Koronavirüs, maymun çiçeği derken şimdi de domates gribi çıktı. Dünya nereye gidiyor? Kovid- 19'da son durum ne? İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy, "Kovid-19 pandemisi henüz sona ermedi. Ne zaman sona ereceğini kimse bilmiyor. Salgın, dalgalar halinde sürüyor. Kâh iniyor, kâh çıkıyor. Yani önümüzdeki sonbaharda da bizi uğraştıracak gibi. Gerçi artık 2.5 yıl önceki gibi bir kâbus olmaktan çıktı" diye konuştu.
OMİCRON DAHA BULAŞICI
"Koronavirüs görülmeye başlandığı günden beri dünya üzerinde çeşitli varyantları ortaya çıktı ve yayıldı" diyen Prof. Dr. Eraksoy, şöyle devam etti: "Delta varyantının önüne geçen Omicron varyantı, bu değişimin son halkası oldu. Ama o da çeşitlendi; birçok alt varyantları belirdi. Omicron varyantı daha hafif bir hastalık yapıyordu ama BA.4 ve BA.5 alt varyantlarının önceki BA.1, BA.2 ve BA.3 alt varyantlarına göre çok daha bulaşıcı olduğunu gözledik. Ayrıca bu yeni alt varyantların aşı ve hastalıkla kazanılmış bağışıklığı daha kolay aşabildiğini anladık. Bu da doğal olarak yeniden enfeksiyon geçirme olasılığını artırdı."
HATIRLATMA DOZU YAPTIRIN
Kovid aşılarının yeni alt varyantlara karşı hâlâ bir ölçüde korunma sağlayabildiğinin altını çizen Prof. Dr. Haluk Eraksoy, "Önümüzdeki günlerde Omicron'un yeni alt varyantları da ortaya çıkabilir. 'Nasıl olsa hafif geçiririm' diyerek aşılarının hatırlatma dozlarını ihmal edenler, virüsün hedefi olmaktan kaçamaz. Mutlaka aşılarınızı olun. Çünkü hastalığın bulaşma zincirini kırmadıkça, yeni varyant ya da alt varyantların sahneye çıkmasını önleyemeyiz" dedi. "Bir uyarıda daha bulunmak zorundayım" diyen Prof. Dr. Eraksoy, şöyle ekledi: "Çoğu ülkede, bizde de maske takma zorunluluğu aylar önce kaldırıldı. Ancak özellikle yüksek riskli kişiler, toplu taşıma araçları gibi kapalı ortamlarda maske takmaya ve sosyal mesafe kurallarına uymaya devam etmeliler."
YORGUNLUK VE NEFES DARLIĞI
"Uzamış Kovid (long Covid) ise bu enfeksiyon hastalığının bir başka sürprizi oldu" diyen Prof. Dr. Eraksoy, koronavirüs geçirip iyileştikten bir süre sonra hortlayan ve bir türlü geçmeyen Kovid'e 'Long Covid' yani 'Uzamış Kovid' dendiğini söyledi. Eraksoy "Hastalıktan iyileştikten bir süre sonra başlayan ya da hastalık başladıktan sonra bir türlü geçmeyen yakınmalar, örneğin yorgunluk, nefes darlığı, düşünme becerileri ve bellek gibi zihinsel yeteneklerinde fark edilir bir düşüş olması, hastaların yaklaşık yüzde 20'sinde en az iki ay kadar sürebiliyor. Bu belirtiler dalgalanma gösterebiliyor ya da yineleyebiliyor. 'Uzamış Kovid' için ilaç arayışları sürüyor. Araştırma çalışmaları faz 3'e kadar gelebildi. 10'a yakın ilaç var. Eğer klinik uygulama için onay alabilen ilaçlar olursa, önümüzdeki günlerde Kovid-19'un yol açtığı bu can sıkıcı tabloyla başa çıkmamız kolaylaşabilir" dedi.
TÜRKİYE'DE 11 MAYMUN ÇİÇEĞİ VAKASI OLDU
KOVİD-19 pandemisi başladığından beri, insanların yeni bir salgın hastalığının adını duyduklarında çabucak paniğe kapıldıklarına da dikkat çeken Prof. Dr. Eraksoy, "Bu kaygı hiç de yersiz değil çünkü son birkaç yılda ortaya çıkan yeni virüsler dünyaya hızla yayılma tehdidi sergilediler. Bunlardan birisi de maymun çiçeği oldu. Virüsler arasında benzerlikler olsa da maymun çiçeği, klasik çiçekten farklı bir hastalık. Gerçi 1980'den beri uygulanmıyor ama Dünya Sağlık Örgütü'ne göre çiçek aşısı maymun çiçeğinden yüzde 85 kadar koruma sağlayabiliyor. Maymun çiçeği, kendi kendine iyileşen ve 2-3 hafta süren suçiçeği benzeri bir hastalık. Son salgında ölenlerin sayısı 10'u geçti. Türkiye'de 11 kişide görüldü. Maymun çiçeği olduğu bilinen birisiyle yakın temasta olan kişilerin kendilerini 21 gün evde izole etmeleri önerilmektedir" dedi.
DOMATES GRİBİ KABUSU
EN son dünyada hortlayan domates gribine de dikkat çeken Prof. Dr. Eraksoy, şunları söyledi: "Domates gribi ise önce Hindistan'ın güneyindeki Kerala eyaletinde 82 çocukta saptandı. Aslında hastalığın grip ya da influenza olarak adlandırılan hastalıkla hiçbir ilgisi yok. Ateş, halsizlik ve vücut ağrıları gibi belirtileri benzediği için bu ad verilmiş. İçi su dolu kesecikler şeklindeki döküntülerin rengi kırmızı olduğu için de domates benzetmesi yapılıyor. Yani hastalığın domatesle ilişkisi de bu kadar. Domates gribinin belli başlı belirtilerinin, ateş, halsizlik, vücut ağrıları ve bunları izleyen deri döküntüsü olduğu bildiriliyor. Hastaların hiçbiri ölmemiş, yani yaşamı tehdit eden ya da ciddi bir hastalık diyemeyiz. Hastalık kendiliğinden iyileşiyor, ateş düşürücüler dışında tedavisinde kullanılacak bir ilacı da yok" dedi.