15 Eylül Lenfoma Farkındalık Günü olarak kutlanıyor. Bugünün öncesinde ise özel bir hastanenin Konferans Salonu'nda hastanenin kemik iliği nakli merkezinde kök hücre nakli olan, hayata yeniden tutunan lösemi, lenfoma ve Multipl miyelom hastaları ile doktorları bir araya geldi. Onları yeni hayatlarına kavuşturan Doç. Dr. Şebnem İzmir Güner ile hastalar ikinci doğum günlerini kutlarken, hastalığı yenmenin mutluluğunu da birlikte yaşadılar.
"850 KAN KANSERİ HASTASI KEMİK İLİĞİ NAKLİ İLE SAĞLIĞINA KAVUŞTU"
Doç. Dr. Şebnem İzmir Güner konferans salonunda yaptığı konuşmada bugüne kadar 850 hastaya kök hücre nakli yapıldığını açıklayarak şunları söyledi:
Merkez deneyimli kadrosu, ileri teknolojileri uluslararası standartlardaki tam donanımlı nakil ünitesi ve multidisipliner tedavi anlayışı ile hastalarına ayrıcalıklı bir ortamda tedavi olma olanağı sunuyor. Her yıl ülkemizden ve dünyanın pek çok ülkesinden hastalara kan kanseri tedavisi ile kemik iliği nakli yapılıyor. Merkezimizde bugüne kadar nakillerin %62'si allogeneik (akraba içi - akraba dışı donörden + HLA yarı uyumlu donörden), % 38'i otolog nakil (kendi kemik iliğinden) olarak gerçekleştirildi. Kök hücre nakli düşünülen her hastayı mutlaka nakil öncesinde psikiyatri uzmanı, KBB uzmanı, kardiyoloji uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı, diyetisyen ve diş hastalıkları uzmanı da değerlendiriyor. Ayrıca nakil için merkeze başvuran hastaların otolog nakillerde 60, allojenik nakillerde ise 90 gün izleme süreçleri bulunuyor. Bu süreçler tamamlandıktan sonra ise nakil olan hastalar yaşam boyu takip altında tutuluyor. Uyguladığımız tedavi yöntemleri ve kemik iliği nakli ile hastalığı sağlığına kavuşan hastalarımız ile 15 Eylül Lenfoma Farkındalık Günü öncesinde bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Hastalarımızı sağlıklı günlerinin devam etmesi bizim de en büyük dileğimizdir.
"KLASİK ARABASINI TEDAVİSİ BOYUNCA CAMDAN SEYRETTİ"
Konferans salonunda kontrolleri süren hastalar da birer konuşma yaptı. Birçoğunun lösemi kanserine yakalanma hikâyesi ise farklıydı. Samet Başbuğ (28) de akut lenfoblastik lösemi teşhisi konulanlardandı. Çok sevdiği klasik Murad-124 arabasını tamire götürdüğünde yaşadığı halsizlik sonrasında arabası tamir olana kadar yakın bir hastaneye kontrole gitti. Burada hayatının şokunu yaşayan Başbuğ lösemi olduğunu öğrendi. Akut lenfoblastik lösemi teşhisi sonrasında altı ay hastanede tedavisi süren Başbuğ'a arkadaşları her gün klasik arabasını getirip camdan göstererek ona moral verdi. İlaç tedavisi süreci sonrasında babasından kemik iliği nakli yapıldı. Bu nakil neticesinde Başbuğ hastalığı yendi. Yeni bir yaşama 'merhaba' diyen Başbuğ, "Hastalığım boyunca arkadaşlarımın camdan seyrettirdiği klasik arabamla sağlıklı bir şekilde evime dönmenin mutluluğunu yaşıyorum" diyerek duygu dolu anlar yaşanmasına neden oldu.