Genellikle virüs kökenli üst solunum yolu enfeksiyonlarını takiben ortaya çıkan, tiroit bezi iltihaplanması olarak tanımlanan "subakut tiroidit", ağrılı tiroit bezi hastalıklarının önde gelen nedeni olarak gösteriliyor. Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Özlem Haliloğlu, hem ağrılı dönemin rahat geçirilebilmesi, hem de tiroit fonksiyonlarındaki dengesizliğin yakın takibi açısından erken tanı ve tedavinin önemine işaret etti. Subakut tiroidit geçiren kişilerde bu hastalığın zaman içinde tekrarlayabileceğini söyleyen Doç. Dr. Haliloğlu, hastaların yüzde 10'unda kalıcı hipotiroidi olduğuna dikkat çekerek "Kovid-19 ya da başka bir viral üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş ve boynun ön tarafında daha belirgin olmak üzere kulağa vuran ve yutkunmakla artan boğaz ağrısı, ateş-eklem ağrıları gibi gribal semptomları olan hastalarda, özellikle kilo kaybı, ellerde titreme ve kalp çarpıntısı gibi şikayetler eşlik ediyorsa nedeninin mutlaka araştırılması gerekir" dedi.
KESİN NEDENİ BİLİNMİYOR
Doç. Dr. Haliloğlu, "Subakut tiroiditin kesin nedeni bilinmiyor. Bununla birlikte viral enfeksiyonların tiroit bezi hücrelerinde yarattığı, genellikle kendini sınırlayan bir iltihaplanmanın geliştiği düşünülüyor. Bu tablonun her viral enfeksiyon geçirende değil, bazı duyarlı kişilerde ortaya çıkmasının altında genetik yatkınlık bulunuyor" deyip bu sonucun yapılan araştırmalarla da ortaya konduğunun altını çiziyor.
YUTKUNURKEN AĞRIYORSA!
Ağrılı tiroiditin genç, erişkin ve orta yaşlarda daha sık görüldüğünü ve yaşla birlikte sıklığının azaldığını söyleyen Doç. Dr.Haliloğlu, kadınlarda görülme sıklığının erkeklere göre 3.5-4 kat daha fazla olduğunu belirtiyor. Hastaların daha çok boyunda, tiroit bezi üzerinde yutkunmakla artan şiddetli ağrı şikayetiyle geldiklerini söyleyen uzman doktor, belirtilerle ilgili şu bilgileri verdi: "Hastaların öykülerine baktığımızda genellikle 2-8 hafta önce geçirilmiş viral bir üst solunum yolu enfeksiyonu yaşadıklarını görüyoruz. Boyun bölgesindeki ağrı ise boynun bir tarafından başlar ve günler içinde diğer tarafı da etkiler; üst boyun, çene ve kulaklara yayılabilir. Bu ağrıyla birlikte yorgunluk, kas ve eklem ağrıları ve ateş gibi grip benzeri semptomlar da sık görülür. Hastalarda ayrıca tiroit bezi etkilenmesi nedeniyle kilo kaybı, ellerde titreme, çarpıntı gibi tiroidin çok çalışmasına ait bulgular da saptanabilir."
PANDEMİ VAKA SAYILARINI ARTIRDI
KOVİD -19 pandemisi öncesi vakalar daha sıklıkla ilkbahar ve sonbahar döneminde gözlemlenirken, pandemi ile birlikte tüm dünyada, mevsimsel değişim olmaksızın subakut tiroidit hasta sayısında çok ciddi artış saptandığına işaret eden Doç. Dr.Haliloğlu, "Literatürde yayınlanan yeni ve çok sayıda hastanın değerlendirildiği bir derlemede; Kovid-19 ilişkili subakut tiroiditin, Kovid dışı gelişen hastalıkla benzer klinik özellikler gösterdiği belirtilmiştir" diye konuştu.
ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARIYLA KARIŞTIRILIYOR
SUBAKUT tiroiditin en belirgin bulgusunun kulağa vuran ve yutkunmakla artan boyun ağrısı olmakla birlikte, ateş, kas-eklem ağrıları gibi şikayetlerin de görülebileceğini söyleyen Doç. Dr. Haliloğlu, "Bulgular, üst solunum yolu enfeksiyonlarına benzediği için hastalar zaten yakın dönemde bu enfeksiyonu geçirdiğinden, enfeksiyonlarının uzadığını düşünüp genellikle antibiyotik gibi subakut tiroiditte işe yaramayan tedaviler alabiliyor" dedi.
TEDAVİ SIRASINDA DİNLENME ŞART
HASTALARIN yaşadığı şiddetli ağrı nedeniyle acil servise başvurabildiğini söyleyen Doç. Dr. Haliloğlu şöyle devam etti: "Subakut tiroidit geçiren hastaların ciddi semptomlar nedeniyle rutin işlerini yapamaz hale gelebildikleri için dinlenmeleri gerekir. Bu nedenle semptomların erken ve doğru tedavisi çok önemlidir."