Etkinlikte konuşan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut AK, "Kanser ülkemizde ve dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alması nedeniyle önemli bir toplum sağlığı sorunudur. Günümüzde kanserin büyük bir kısmı önlenebilir. Bu, kansere neden olan risk faktörlerinden kaçınma ve erken teşhis ile mümkündür. Birçok kanserin iyileşme olasılığı, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse yüksektir. Meme kanseri de kadınlarda en sık görülen kanser olması nedeniyle ciddi bir halk sağlığı problemidir. Bu hastalığın farkında olmak kanseri erken yakalama adına önem arz etmektedir. Ekim ayı meme kanseri farkındalık ayı olması nedeniyle de bu bilinci oluşturup bu eğitimlerin düzenlenmesi çok değerlidir" dedi.
MAMOGRAFİNİN ZARARLI OLDUĞUNU SÖYLEYEN BİLİM İNSANLARINA TEPKİ
İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Müslümanoğlu, "Meme kanseriyle ilgili 30 yıldır çalışıyoruz. Meme kanserinde mamografi dediğimiz yani erken teşhisle hayat kurtaran yöntem çok güzel oturdu Türkiye'de. Ama birkaç bilim insanı mamografinin zararlarından bahsediyor ve sosyal medyaya çokça çıktıkları zaman da insanların kafası karışıyor. Hastalar bize 'Hocam mamografi çektirmeyelim zararlıymış' diyebiliyor. Buna engel olmak lazım. Bunca yıldır erken oluşturduğumuz erken teşhise götüren, hastalığı tedavi eden b maalesef birkaç kişinin bilgisizliği yüzünden insanları yanlış etkileyebiliyorlar. Sizden şunu isterim bu kişiler konuşurken bilgileri var mı bakmak lazım. Mesela kardiyologsa konusu dışında bu kadar kesin konuşması bir bilim insanına yakışmaz. Bir göğüs hastalıkları uzmanına böyle konuşmak yakışmaz. Bu insanları çokça çıkarınca televizyona kafa karışıklığı oluşuyor. Buradaki mesaj mamografi hakikaten çok önemli. Mamografinin hayatımızda mutlaka yer alması gerekiyor. Bizde genç nüfus fazla, genç meme kanseri de Avrupa'dan 3 kat fazla, dolayısıyla daha erkken duyarlılığa başlayacağız. Ailede risk varsa daha erken kontrole gideceğiz. Duyarlı olursak, erken yakalarsak bu iş kesin çözülüyor' diye konuştu.
"40 YAŞ ÜSTÜ KADINLARDA 2 YILDA BİR MAMOGRAFİK TARAMA ÖNERİYORUZ"
İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan Cabıoğlu, ise şunları söyledi: "Dünyada her 8 kadından birisinde Türkiye'de her 12 kadından birisinde hayatının bir döneminde meme kanserine rastlanıyor. Özellikle Türkiye'de son 20 yılda bu oran 2 katına çıktı. Yüz binde 25'lerden 50'lere çıktı. Memenin yüzeyel bir organ olması nedeniyle erken belirtilerle yakalanabilir olması çok önemli. Biz konuda en çok mamografik taramayı öneriyoruz 40 yaş üzeri riski olmayan kadınlarda, 2 yılda bir mamografik tarama gerçekten çok önemli. Meme kanserini yakalamada elimizdeki en önemli silah bu, 20-40 yaş arasında kendi kendine muayene ön planda ancak bunu bilinçli yapmaları önemli. Biz farkındalığı artırmak için 40 yaş altındaki kadınlara mamografi taramaları öncesinde mutlaka kendi kendilerini muayene öneriyoruz. 20 yaş üzeri ayda bir kez adet gören kadınlarda adet bitiminde meme muayenesini yapmasını öneriyoruz. İleri yaşlarda, aile hikayesi yüksek olduğunda meme kanseri görüyoruz. En önemli risk faktörleri yüksek aile hikayesi olması."
MAMOGRAFİ ZARARLI MI?
Mamografi taramasıyla kadınlarda Türkiye'de erken evre meme kanserini yüzde 90 oranında yakaladıklarını dile getiren Cabıoğlu, "Bu taramayı yapmasaydık bu oran yüzde 70'lerde olacaktı. Mamografi gerçekten zararlı mı? Bir mamografide alınan radyasyon etraftan aldığımız 3 aylık radyasyona eşit. Bu gerçekten zararlı bir doz değil. Kanser riskini azaltmak için sağlıklı kadınlara özellikle erken yaşta çocuk doğuran kadınlar ne kadar süre emzirirlerse o kadar kanser riskinin azaldığı saptandı. Menapoz sonrası birtakım hormonlar ve ilaçlardan özellikle östrojen içerikli olanları tavsiye ediyoruz. Alkolden uzak durulması, egzersiz yapılması da meme kanseri riskini azalttığı ortaya koyuldu" ifadelerini kullandı.