöyle sıraladı: "Prematüre doğum genetik nedenler, çoğul gebelik, enfeksiyonlar, diyabet ve yüksek tansiyon gibi süreğen durumlara bağlı olarak gerçekleşmekte olup, çoğunlukla hiçbir neden belirlenemez. Sebeplerin ve mekanizmaların daha iyi anlaşılması, prematüre doğumun önlenmesi konusunda çözüm geliştirmeyi kolaylaştırır. Rahim ile ilgili sorunlar ve stres de erken doğuma sebep olabilmektedir."
NE KADAR ERKEN DOĞDUYSA RİSK O KADAR ARTAR
ERKEN doğumun 'erken' ve 'geç' olmak üzere çeşitli istenmeyen sonuçlarının bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ünlü, "Genel olarak bir bebek ne kadar erken doğduysa ve vücut ağırlığı ne kadar düşükse, sağlık sorunları görülme ihtimali o derecede artmaktadır. Erken dönem sorunları; solunum problemleri, kalp hastalıkları, enfeksiyonlar, sindirim sistemi problemleri, beyin kanaması ve sarılıktır. Geç dönem sorunlar ise hareket ve denge sorunlarına yol açan serebral palsi adı verilen klinik tablo, görme sorunları, beyni etkileyen problemler, büyüme gelişme problemleri, ileri yaşta ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır.