Talasemi'ye hastalık demek istemediğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, "Talasemi, bugün bilimsel anlamda çaresi bulunan bir rahatsızlık. Sizlerin üstün gayreti ile günümüzde üreten, başaran, sağlıkla hedeflerine koşan birçok talasemili arkadaşlarımız var. Eşitliğin baz alındığı bu ülkede herkes eşit yaşayarak var olan imkanlardan yararlanmalıdır. Bu yüzden gerek devlet hastanelerinde gerekse özel hastanelerde bu tür teşhislerin konulması ve önlemlerin alınması için gerekli her şeyi yapıyoruz" dedi.
Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ ise, 1980'de aile yasasındaki değişiklik ile birlikte talasemi testlerinin evliliklerden önce mecburi olduğunu ve böylelikle KKTC'nin tüm talasemi oranlarını sıfıra indirdiğini söyledi. Yıllar içinde değişen sosyal ve kültürel yapıyla talasemi sayılarının tekrar canlandığını söyleyen Bakan Gürçağ, "İlgili hekimlerle toplantılar düzenlendi ve gerekli bilgilendirmeler yapıldı. Thalassaemia Laboratuvar'ının modernize edilmesi için gerekli cihazların çoğu alındı bir kısmı da sipariş edildi. Türkiye Cumhuriyeti tarafından hibe edilen HPLC cihazı da en geç Kasım ayı içerisinde hizmete sunulacak" diye konuştu.
Kıbrıs Türk İnsan ve Klinik Genetik Derneği Başkanı ve Yakın Doğu Üniversitesi Sürekli Tıp Eğitimi Koordinatörü Doç. Dr. Mahmut Çerkez de "Günümüzde sıtma ve talaseminin azalmasını sağlayan kişiler, yine bu adada yaşayan Kıbrıs Türk hekimleridir. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'nin yeni nesil teknolojilerle donatılmış tıbbi genetik tanı laboratuvarında, 400'e yakın farklı genetik test ile hastalara hizmet verilmekte. Laboratuvarımızda, talasemi testlerinin yanı sıra pek çok genetik temelli hastalığa yönelik testleri de yaparak sağlık bir toplumun oluşturulması yolunda çalışmaya devam ediyor" şeklinde konuştu.