Kalp ve damar hastalıkları dünyada ölüme yol açan etkenler arasında ilk sırada. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2020 yılı verilerine göre; dünyada yılda 18 milyon, ülkemizde de 2019 Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre; yılda yaklaşık 200 bin kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Yapılan çalışmalar ülkemizde 30 yaş üzerindeki her 100 kişiden 6'sının kalp krizi geçirdiğini ortaya koyuyor.
29 Eylül Dünya Kalp Günü. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Görmez, kalp krizinin sinsi belirtilerine karşı uyarılarda bulunarak, erkeklerin 40 kadınların ise 50 yaşından itibaren her yıl kardiyovasküler risk faktörleri yönünden tetkik edilmeleri gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Selçuk "Koner anjiyografi sonrasında pıhtı eritici ilaç, balon ve stent gibi tedavilerden etkin sonuç alınabilmesi için kalp krizinde ilk 60 dakika içinde tıkanmış olan kalp damarının açılması gerekiyor. Ne kadar hızlı müdahale edilirse, kalpte kas kaybı ve hücre ölümü de o kadar az oluyor. Dolayısıyla, krizden sonra gelişebilecek olan kalp yetmezliği veya ritim bozukluğu gibi ciddi sorunlar önlenebiliyor, hastalarımız böylece normal yaşamlarına devam edebiliyorlar" dedi. Kalp krizi denildiğinde genellikle göğsün tam ortasında basınç veya ağırlık hissi şeklinde gelişen ve bazen kollara da yayılabilen şiddetli ağrı geldiğini belirten Doç. Dr. Görmez, kalp krizinin oysa kalp krizi, hastalarının yüzde 20-30'u gibi yüksek bir oranında göğüs ağrısı olmadan ve 'sinsi' sinyallerle geliştiğini söyledi. Doç. Dr. Görmez, kalp krizinin sinsi belirtilerini şöyle sıraladı:
ÇENE VE DİŞ AĞRISI BİLE KALP KRİZİ BELİRTİSİ OLABİLİR
*Midede yanma hissi, bulantı, kusma ; Kalbin alt yüzeyi midenin hemen üzerinde yer alıyor. Dolayısıyla kalbin alt bölümünü besleyen sağ koroner damar tıkanıklıklarında mideye yönelik sinyaller gelişebiliyor. Bu durumu hastalar genellikle akşam yedikleri ağır yemeğe veya midelerini üşütmüş olmalarına bağlıyor ve hekime başvurmayı ihmal ediyorlar.
*Çarpıntı, bayılma ve bilinç bulanıklığı; Çarpıntı, bayılma ve bilinç bulanıklığı da yine tek başına kalp krizinin habercisi olabiliyor. Bu belirtilerin de altında kalp krizi nedeniyle ortaya çıkan ciddi ritim bozuklukları, akut kalp yetmezliği ve ani gelişen hipotansiyonun bulunabilir.
*Alt çeneye ve dişlere vuran ağrı ; Özellikle alt çene ve alt çene dişlerinde oluşan ağrı da tek başına kalp krizine işaret edebiliyor. Bazen tabloya boyun ve sırt ağrısı da eşlik edebiliyor. Bu hastalara yapılan anjiyolarda genellikle koroner damarlarda ciddi darlıklar bulunduğunu tespit ediliyor.
*Fenalık hissi ve çabuk yorulma; İç sıkılması, daralma hissi, hafif eforla bile gelişen nefes darlığı, aşırı yorgunluk ve bitkinlik gibi yakınmalarda akla ilk anda astım ile KOAH gibi hastalıklar gelse de yine altta yatan nedenin ciddi koroner arter hastalığı veya kalp krizi olabilir.
*Kol, omuz ve sırt ağrısı; Sinsi gelişen kalp krizi göğüs ağrısı olmadan her iki kolda veya sadece sol ya da sağ kolda ağrı ve uyuşma belirtileriyle de karşımıza çıkabiliyor. Ağrı ve uyuşma genellikle sol kolda gelişiyor. Bunun nedeni ise kalp ile ilişkili olan sinirlerin aynı zamanda sol kol ile de bağlantılı olması. Omuz ve sırt ağrısı da kollarda başlayan ağrıya eklenebiliyor. Bu belirtilerin boyun fıtığı hastalığında olanlarla benzetilerek önemsenmiyor. 20 dakikadan uzun süren ağrı ve uyuşma hissi gibi şikayetleri asla ihmal edilmemeli.