Sabit (Akkaya) Ağabey, günümüzde kuaförlük camiasının en önde gelen isimlerinden biri. Ayrıca Kuaförler Derneği'nin de son dönem başkanı. Bu hafta konuğum olması beni çok mutlu etti. Bize kendi hikayesini, mesleğimizin geleceğiyle ilgili görüşlerini anlattı.
Mesleğe birlikte başladığın çoğu duayen isim, son dönemde profesyonel hayatlarında yavaşlamayı seçmiş olsalar da senin için büyüme, gelişme ve yenilikler hız kesmeden devam ediyor. Bize biraz bunun sırrından bahseder misin?
Çok değerli meslektaşım Ahmet Çoban öncelikle bu güzel paylaşımınız için teşekkür ederim. Senin gibi kıymetli bir kuaför şu an burada köşe yazısı yazabiliyorsa, bu mesleğimiz adına çok önemli bir değerdir. Öncelikle seni tüm içtenliğimle takdir etmek istiyorum. Bana sorarsan; büyüme, gelişme ve yenilenme, her meslekte ve insan hayatının genelinde yer alması gereken bir durum. Derenin akmayıp bir yerde biriktiğini düşün, berraklığını, temizliğini kaybeder. Işıltımızı, yeniliğimizi, verimliliğimizi artırıp daim kılabilmek adına hep bir akış ve bir berraklık olması lazım hayatımızda. Bu benim açımdan hem bireysel, hem de birlikte çalışıp büyümekte olduğumuz ekibimle beraber yaşadığımız bir durum. İşin sırrının aslında biraz da hayata bakış açınızda saklı olduğunu düşünüyorum.
MESAJ İÇEREN DEFİLE
Son günlerde yeni bir salonun heyecanını yaşıyorsun, bize bu dumanı üzerinde projeden bahseder misin?
Bitmeyen tebrik, mesajlar ve güzel yorumlar inanın ruhumuzu okşuyor ve harcadığımız emeklere gerçekten de değdiğini hissettiriyor. Köklerimizi, atalarımızı onurlandırdığımız, ruhen ve bilinç olarak aydınlandığımız çok önemli zamanlardan geçiyoruz. İnsanlığın uyanışından yola çıkarak "Köklerle temas" diye adlandırdığımız; doğurganlığı ve yeniliği simgeleyen dişil enerjinin, aynı zamanda bir portal görevi gören bilge kadınlarımıza ithafen düzenlediğimiz bu defile, meme kanseri farkındalığı adına da çok anlamlı bir gönderme oldu. Geleceğim deyip gelemeyen çok insan oldu fakat gelemeyeceğini bildiğimiz ve son dakika yanımızda olmayı seçen o kadar dostumuz vardı ki, gerçekten inanılmaz gurur duyduğum ve keyif aldığım bir etkinlik oldu. Bu kadar sevildiğimi inanın bilmiyordum.
Seni takip eden birçok genç meslektaşına nasıl tavsiyelerde bulunursun?
Bu meslekle uğraşanlar tabii ki püf noktalarına ve icraatına hakim olmak durumunda fakat şunu unutmamalıyız ki; işimiz insanla ve birebir temas halinde olmamızı gerektiren bir iş. Dolayısıyla insan sanatına, yani psikolojiye ve kişisel gelişime de yönelmek ve hakim olmak gerektiğini de düşünüyorum.
KIVANÇ İÇERİSİNDEYİM!
Senin çok farklı bir operasyon yapın var. Türkiye'nin en lüks otellerinde hep seni görüyoruz. Bu yapı nasıl gelişti ve nasıl bir müşteri kitlesine hitap ediyorsun?
Öncelikle, Türkiye'nin en kıymetli otellerinde yer almamız bizler için ve Sabit Akkaya markası için bir onur. Otel kuaförlüğünde dikkat edilmesi gereken detaylar ve dengelerin sağlanması gereken unsurlar var. Salonun başlı başına bir otelde olması zaten onu turizm ve otelcilik sektörünün de bir parçası haline getiriyor. Benim bu alanda başarı elde etmem tecrübelerime ve insani değerlere verdiğim önemden geçiyor. Yerli ve yabancı bir portföye hitap ediyoruz ve sektörümüzü uluslararası alanda temsil etme imkanı doğuyor. Tüm ekibimi ve sistemimi otelcilik sistemine göre inşa ettim. Gerçekten güçlü bir ekiple çalışmanız ve otelcilik sektörünün beklentilerine ve memnuniyetine çok hakim olmanız gerekiyor.
Bunca yıl içinde çok sürpriz misafirlerin olmuştur, eşsiz anılar biriktirmişsindir bize biraz da bunlardan bahsetsene?
Olmaz mı? Sayısız bürokratlar, başbakanlar, dünyaca ünlü mankenler, tasarımcılar, gerçekten çok kıymetli insanlar ağırlamış olmanın ve saçlarına dokunabilmiş olmanın kıvancı içerisindeyim. Hiç unutmuyorum; Belçika Prensesi Marie'nin saçlarını tararken eşi de kahvaltısını ediyordu, o kadar zarif ve aristokrat bir aile ki, bulundukları ortamda yer almak bile insana çok şey katıyor.
Bizimle önümüzdeki dönemin öne çıkan trendlerini paylaşır mısın?
Bu kış 70'ler kesimleri ve uzun saçlar çok revaçtaydı. Önümüzdeki yaz dünya genelinde; anime saç kesimleri, düğüm topuzlar ve 70'lerin bohem saç kesimleri çok tercih edilen modeller arasında olacak. Geri taranmış ıslak saçları da daha çok göreceğimizi söyleyebilirim.
SAÇINI ÇOK 'YORANLARA' ÖNERİLER
Eğer saçlarınızı çok fazla ısı ile şekillendiriyorsanız, renk değişimlerini sıkça yapmayı seviyorsanız ya da kurumsal hayatın gerekliliği olarak sımsıkı topuzlar ve atkuyruklarını sabitlemek için alkol ve benzeri kimyasallar içeren saç sabitleyicilere ihtiyacınız oluyorsa saçlarınız çok yoruluyor demektir. Isılı işlemler saçların bakımlı görünmesini sağlasa da aslında keratin yapıya zarar verir, alkollü ürünler de aynı şekilde saçın tıpkı cildimize benzeyen üst katmanındaki bariyerin bozulmasına neden olur. Bu da saçınızın gövdeden nem ve doku kaybetmesi demektir. Saçta cansızlaşma ve gövdeden kopmalar kaçınılmaz olur. Böyle bir sorun yaşıyorsanız saçınızı yorduğunuz kadar dinlendirmeye de çaba göstermeniz gerekir. Bunu en kolay yapacağınız zaman kuşkusuz uyku sırasında olacaktır. Uykuda saçın nemini ve azalan amino asitlerini tamamlayan E vitamini, folik asit, Omega yağ asitleri ve argan gibi özlerle zenginleştirilmiş Hair Serum saç maskesi gibi ürünler kullanmak çok işe yarayacaktır.