Vücudun susuz kalmasından özellikle böbreklerin etkilendiğini ve akut böbrek yetmezliği görülebildiğini söyleyen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Fırat Oyman, "Yazın hava sıcaklığı fazla olduğu için terleriz ve buna bağlı olarak da vücudumuzda sıvı kaybı artar. Bu durumda vücuttaki sıvı dengemiz olumsuz etkilenebilir ve hastalarda farklı sağlık sorunlarına yol açabilir. Yaşlı hastalar, çocuklar ve diğer kronik hastalığı olan hastaların vücudu susuzluğa karşı daha hassas olabilir. Bu durumlar özellikle yaz aylarında artar" dedi.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Fırat Oyman
SUSUZ KALMANIN BELİRTİLERİ: BAŞ AĞRISI, HALSİZLİK VE UYKUSUZLUK
Öte yandan susuz kalındığında baş ağrısı, halsizlik, uykusuzluk gibi semptomlar da oluşabileceğini dile getiren Oyman, "Kahve ve çay içerek sıvı alımını arttırabilsek de bu içecekler idrar söktürücü özellikleri nedeniyle sıvı dengemize yeterli olumlu katkıyı yapamıyor. Bunun yerine günde en az 2 litre su içmeliyiz. Hatta eforlu işler yaptığımız ve sıcakta uzun süre kalmak zorunda olduğumuz günlerde daha fazla sıvı ve sıvı içeren besinler tüketmeliyiz. Sıvı içeriği yüksek besinlerin başında karpuz, kavun, çilek, erik, şeftali, salatalık, marul, domates, turp, kabak, ıspanak, kereviz gibi meyve ve sebzeler gelir. Yaz aylarında bu besinlerin tüketimi sıvı dengemize olumlu katkı yapar ve daha zinde ve sağlıklı hissetmemizi sağlar. Ancak meyve alımı sıvı tüketimini tamamen karşılayamaz, mutlaka ilaveten sıvı tüketimi de yapılmalıdır. Yoğurt ve çorba tüketimi de sıvı alımının diğer etkili yollarıdır" diye konuştu.
Medipol Üniversitesi Hastanesi Ürolog Doç. Dr. Süleyman Sami Çakır
"SAAT BAŞI BİR BARDAK SU TÜKETİN"
Günde kaç litre sıvı tüketilmesi gerektiği iklime ve kişiye göre değiştiğini ifade eden Sefaköy Medipol Üniversitesi Hastanesi Ürolog Doç. Dr. Süleyman Sami Çakır, şunları söyledi: "Bizim amacımız günde 1 buçuk 2 litre civarında idrar çıkışını sağlayacak ölçüde sıvı tüketilmesidir. Sıvıyı aynı zaman diliminde fazla tüketmek yerine günün her saatine yaymayı öneriyoruz. Bunun için de ideal olan saat başı bir bardak su tüketmek. Sıvı alımında meyveler de destekleyici olabilir ama bazı meyveler böbrek taşı oluşumunda etkin rol oynayabilirler. Genelde incir, ahududu, kırmızı erik, çilek, böğürtlen, kuş üzümü gibi meyveleri böbrek taşı oluşma riski yüksek hasta grubunda çok fazla tüketilmesini önermiyoruz. Bunun yanında yine taş oluşumunu azaltmak için ev yapımı limonata ve taze sıkılmış portakal suyu tüketilmesini öneriyoruz."
"SICAK HAVALARDA BÖBREK TAŞI OLUŞUMU ARTIYOR"
Sıcak havalarda ya da sıcak iklimlerde yaşayan insanlarda taş oluşumunun arttığının gözlendiğine dikkat çeken Çakır, şöyle devam etti: "Sıcak iklimlerde yaşayan insanlar terleme yoluyla vücudundaki sıvının büyük bir çoğunluğunu attığı için böbreklerden geçen sıvı miktarı azalıyor. Bizim için böbrek taşı oluşumunda böbrekten geçen sıvı miktarı çok önemli. Günde yaklaşık 1 buçuk- 2 litre idrar çıkışını biz öneriyoruz ki böbrek içinde oluşan idrardaki partiküllerin birleşip taş oluşumu engellensin. Sıcak havalarda ter yoluyla sıvı kaybettiğimiz için normalde aldığımız sıvı miktarından yarım litre daha fazla sıvı içilmesi önem arz ediyor."