Estetik ve kozmetik dermatolojide ameliyatsız medikal uygulamalar ile güzelleşmek artık çok kolay. Ameliyatsız güzelleşmede adı geçen işlemlerden biri de dolgular. Peki dolgu uygulamaları deyince ne anlamaktayız? Estetik tıpta dolgu uygulaması, derimize dışarıdan yapısına uygun materyallerin eklenmesi işlemidir. Uygulanan ürün cildimizde eksik yapıların yerini alarak veya yeniden yapılmasını tetikleyerek boşlukların yerini doldurmaktadır.
Dolgular, hastayı ve doktoru sonuçları ile memnun eden, etkisi hemen fark edilebilen işlemlerdir. Tedavi amacıyla olduğu kadar estetik ve kozmetik amaçla da tercih edilmektedir. Deride doku kayıplarının ve yüz şeklindeki istenmeyen görünümlerin düzeltilmesini sağlamak, sarkmış deriyi toparlamak, izlerin tedavisine destek olmak, deriyi nemlendirmek, kırışıklıkların tedavisi ve sağlıklı, bir deri görünümünü sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.
GIDIYI YOK EDER CİLDİ TOPARLAR
Bana hep sorulan sorulardan biri de "Dolgu uygulamaları doğru kullanıldığında insan cildinde mucizeler yaratabilir mi?" şeklinde. Evet, gıdı görünümünün yok edilmesi, sarkmış yüzün eski formuna getirilmesi, derisi çökmüş kişilerde asimetrik görünümlerin düzelmesi ile de hastalanmadan veya yaş almadan önceki görünüme ulaşmak mümkün olabilmektedir. Tüm dünyada kendine bakan sağlıklı yaş alan kişilerin bu küçük dokunuşlara başvurduğu bilinmektedir.
Dolgular üç çeşittir; kalıcı, yarı kalıcı ve geçici. Geçici etkili olanlar, dokumuzda parçalanabilir dolgulardır, örneğin; hyalüronik asit ve kolajen bu gruptan olup genellikle bir yıldan az bir süre kalıcı olmaktadır. Yarı kalıcı olanların biriki yıl veya daha uzun bir süre dokuda etkileri görülmektedir. Kalıcı dolgular ise iki yıldan uzun süre kalıcı olmaktadır. Ve çeşitli riskler nedeniyle önerilmemektedir.
İdeal bir dolgu dokumuza uyumlu ve esnek olmalı, toksik olmamalı, kanser, alerji, döküntü, kabarıklık yapmamalı ve istenmeyen bir yan etki gelişirse de eritilebilir olmalıdır. Tüm bu nedenlerle de günümüzde en sık kullanılan dolgu maddesi hyalüronik asittir. Ondan sonra ihtiyaca göre diğerleri de tercih edilebilir. Dolgu maddesi olarak kişinin kendi vücudundaki yağ parçacıkları da kullanılabilir. İdeal bir dolgu malzemesi de olsa elde edilen sonuç kişiden kişiye farklı olabilmektedir. Dolgunun uygulandığı bölgeye göre doğru özellikte ürün, doğru teknik ile doktorlar tarafından yapılmalıdır. Yaşlanma süreci, ek hastalıklar etki süresini değiştirebilmektedir. Kombine diğer estetik uygulamalar ile daha iyi sonuçlar elde edilebilir.
ULTRASONLU DOLGU YAPAN HEKİMİM
Türkiye'de ultrasonla dolgu yapan çok az hekimden biriyim. Amerika başta olmak üzere yurt dışında ultrason uygulaması dermatoloji ve estetik tıpta son derece güncel bir konudur. Kaliforniya eyaletinde vücut şekillendirmede kalça dolgusunda emboli ve ölüm riskini azaltmak için ultrason eşliğinde dolgu uygulaması önerilmektedir. Dolgu uygulamalarında gelişen istenmeyen damarsal tıkanıklıklar, körlük gibi durumların önüne geçmek için ultrason eşliğinde dolgu yapılmaktadır.
DERİ ULTRASONU VARİSLERDE DE KULLANILIYOR
Deri ultrasonu dolgu uygulaması deride çok çeşitli amaçla uygulanmaktadır. Bu uygulamaların bazıları şöyledir:
Derideki varislerin değerlendirilmesi ve tedavisinin planlanmasında.
Saç ekimi alanının değerlendirilmesinde.
Deride gelişen her tür kabarıklığın, sertliğin değerlendirilmesinde, örnek alınması sırasında, tanısı ve tedavisinin takibinde.
Derideki tümörler, Behçet hastalığındaki derideki kabarıklıklarda.
Damarlardaki yangısal değişikliklerde, deride sertleşmeye neden olan hastalıklarda.
ÖLÜMLERİN ÖNÜNE GEÇER
Estetik tıpta dolgu uygulamalarında ultrason rehberliğinin önemi büyük. Çünkü deri içindeki yapıların değerlendirmesini sağlamaktadır. Dolgu yapmadan önce ultrason yapılırsa derinin durumu önceki işlemlerden sonra deri içindeki kalmış dolgu, ip uygulaması etkileri, damarların, kasların ve tükürük bezlerinin durumları değerlendirilebilir. Dolgu yapılırken de riskli alanlar için tekrar eş zamanlı değerlendirerek yerleştirilen dolgunun alanı görülerek değerlendirilme imkanı sağlamaktadır. Ayrıca dolgulardan sonra gelişen yan etkilerin değerlendirilmesi de mümkün olmaktadır. Böylece deri altındaki şişlikler, kabarıklıklar ile deride oluşan renk değişiklikleri, damarlanma ve dolgu ilişkisi incelenebilir. Dolgunun yaptığı yan etkiyi gidermek için de ultrason eşliğinde dolguyu eritecek maddenin en ideal şekilde uygulanmasına da imkan sağlayabilir.
UZMAN ELLER, RUHSATLI KURUMLAR YAPMALI
Dolgu uygulamalarında da erken veya geç dönemde istenmeyen durumlar gelişebilmektedir. Örneğin; uygulama yerinde ağrı, şişlik, kanama, renk değişikliği, sulantı, enfeksiyon gelişimi, iz oluşumu, alerjik reaksiyonlar, deride kızarıklık, morluk ve kayıplar hatta körlük gibi ciddi durumlar ile sonuçlanabilmektedir. İdeal dolgu ürünleri oldukça güvenli ürünler olmasına karşın, dolgu ürününe, uygulama tekniğine, yapıldığı bölgeye, ek hastalıklara ve kullanılan ilaçlara örneğin kan sulandırıcılar gibi kişinin kullandığı maddelere bağlı olarak bu istenmeyen durumlar gelişebilmektedir. Toplumumuzun bilinçli olması çok önemlidir. Tıbbi kayıtları olmayan onaysız erişilen ürünlerin kullanımı ve uygun olmayan şartlarda dolgu yapılmasının sonuçlarının toplum sağlığını tehdit ettiği unutulmamalıdır. Kişilerin sağlıklarının yanısıra güzellikleri içinde, riskleri en aza indirmek ve olası kötü durumlarda iyileşebilmeleri için gerekeni yapabilecek, son gelişmeleri takip eden ve uygulayan bu konuda uzmanlaşmış doktorlara ve ruhsatlı kurumlara başvurmalarını öneririm.